BIST 9.640
DOLAR 34,70
EURO 36,70
ALTIN 2.968,08
HABER /  DÜNYA

Sarkozy'nin yenilgisi kafa karıştırdı

Sarkozy’nin merkez sağ müttefikleri Fransa’daki Pazar günü yapılan yerel seçimlerde büyük hezimete uğradı.

Abone ol

Sosyalist Parti ve müttefikleri ulusal düzeyde oyların yüzde 54’ünü elde ederken Sarkozy’nin bloğu yüzde 36’yla 50 yıldan fazla süredir görülen en kötü sonucu almış oldu. Seçim sonuçlarının yol açtığı bazı tartışmalar şöyle:

MERKEZ SAĞ PARTİ NEDEN BU KADAR AĞIR BİR YENİLGİ ALDI?

Ekonomideki zayıflama ve işsizliğin yükselişinin yarattığı etki ağır oldu. Bakanların, Avrupa’nın geri kalanındaki durumun daha kötü olduğu yönündeki açıklamaları bir işe yaramadı. Sarkozy’nin oğlunun önemli bir pozisyona getirilmesi dahil bir dizi tartışma da olumsuz etki yaptı. Ancak bu sonucun asıl sebebi 2004’ten bu yana Sosyalistlerin bölgesel yönetiminden memnun kalan seçmenin oyunu yine bu yönde kullanması oldu.

BU SONUÇ SARKOZY’NİN 2012’DE BAŞININ DERTTE OLDUĞUNU MU GÖSTERİYOR?

Sosyalistlerin 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde de 22 bölgeden 20’sini kazandığını ancak 2007’de yapılan başkanlık ve parlamento seçimlerinde başarısız olduğunu unutmamak gerek. Bu seçimin Fransa’da solun gücünü artırdığı şüphesiz ancak sol bloğun hala 2012 seçimlerinde Sarkozy’nin karşısına çıkabilecek güçlü bir adayı yok. Dahası iç çekişme tehlikesi de sürüyor. Ekonomi de önümüzdeki iki yıl içinde muhtemelen toparlanacak, bu da merkez sağın işine gelecek. Ancak 18 ay önce ortalığın Sarkozy için süt liman olduğu düşünüldüğünde bugün işi çok daha zor görünüyor.

SARKOZY İKTİDARINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN KABİNESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPACAK MI?

Geçmişte yaşanan seçim bozgunlarının ardından başkanlar suçu bakanlarının üzerine atıp kabinelerinde değişikliğe giderdi. Sarkozy bu sefer büyük değişiklikler yapacakmış gibi görünmüyor. Başbakan François Fillon da yerini koruyacak. Ancak Pazar gecesi kaynaklar uygulanacak bir “teknik” değişikliğin başta beklenenden daha kapsamlı olabileceğini ifade etti. Seçim sonrası değişikliğin muhtemel kurbanları arasında Şehir Planlamadan sorumlu Devlet Bakanı Fadela Amara ve Sağlık Bakanı Roselyne Bachelot var. Pazar günü kendi seçim bölgesinde çok kötü bir sonuç elde eden Çalışma Bakanı Xavier Darcos, yeni bir “emeklilik bakanlığı” pozisyonunun yaratılmasıyla emekli maaşlarıyla ilgili yaklaşmakta olan reform süreci üzerindeki kontrolünü kaybedebilir. Konumu genel olarak zayıf görülen Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner muhtemelen şimdilik yerinde kalacak. Eğer Kouchner gönderilirse yerine Ekonomi Bakanı Christine Lagarde’ın geçebileceği söyleniyor.

SARKOZY REFORM AJANDASINI YENİDEN DEĞERLENDİRMEK ZORUNDA KALACAK MI?

Bütün bakanlar Pazar günü yenilgiye uğradıklarını kabul etseler de emekli maaşları sistemi ve adalet sisteminin yeni kurallarıyla ilgili reformlara devam etme sözü de verdiler. Ancak sol oyların gücü, özellikle hükümet emeklilik yaşını 60’ın üzerine çıkarırsa muhalefetin alevlenebileceğine işaret ediyor. Fransa’nın en önemli işçi sendikası şimdiden Salı günü maaşlar ve emekli aylıklarıyla ilgili ülke çapında gösteriler yapılması çağrısı yaptı. Sarkozy 2011’de G8 ve G20 zirvelerinde başkanlık sandalyesine oturacak ve bu koltukta geçirdiği sürenin politikalarına karşı düzenlenecek büyük protestolarla bozulmasını istemiyor. Cumhurbaşkanı önümüzdeki yılın ikinci yarısında reformlarda yaşanacak duraklamanın işaretini şimdiden verdi.

BU OYLAMANIN SONUCUNDA SOSYALİST LİDER MARTINE AUBRY’NİN DURUMU NE OLACAK?

Fransa’da 35 saatlik çalışma haftası fikrinin mimarı olan Aubry’nin Sosyalistlerin lideri olarak ilk yılı çok hoş geçmedi. Dolayısıyla yerel seçimlerde alınan bu zafer hem Aubry’nin duruşunu güçlendirecek hem de parti içindeki kan davalarını sonlandırma çabalarına katkı yapacak. Bu başarısı Aubry’i aynı zamanda 2010 başkanlık seçimleri için de güvenilir bir aday haline getiriyor. Ancak adaylık için adı geçen tek isim o değil. Sosyalistlerin 2007’deki adayı Segolene Royal’in Pazar günkü performansı partideki diğer herkesin üzerindeydi. Ülkenin batısındaki seçim bölgesinde Royal oyların yüzde 60’ını elde etti. Öte yandan partinin François Hollande ve IMF Direktörü Dominique Strauss-Kahn gibi diğer önemli isimleri de potansiyel adaylar. Bu da yerel seçim kampanyası sırasında kurulan birliğin uzun ömürlü olmayacağını gösteriyor.

AŞIRI SAĞCI MİLLİYETÇİ CEPHE SEÇME ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ YENİDEN Mİ KEŞFETTİ?

Jean-Marie Le Pen’in Milliyetçi Cephesi, 2007 ve 2009 seçimlerinde yaşanan iki felaketten sonra bu ay seçmeniyle yeniden buluştu. Hem Le Pen hem de kızı Marine Fransa’nın en kuzey ve en güney uçlarında girdiklerdi yarışlardan yüzde 22’lik oyla çıktı. Bu da hem Fransa’da aşırı sağın gücünden hiçbir şey kaybetmediğini hem de Milliyetçi Cephe’nin ne kadar geniş bir kitleye seslendiğini gösterdi. Bu durum sert güvenlik ve göç politikalarıyla aşırı sağı etkisiz hale getirdiğine inanan Sarkozy için bir alarm zili olacak. Ancak Milliyetçi Cephe, 2012’de sandıktan çıkmakta zorlanabilir. Bunun da iki nedeni var: Birincisi partinin kasasında çok parası yok. İkincisi de 81 yaşındaki Başkan Jean-Marie Le Pen’in yakında emekli olması durumunda parti içinde bir liderlik savaşı yaşanması mümkün.