Sarkozy ayağının altındaki halıyı çekti

Libya'ya karşı başlatılan operasyonun askeri öncülüğünü Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy yaptı ancak geçtiğimiz yıllarda durum çok farklıydı...

Libya'da Kaddafi güçlerine karşı dün başlatılan operasyonun hem diplomatik hem askeri öncülüğünü Fransa yaptı. Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu süreçte yaptığı sert Kaddafi karşıtı konuşmalarla dikkati çekti. Oysa aynı Sarkozy, geçtiğimiz yıllarda, eleştirilere kulak tıkayıp Kaddafi'ye kapılarını açmıştı.

ANKARA YAPILAN ŞOVDAN RAHATSIZ

Fransa ve dünya kamuoyu, Kaddafi'nin uzun süren hükümranlığına belki de son verecek olan operasyonun fitilini ateşleyen Nicolas Sarkozy'yi konuşuyor. Birçok ülkeyi bu müdahaleye ikna eden Fransa Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz yıllarda Kaddafi'yle oldukça yakın bir ilişki kurmuştu.

10 Aralık 2007'de Sarkozy, Paris'te Kaddafi'nin ayaklarına kırmızı halıyı seren ilk Fransız Cumhurbaşkanı oldu. Üstelik Sarkozy'nin 'reel-politik' diye açıkladığı ve 10 Aralık "İnsan Hakları Günü"nde gösterdiği bu davranış, Fransa'yı ayağa kaldırdı. Sarkozy'nin hükümetinde o dönem İnsan Hakları Bakanı olarak görev yapan Rama Yade, "Fransa, Kaddafi'nin kanlı ayaklarını sileceği bir paspas değildir" çıkışını yaptı. Sarkozy, bu açıklamanın yapıldığı gün Rama Yade'ı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na çağırarak azarladı.

KADDAFİ KATIL, SARKOZY İŞBİRLİKÇİ

Sarkozy ile Kaddafi, Libya Liderinin Paris ziyareti sırasında 12 milyar Euro'luk sözleşmelere imza attı. Ancak geçen üç yıllık sürede sözleşmeler yerine getirilmedi. Kaddafi 14 adet Rafale savaş uçağı alma sözü vermişti. Ama dünyada hiçbir ülkenin almadığı uçakları Kaddafi de almadı. Fransız diplomasisi ise 3 yıl boyunca, "Elysee Sarayı'nın bahçesine çadırını kuran Kaddafi" imajını unutturmak için çalıştı. Ancak bunu bir türlü başaramadığından, şubat ayı boyunca Paris sokaklarına çıkan Libya rejimi karşıtları, "Kaddafi katil, Sarkozy işbirlikçi" sloganları attı.

DİPLOMATLARI BİLE BAYRAK AÇTI

Sarkozy'nin Kaddafi karşısında takındığı bu beklenmedik tavır, aslında Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere dış politikada yarattığı kötü izleri ortadan kaldırma isteğine de dayanıyor. Örneğin Tunus'ta, devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali yönetimine, gösterileri bastırmak için polis yardımı öneren Fransa, Afrika ve dünya kamuoyundan büyük tepki toplamıştı. 22 Şubat'ta Le Monde'da isimsiz ortak bildiri yayınlayan Fransız diplomatlar, Fransız dış politikasının hiç bir dönemde olmadığı kadar kötü yönetildiğini, "amatörce ve düşünmeden alınan" kararlarla çıkmaza sürüklendiğini yazdı. Diplomatlar, hiçbir etkin hazırlık yapılmadan ortaya atılan Akdeniz İçin Birlik projesinin bunun en iyi örneği olduğunu, bir kez daha diriltmeye çalışılan bu proje kapsamında, iki kez toplantı bile yapılamadığını söylediler.

SARKO'YA KOŞTU

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Fransa'nın başkenti Paris'te toplanan 'Libya'ya müdahale zirvesinde' Fransız lider Nicolas Sarkozy'yi sevindirdi. Başkent Paris'te Elysee Sarayı'nda askeri törenle karşılanan Clinton, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'ye ancak film sahnelerinde görülebilecek bir tarzda ellerini açarak ve koşarak sarıldı. Uzun süre ayrı kaldığı bir yakınına koşar gibi Sarkozy'ye sarılan Clinton'un mutluluğu yüzündeki gülümsemeden okunuyordu.