Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun yarın Suriye'yle ilgili 'sembolik' bir karar tasarısı oylayacağını da sözlerine ekledi.
Abone olFransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Suriye'de insani yardım koridoru kurulması fikrinin BM Güvenlik Konseyi'nde tartışılması gerektiğini ifade ederek yeni bir karar tasarısı konusunda Rusya ile görüştüklerini açıkladı.
France Info radyosuna konuşan Juppe, "Rusları yeni bir BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı konusunda ikna etmek için müzakere halindeyiz" dedi.
Fransa, Suriye'ye insani yardım koridoru kurulması önerisini ilk kez Kasım ayında gündeme getirmişti.
Juppe, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun yarın Suriye'yle ilgili "sembolik" bir karar tasarısı oylayacağını da sözlerine ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Juppe ile yarın Viyana'da Suriye konusunu görüşeceklerini söyledi.
Lavrov, Hollanda ziyaretinde Dışişleri Bakanı Uri Rosenthal ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, Avusturya'nın başkenti Viyana'da Juppe ile yapacağı görüşmede, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de şiddetin sona ermesini amaçlayan karar tasarısı üzerindeki son çalışmaları ele alacaklarını belirtti.
Lavrov, Rusya'nın Suriye'de "rejim değişikliğini meşru hale getirebilecek" herhangi bir karara destek vermeyeceğini ifade etti.
TASARI, ARAP BİRLİĞİ PLANINI DESTEKLİYOR
Suudi Arabistan ve Katar tarafından sunulan tasarı metninin, BM Güvenlik Konseyi'nde bu ay başında Rusya ve Çin tarafından veto edilen karar tasarısına çok benzediği belirtildi. Fas tarafından hazırlanan bir önceki tasarı, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a görevi bırakması için çağrı yapan Arap Birliği planına destek veriyordu.
AFP'ye konuşan diplomatlar, karar tasarısının yarın TSİ 22.00'da BM Genel Kurulu'nda görüşülüp oylanmasının beklendiğini söyledi.
BM Genel Kurul karar tasarılarının oylamasında 193 üye ülkenin hiçbirinin veto hakkı yok. Genel Kurul kararlarının Güvenlik Konseyi kararlarının aksine bağlayıcılığı bulunmuyor, ancak tavsiye niteliğinde olan bu kararlar uluslararası toplumun görüşlerini yansıtması açısından önem taşıyor.
TÜRKİYE: BM İNSANİ YARDIM İÇİN DEVREYE GİRMELİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da BM Genel Kurulu'na sunulacak Suriye tasarısından çıkacak sonucun bağlayıcı olmayacağını, ancak psikolojik alanda yaratacağı etkinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederek, Tunus'ta 24 Şubat'ta yapılacak Suriye toplantısından Esad rejimine güçlü bir uyarı mesajı çıkmasını beklediklerini söyledi.
Davutoğlu, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç ile Dışişleri Konutu'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, "BM'nin Suriye konusunda sadece siyasi yardım değil, insani yardım için de devreye girmesi lazım" diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye'nin bu yönde de çaba sarf ettiğini sözlerine ekledi.
TASARI NE İÇERİYOR?
BM Genel Kurulu'na sunulan tasarının giriş bölümünde, Suriye'de kötüye giden durumdan, devam eden insan hakları ihlallerinden ve Suriyeli yetkililerin kendi halkına şiddet kullanmasından "derin endişe" duyulduğu belirtilerek, Suriye yönetimi, ülkedeki tüm insan hakları ihlallerine ve sivillere yönelik saldırılara son vermeye, halkını korumaya, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini tamamen yerine getirmeye çağrılıyor.
Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne güçlü destek verilen tasarıda, bu ülkedeki siyasi krizin barışçıl şekilde çözülmesi gereği vurgulanıyor ve Suriyeli yetkililerin, "sivillere karşı güç kullanımı, keyfi adam öldürmeler, tutuklamalar, infazlar, işkence ve kötü muamele" gibi işledikleri tüm insan hakları ihlalleri kınanıyor. Tasarıda, Suriye'de silahlı gruplar da dahil olmak üzere bütün taraflar, tüm şiddet eylemlerini sona erdirmeye çağrılıyor ve ülkede şiddet eylemleri ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların mutlaka hesap vermeleri gerektiği vurgulanıyor.
Tasarıda, Arap Birliği'nin 2 Kasım 2011'de kabul ettiği eylem planı ve 22 Ocak 2012'de benimsediği kararlara uygun şekilde Suriye hükümetine, gecikmeden, "Şiddete son verme ve halkını koruma, son dönemdeki olaylar yüzünden keyfi tutuklananları serbest bırakma, tüm askerlerini kentlerden ve kasabalardan geri çekme, barışçıl gösteri yapma hakkını garanti etme, tüm medya mensuplarının ve Arap Birliği kurumlarının olayları izleme amacıyla Suriye'ye girebilmelerine ve engellerle karşılaşmadan görev yapabilmelerine imkan verme" çağrısında da bulunuluyor.
Tasarıda şiddet, korku, tehdit ve aşırılıktan uzak bir ortamda, halkın meşru emellerine ve endişelerine etkin şekilde yanıt verecek, "Suriyeliler tarafından yürütülecek", her kesimi kapsayan, ancak sonucunun ne olacağı konusunda önceden hüküm verilmemesi gereken siyasi bir sürecin başlaması da isteniyor. Metinde Suriye hükümeti ile tüm muhalif gruplar arasında, Arap Birliği himayesinde ciddi siyasi bir diyalog başlatılmasından da söz ediliyor ve Suriyeli yetkililer, insani yardımın ülke içinde engelsiz ve güvenli şekilde ihtiyacı olanlara dağıtılmasına izin vermeye çağrılıyor.
ÖZEL TEMSİLCİ TALEBİ
Bu tasarının Rusya ve Çin'in vetosu yüzünden kabul edilmeyen Güvenlik Konseyi karar tasarısı metninden bir açıdan farklı. Buna göre, tasarıda, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'dan ve BM'nin ilgili kurumlarından, Suriye'deki krizin barışçıl çözümü için Arap Birliği'nin çabalarını, hem özel temsilci atayarak hem de teknik ve maddi yardımda bulunarak desteklemeleri isteniyor.
MUHALİFLERE SİLAHLI DESTEK
Suriye ordusuyla çatışan muhaliflere yardım eden Arap Birliği, silahlandırma da dahil olmak üzere verdiği bu desteği artık açıkça ifade etmekten kaçınmıyor.
Özellikle Humus'ta artan şiddet olaylarının ardından Arap Birliği diplomatları, şiddet sona ermediği taktirde, bölge ülkelerinin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a direnen isyancılara silah yardımı yapabileceği yönünde açıklamalar yaptı.
ABD'nin Ortadoğu'daki önemli müttefiklerinden Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife El Tani, Suriye'ye yönelik olası bir askeri müdahaleyi dile getiren ilk Arap lideri olmuştu.
Muhalifleri silahlandırma teklifi ABD'de de karşılık bulmuş ve Senatör John McCain de Washington'a benzer bir çağrı yapmıştı.
BORU HATTINDA PATLAMA
Öte yandan bugün Suriye'nin Humus şehrindeki Sünni mahallesinin yakınlarından geçen en büyük petrol boru hatlarından birinde patlama olduğu iddia edildi.
Reuters haber ajansına konuşan Bab-ı Amr mahallesi sakinleri, patlamanın üzerinden iki saat geçmesine rağmen boru hattından dumanlar çıkmaya devam ettiğini söyledi.
Patlamanın sebebinin ne olduğu henüz belirlenemedi.
Yetkililer "sabotajcı teröristler"in boru hattına saldırdığını öne sürerken, muhalifler ise ordunun Bab-ı Amr'ı vurmak isterken yanlışlıkla boru hattını vurduğunu iddia etti.