Başbakanlık koltuğuna göz diken Mustafa Sarıgül, Karadeniz gezisine eşi Aylin'i götürdü. Sabah'a konuşan Aylin, siyasete bakışını ve eşinin bilinmeyenlerini anlattı.
Abone olEşi Aylin, Mustafa Sarıgül'ün genel başkanlık koşusunda artık yanında olacak. Eşinin gövde gösterilerine ilk kez Trabzon ve Rize'de katılan Aylin Sarıgül SABAH'a "Ben da first lady'liğe hazırım" dedi. Sarıgüller'in 11 yaşındaki oğlu Ömer de gezideydi. *** Başbakan eşi olmaya hazırım "24 ay sonra Başbakan’ım" diyen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün eşi Aylin Sarıgül’ün gönlünde first lady’lik yatıyor. Aylin Sarıgül, oğlunun ismini Hz. Ömer’in hayatından etkilendiği için Ömer koymuş. "Türbanla problemim yok" diyor. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Samsun'dan başlattığı Türkiye turunu her ay bir ilde büyük bir miting ve her hafta sonunda belli bölgelerde il ve ilçelere giderek sürdürürken hafta sonundaki Karadeniz gezisine oğlu Ömer ve eşi Aylin Sarıgül'ü de götürdü. Bundan önceki 3 büyük mitinge ve diğer yurt gezilerine gitmeyen eşi Aylin Hanım, Türkiye turuna "baba ocağım" dediği Rize ve Trabzon'dan başladı. Annesi Christine Hanım ve 11 yaşındaki oğlu Ömer ile yakın arkadaşlarıyla katıldığı Karadeniz gezisinde eşinin "Hoş geldin enişte" pankartlarıyla karşılanmasından ve büyük ilgi görmesinden hayli memnun kalan Aylin Hanım, ilk kez çıktığı siyaset sahnesinde duygularını SABAH'a anlattı. Ekonomi eğitimi alan ve siyaset mastırı yapan Aylin Hanım, amcası eski parlamenter Aytekin Kotil dolayısıyla hep içinde olduğu siyaseti de çok seviyor. Mustafa Sarıgül'ün "24 ay sonra Başbakanım" sözlerini hatırlatılarak "Siz de first lady'liğe hazır mısınız?" sorusuna hiç tereddütsüz "Hazırım" yanıtı veriyor. Bundan sonra eşinin yanında sürekli yer alacağını da söyleyen Aylin Sarıgül, Hazreti Ömer'in hayatını okuduğu kitaptan çok etkilenerek oğlunun da adil olması için "Ömer" ismini verdiğini belirtiyor. Annesi Alman olduğu halde kendisini tam bir Türk ve Karadenizli hisseden Aylin Sarıgül SABAH'ın sorularını şöyle yanıtladı: * Bugüne kadar eşinizle yurt gezilerine katılmamıştınız. Trabzon ve Rize gezisinin özel bir anlamı var mı? Aylin Sarıgül: Elbette. Baba ocağım beni burası ve eşimin bu halk hareketine ben de baba ocağımdan katılmayı anlamlı buldum. Bundan sonra tüm gezilerinde yanında olacağım. ANNESİ ALMAN * Siz de siyasetçi bir aileden geliyorsunuz. Eşinizin yoğunluğu da ortada. Ekonomi okudunuz ama siyaset mastırı yapıyorsunuz. Siyaseti siz de seviyorsunuz anlaşılan... Aylin Sarıgül: Çok seviyorum hem de. İnsanlarla yüzyüze olmak, dertlerini paylaşmak ve onlar için bir şeyler yapmak çok güzel. Biliyorsunuz benim annem Alman. Küçüklüğümden bu yana Almanya'ya giderdik ve Türkiye'ye de Alman konuklarımız gelirdi. Almanya'nın o düzenini, konforunu görür, kendi ülkemin niçin o seviyede olmadığına çok üzülürdüm. Hatta, Alman konuklarımızı en iyi yollardan geçirmeye çalışır, en iyi yerlere götürürdük. Neden benim memleketimde olmasın sorusuna çözüm bulmak için siyaset yapmak şart. Ve biliyorum ki, Türkiye doğru insanların elinde, doğru politikalarla en iyisini hak edecek. * Siz de aktif siyaseti düşünür müsünüz? Aylin Sarıgül: Samimi söylemek gerekirse, Mustafa yapmasaydı siyaset yapmayı düşünürdüm. Ama Mustafa zaten bu işin içinde ve ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. * Eşiniz gittiği yerlerde 24 ay sonra Başbakan olmaya hazırlanıyorum diyor. Siz, first ladyliğe hazır mısınız? Aylin Sarıgül: Elbette hazırım. Ancak, bu Başbakan eşi olmaya hazırlanmak sözü biraz garip geliyor bana. Bu hazırlıkla olacak şey değil, insanın belli bir birikimi ve yaşadıkları zaten onu hazır kılar. * Peki, Emine Erdoğan'ı nasıl buluyorsunuz? Bazen giysilerinde abartılı olmasıyla da eleştiriliyor. Eşinizin dış görüntüsüyle bizzat ilgilendiğinizi biliyoruz. Siz nasıl buluyorsunuz Emine Hanım'ın tarzını? Aylin Sarıgül: Açıkçası bana düşmez ama bir Başbakan eşi sadece eşini değil, Türkiye'yi de temsil eder. her şeyinizi ona göre ayarlamanız gerekir diye düşünüyorum. * Sizin Emine Hanım'ın tarzıyla ilgili bir öneriniz olur mu? Aylin Sarıgül: Yine bana düşmez ama sorsaydı fikrimi söylerdim... * Başörtüsüyle ilgili fikriniz nedir? Aylin Sarıgül: Benim babaannem başörtülü, halam ve yengem de hacı. Ben de böyleyim. Türbanla bu anlamda hiçbir problemim yok. HZ. ÖMER'İ SEVDİM * 11 yaşında bir oğlunuz var. Böyle yoğun bir ortamda onunla ilişkilerinizi nasıl dengeliyorsunuz? Aylin Sarıgül: Kadınlar her zaman her konuda daha kolay organize olabiliyorlar. Oğlumla da bu anlamda ilişkim her zaman çok dengeli ve yoğun oldu. Bebekliğinde bakıcı tutmadım, kendim büyüttüm. Babası da onca yoğunluğuna rağmen eve geldiğinde veya onunla olduğunda sürekli ilgilidir. Kaldı ki; Mustafa'nın en çok beğendiğim özelliklerinin başında duyarlılığı geliyor. Her konuda olduğu gibi ailesiyle ilgili de çok duyarlı. * Şikayet ettiği olmuyor mu? Aylin Sarıgül: Sizinle çok özel bir şeyi paylaşayım. Ben hamileyken Hazreti Ömer'in hayatını anlatan bir kitap okudum ve Hazreti Ömer'in kişiliğinden ve adilliğinden çok etkilendim. İnsanların isminin kimden ve neyden esinlenerek konulduğunun, karakterinde çok etkili olduğuna inanırım. Bu yüzden, oğlum da adil bir insan olsun diye Ömer ismini koyduk. 'KİTAP YAZIYORUM' "Sürekli yabancı yayınları ve kitapları takip ederim. İnternetten yabancı kaynakları tararım. Dış dünyada olanları yakınen izlemeye çalışıyorum. Bunlar arasında faydalı olabileceğini düşündüğüm kitap ve yazıları Mustafa ile paylaşırım. Ayrıca ben de bir kitap yazıyorum. Büyük olasılıkla sonbaharda çıkacak. Kitabın ismi henüz belli değil ancak konusu hayata dair her şey. Kitapta kadın, erkek, çocuk, aşk, sevinçler, üzüntülerle ilgili benim denemelerim yer alacak. Şebnem BURSALI /Sabah