Davutoğlu, Sarkozy'nin şansını fazla zorladığını belirtirken, Ortadoğu gündemininde altını çizdi...
Abone ol"Sarkozy şansını zaten burada çok zorladı. Tekrar zorlarsa, bu sefer Fransa kültürüne, Fransa hukukuna ve Fransa'nın hukuk devleti niteliğine savaş açmış olur''
-''(Ermenistan'la ilişkiler) Birlikte bir tarihi paylaşmak adına kanalları açık tutmak lazım. Bir başka ülkenin, ya da bu ülkenin liderinin seçim kazanma hırsına bu ortak tarihi feda etmemek lazım''
-''(Suriye ile görüşmeler) Son dönemde bizim için ne Müslüman Kardeşler Örgütü tek başına, ne Sünni Araplar tek başına bir gündem maddesi olmuştur''
-''(İran'la nükleer müzakereler) Bugünlerde karşılıklı mektuplar teati edildi. Bir ay içinde tekrar buluşmanın olabileceği inancını taşıyorum''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin şansını, 1915 olaylarının reddini suç sayan yasa teklifiyle çok zorladığını belirterek, ''Tekrar zorlarsa, bu sefer Fransa kültürüne, Fransa hukukuna ve Fransa'nın hukuk devleti niteliğine savaş açmış olur'' dedi.
Davutoğlu, TRT Haber televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Davutoğlu, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasanın Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmesi konusundaki soru üzerine, Türkiye'nin bu süreçte bilinçli bir strateji uyguladığını belirtti.
Fransa'da Meclis'ten sonra Senato'da da yasanın onaylanması kararı çıktığında, Türkiye'nin, ikinci etap müeyyideleri açıklamasının beklendiğini anımsatan Davutoğlu, bu süreçte sessiz diplomasiyi tercih ettiklerini anlattı.
Senatodan sonraki mercinin hukuk merci olduğunu hatırlatan Davutoğlu, ''Oraya müeyyide ile gidilmez, oraya ilkesel bir pozisyonla gidilirdi'' diye konuştu.
Siyasi olarak tansiyonu yükseltmediklerini belirten Davutoğlu, tansiyonu düşürerek bunun bir hukuk meselesi olarak tartışılmasının önünü açtıklarını söyledi. Davutoğlu, ''İstedik ki bu konu, hukuk bazında, hukuk temelinde soğukkanlı bir şekilde değerlendirilsin'' ifadesini kullandı.
Anayasa Konseyi'ne başvuru için imza toplama sürecini son ana kadar yakından takip ettiklerini ve başvurudan üç dört gün önce yeterli sayıya ulaşıldığını bildiklerini ifade eden Davutoğlu, ''Adım adım her gece, her gün, her saat acaba kaça ulaştı diye takip ettik'' dedi.
İmzalar toplandıktan sonra Anayasa Konseyi'nden çıkacak karar konusunda daha emin olduklarını belirten Davutoğlu, planladıkları süreçte bir aksama olmadığını dile getirdi.
İki ülke ilişkilerinde zor bir dönem geçirildiğini ifade eden Davutoğlu, ''Türk Fransız ilişkileri bir türbülanstan geçmiştir'' değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin yasayı değiştirerek tekrar meclise gönderebileceği yönünde haberlerin basında yer aldığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, Anayasa Konseyi gibi en üst düzeyde bir heyetin aldığı karara meydan okumanın bir Fransız siyasetçisi için büyük şanssızlık olacağını söyledi.
Davutoğlu, ''Sarkozy şansını zaten burada çok zorladı. Tekrar zorlarsa, bu sefer Fransa kültürüne, Fransa hukukuna ve Fransa'nın hukuk devleti niteliğine savaş açmış olur. Daha önce tarihe ve fikir özgürlüğüne savaş açmıştı. Şimdi doğrudan Fransa Anayasa Konseyi'ne savaş açmış olur'' dedi.
Fransa'ya yaptırımların devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine Davutoğlu, bu kararın olumlu bir karar olduğunu ve bir değerlendirme yapacaklarını söyledi.
Fransa yönetiminin yine aynı yönetim olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, yönetimin tutumunu görmeleri gerektiğini söyledi. Davutoğlu, ''O müeyyidelerin uygulanmasını gerektiren konjonktür ve şartlar ortadan kalkmışsa, o müeyyideler de ortadan kalkar'' diye konuştu.
-2015'e dönük yeni strateji-
2015 yılının 1915 olaylarının yıl dönümü olduğunun hatırlatılarak, 2015 yılına dönük yeni bir strateji geliştirilip geliştirilmediğinin sorulması üzerine Davutoğlu, bu konuda uzun zamandır yürüttükleri çalışmalar olduğunu, son dönemde söylem ve tepkilerin sistematiği düzeyinde de bir değişim yaşandığını söyledi.
Davutoğlu, ''Birlikte bir tarihi paylaşmak adına kanalları açık tutmak lazım. Bir başka ülkenin, yada bu ülkenin liderinin seçim kazanma hırsına bu ortak tarihi feda etmemek lazım'' ifadesini kullandı.
Bakan Davutoğlu, 2015'in tek başına kritik bir eşik olmadığını, ancak 2015'e yönelik olarak kapsamlı çalışmalar yapacaklarını belirterek, ''Acıları paylaşmak isteyenle acıları paylaşmak istiyoruz'' diye konuştu.
İstanbul'da Taksim Meydanı'nda Hocalı Katliamı'nı anma töreninde Ermenileri aşağılayan bir pankartın açılmasıyla ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, Hocalı Katliamı'nı anmak için miting yapılmasının son derece doğal ve olması gereken bir şey olduğunu belirterek, ''Azeri kardeşlerimizin acısını paylaşmak da bizim görevimizdir. Ama o pankart kim ne şekilde açmış olursa olsun kabul edilebilir bir şey değil, o ve benzeri pankartlar. Biz böyle bir nefret ve hakaret kültürüne acımızı feda etmeyiz'' dedi.
-''Bir kere Müslüman Kardeşler ifadesi geçmedi''-
Suriye ile ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, bugün bazı gazetelerde Türkiye'nin Müslüman Kardeşler Örgütü ile ilgili bir diplomasi yürüttüğü yönünde haberlerin yer aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Emin olunuz üç kez ben gittim, bir seferinde yedi, bir seferinde dört saat konuştum. Sayın Başbakanımızla gittiğimde saatlerce beraber oturduk. Bir kere Müslüman Kardeşler ifadesi geçmedi.
Ama daha önceden, 2004 yılından sonra 2005 yılından itibaren biz hep Suriye Hükümeti'ne, doğrudur, '1982 yılında Hama'da işlenen katliam dolayısıyla kaçanları ülkene geri çağır, barış onlarla' dedik. Hep bunu söyledik, çünkü o da bir insanlık suçuydu. Bir dost olaraktı, ama bunu söylediğimizi de hiçbir zaman dışarıyla paylaşmadık.
Sayın Başbakanımızla Sayın Esad'ın, benim de hemen hemen tümüne katıldığım özel görüşmelerimizin hepsinde, doğrudur, Sayın Başbakanımız, Esad'a, 'Yurtdışına kaçan bu insanlar, Hama'dan kaçan bu insanların şu anda üçüncü nesil çocukları var artık. Suriye'ye çağır, bunları düşman gibi görme, bunlarla barış' dedi. Bu yanlış bir şey mi? Ama son dönemde bizim için ne Müslüman Kardeşler Örgütü tek başına, ne Sünni Araplar tek başına bir gündem maddesi olmuştur.''
Davutoğlu, geçtiğimiz ekim ayına kadar Suriye muhalefetiyle de görüşmediğini söyledi.
İran'la nükleer müzakereler konusundaki bir soru üzerine Davutoğlu, ''Bugünlerde karşılıklı mektuplar teati edildi. İnşallah gelecek hafta tekrar İran Dışişleri Bakanı ile görüşeceğim. İnşallah önümüzdeki dönemde bir tarih tespit edilir. Ben en geç nisan ayında bir müzakerenin, mart ayı çünkü İran'da Nevruz bayramı var, bir ay içinde tekrar buluşmanın olabileceği inancını taşıyorum. Olursa, Türkiye'yi tercih ederlerse de biz her zaman ev sahipliği yaparız, elimizden gelen katkıyı da sağlarız'' yanıtını verdi.
Suriye'nin Dostları Grubu toplantısının ikinci ayağının İstanbul'da ne zaman yapılacağının sorulması üzerine de Davutoğlu, toplantının mart ayının ikinci yarısında yapılmasının planlandığını bildirdi.