Şişli Belediye Başkanı Sarıgül'den CHP'lileri ayaklandıracak sözler. "Kız kardeşimin başından elinizi çekin" diyen Sarıgül, türban meselesini nasıl çözeceğini anlattı.
Abone olCHP’de yeni bir hareketin öncülüğüne soyunan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kamusal alan tartışmalarını yapay bulduğunu söyledi. “Kızkardeşlerimin başı üzerinden eller çekilsin” diyen Sarıgül, “Her sorunu halkla birlikte çözdüğümüz gibi onu da çözeriz” dedi. Vakit’in sorularını cevaplandıran Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kamusal alandan başörtüsüne, İmam Hatip’lerden ABD’den destek aldığına kadar çok geniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu. Kamusal alan ve başörtüsü gibi İmam Hatipler konusunda çıkan tartışmaları da yapay ve Türkiye’ye fayda sağlamayan tartışmalar olarak gördüğünü anlatan Sarıgül, “İmam Hatip Liseleri neyi çağrıştırıyor? Hemen söyleyeyim; bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olan bir Türk evladının da yetiştiği bir eğitim kurumunu hatırlatıyor” diye konuştu. ALLAH’IN BUYRUKLARI DOĞRUYA GÖTÜRÜR İnançların, iktidara değil Allah’a ulaşma yolu olduğunu belirten Mustafa Sarıgül, “Din bir inanç yoludur. Allah’ın buyurdukları bize doğru yolu gösterir. Buyruklara uyarsan doğruluğun zirvesine ulaşırsın. Doğruluğun zirvesi de Allah’a ulaşmaktır. İnançlarımız Allah’a ulaşma yoludur. İktidara ulaşma yolu değil” dedi. Sarıgül, din ve dindarlık üzerine yapılan tartışmalara değinerek, “Kimse kimseye bir şeyler yutturmaya kalkmasın. Halkımızın inançları güçlüdür. Sosyolojik olarak inanç ortaklığının toplumu bir arada tutucu, yapıştırıcı ve yönlendirici gücü olduğunu her siyasetçi de bilir. Siyasette inanç faktörünü kullanmak aslında çok kolaycı bir yoldur. Ancak tarih şahidimizdir ki bundan toplumlar zarar görür en çok da din zarar görür” diye konuştu. Sarıgül, “CHP’nin din ve dindarlarla sürekli bir sorunu var gibi görünüyor.Bunun nedeni ne?” şeklindeki soru üzerine de, “Ben inançlı bir insanım. Ben Şişli’de yurttaşlarımın ibadetlerini en iyi, en temiz mekanlarda, özgürce yapabilmeleri için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ben de bir CHP’liyim ve bu konuda hiçbir sorun yok” dedi. 50 YILDIR İKTİDARA GELEMEDİK CHP için asıl büyük sorunun iktidara gelememe olduğunu belirten Sarıgül, şöyle konuştu: “CHP 50 yılı aşkındır tek başına iktidar değil. Esas isyanım bunadır. Bugün gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin 300 milyar dolar dış borcu, bir o kadar iç borcu ve 13 milyon işsizi var. Türbanlı mı olsun türbansız mı? Oysa türbanlı da işsiz, türbansız da, türbanlı da aç türbansız da. Normal liseden mezun olan da işsiz, İmam Hatip’ten mezun olan da. Uçurum giderek derinleşiyor, kafayı bunlara yoralım. Böyle yapay ayırımlar yerine ulusal bir sevgi yumağı oluşturalım, birbirimizle ilgili şüpheleri, endişeleri yok edelim. Tüm bunlar başkalarının işine yarıyor.” CHP’DE BARAJ ENDİŞESİ VAR CHP’nin uzun zamandır yeterli kamuoyu desteği alamadığını anlatan Sarıgül, “CHP’liler de bundan mutlu değil. Ancak CHP bu durumda olmasına rağmen, karşılıklı suçlamaları bir tarafa bırakarak, ciddi, teknik, bilimsel bir toplum analizi yapamamış, ihtiyaç duyulan politikaları üretememiştir. Oysa bizim kurultaylarımız; siyaset üreten, toplumsal sorunlarımıza somut çözümler öneren, bu arada kendini yenilemeye ve demokratikleştirmeye ve bugünkü düzenden zarar gören her kesimle bütünleşmeye yönelen siyasi kararların alındığı kurultaylar olamamıştır. CHP’de karar alınırken herkesin görüşü alınmalıdır. Ekonomik uçurumun bu kadar derinleştiği bir ortamda sosyal demokrasi iktidar olamıyorsa hiç kuşkusuz bir arıza var demektir” dedi. Partideki tartışmaların, çatışmaların partinin dinamizmini gösterdiği görüşünü savunan Mustafa Sarıgül, “Çatışmaların sert olma nedeni birazda uzun süredir iktidar olamamak, hatta baraj altında kalma riskidir” dedi. CHP’de “muhalefet” olarak gösterilen isimlere de değinen Sarıgül, “Parti yönetimleri ise bu dinamizmi olumlu ve üretken bir mecraya taşımak yerine bu propagandalara takılıp sesleri kesme yoluna gitmiştir. İstikrar böyle sağlanabilir zannedilmiştir. Bu isimlerden hangisi bugünkü yönetim kadrolarından daha geride?” diye konuştu. “Partiyi bölecek” suçlamalarını da cevaplandıran Sarıgül, “Ben CHP’li bir belediye başkanıyım. İlçemde yurttaşlarım pencerelerine parti bayrağı asıyor. Her gittiğim yerde parti bayraklarıyla karşılanıyorum. Bu hareket bölünme işareti mi, bütünleşme işaretimi? Bayrak en yükseğe çekildiği gün herkes altında olacak” dedi. İCAZETİ MİLLETTEN ALIRIM Hareketiyle ilgili olarak ortaya atılanları “komplo teorisi” olarak nitelendiren Mustafa Sarıgül, bunlara kulak vermediğini söyledi. Sarıgül, şöyle konuştu: “Ben Mustafa Sarıgül’e gösterilen ilgiye ve desteğe layık olmaya çalışan, bu teveccühe minnetle sarılan bir siyaset izliyorum. Şimdiye kadar üretilen hizmet ve davranış biçimi halkı memnun etmişse bu memnuniyeti daha da yaygınlaştırmak istiyorum. Uyguladığımız anlayış başarılı görülüyorsa bunu ülke sınırlarına taşımak istiyorum. Onun içindir ki parti içi siyasetlerin içinde değilim, ilgili değilim. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaptığımız açık hava toplantılarına gelenler sadece partililer değil ki. Bu Türkiye de herkes tarafından izleniyor ve biliniyor. Ben ulusal birlikten yana, cumhuriyetimizin temel ilkelerini benimseyen herkesle birlikte yürümeye devam ediyorum. Özellikle Ortadoğu sorunları nedeniyle Türkiye de Amerika’ya karşı bir kamuoyu oluştuğu bir gerçek. Buna rağmen aynı kamuoyunda Mustafa Sarıgül’e destek giderek artıyorsa, ‘Amerika’dan icazet aldı denilmesinden rahatsız olmuyor musunuz?’ sorusunu soranlar, ‘Bu güveni nasıl sağlıyorsunuz?’ diye sormalılar. Verilecek bir hesap varsa, beni Mustafa Sarıgül yapanlara veriyorum. Yurttaşlarımla iyi anlaşıyoruz. Onlar beni anlıyor ben onları anlıyorum. Ben, icazetin kimden alınacağını biliyorum. Onun için her gün sokaktayım, ülkemin her yerindeyim.”