Sarıgül ve Şükrü Çukurlu'nun yol arkadaşlığı
Sarıgül'ün hayli mesafa aldığı yolunda haberler alıyorum. Yeni yol arkadaşı, eski dost Şükrü Çukurlu ile konuştum geçen gün. Şükrü Çukurlu yıllarca Demirel'i korudu ve alnında tek bir kara leke olmayan bir isim.
Mustafa Sarıgül isminin Anadolu'da karşılığı olduğunu ilk yazan gazetecilerdenim. O'nunla birçok ili gezdim, tek başıma gittiğim bölgelerde O'nu sordum.
Aldığım cevaplar hep aynı oldu:
-Ah keşke CHP'nin başına o gelse.
Mustafa Sarıgül bunu denedi ama olmadı. Daha doğrusu, o meşhur kongrede Ateş Ünal Erzen'e yumruk atarak ayağına kurşun sıktı. Dahası en vahimi, Mustafa Sarıgül o kongrede geleceğe ilişkin ne yapacağına dair tek kelime edemedi. CHP'liler onu lider yapmaya hazırdı ama o buna hazır olmadığını o kongrede gösterdi.
Mustafa Bey kongre yenilgisinden sonra tekrar meydanlara çıktığında, daha çok hata yapmaya başladı. Ateş Ünal Erzen'i yumruklamak bir marifetmiş gibi, yediği haltı halka ballandıra ballandıra anlattı.
O günleri bugünkü gibi hatırlıyorum, Mustafa Sarıgül'ün yanında olan herkes, ama herkes bu konuda konuşmamasını söyledi ama kimseyi dinlemedi.
Hepsi bu değil!
Sarıgül tribünlere oynamayı çok seviyor. Meydanlarda konuşurken, eğer tv kameraları varsa, yaptığı konuşmalar çorba oluyor. Yok eğer, gerçekten kameralara değil de, halka konuşuyorsa, o zaman lider olabileceğini ortaya koyuyor.
Sarıgül'ün etrafındaki kameralar hiç eksik olmadığına göre, Sarıgül'ün lider olma hevesi de ne yazık ki kursağında kalıyor!
Sarıgül'en en önemlli handikaplarından biri de yalan konuşması. Buna bizzat ben şahit oldum. Durup dururken, eski eşi Aylin Kotil'le yeniden evlenme hazırlıkları yaptığını söyledi bana. Bunu yazdım, aynı günün akşamı Aylin Kotil aradı:
"Yalan!"
Aylin Hanım'ın şiddetli itirazı nedeniyle, Mustafa Sarıgül'ün mumu aynı günün akşamı sönüverdi. Buna rağmen Sargül yalanını sürdürdü, telefonla yaptığımız konuşmada "Sen işimizi bozdun!" dedi.
O günden sonra Sarıgül'e olan güvenim sarsıldı. Yeni yola çıkan bir politiacı, hayli iddialı olmasına rağmen, hiç gereği olmadığı halde yalan konuşuyor. Acaba bu politikacı halka ne yalanlar söyledi, söyleyecek?
Bugüne gelirsek...
Sarıgül'ün hayli mesafa aldığı yolunda haberler alıyorum. Yeni yol arkadaşı, eski dost Şükrü Çukurlu ile konuştum geçen gün. Şükrü Çukurlu yıllarca Demirel'i korudu ve alnında tek bir kara leke olmayan bir isim.
Bu ismin Sarıgül'ün yanında yer almış olması elbette önemli. Şu da bir gerçek ki, Çukurlu Baba'nın onayını almadan böyle bir yola girmez. Bu da Demirel'in Mustafa Sarıgül'e bakışını ortaya koyuyor.
Ben Şükrü Abi'ye yukarıda yazdıklarımın aynısını tekrarladım. Kendisinin Sarıgül'e büyük katkı sağlayacağını aktardım. Ama yolculuğun dürüst olması gerektiğini, bu yolculuğun hiçbir yerinde yalan olmaması gerektiğini hatırlattım.
Şükrü Abi de, bana Anadolu'yu anlattı. Sarıgül'ün gördüğü itibarı, halkın ona sevgisini anlattı. Ben bunları biliyorum. Bilmediğim, Sarıgül'ün değişip değişmediğidir. Bilmediğim, Sargül'ün yalanlarından arınıp arınmadığıdır. Bilmediğim, Sarıgül'ün kendisini şovmenlikten kurtarıp kurtarmadığıdır.
Şükrü Abi ile sözleştik, Sarıgül'ün bir mitingine gideceğiz beraber. Neyin değişip, neyin değişmediğini orada göreceğiz. Şükrü Çukurlu ve benzeri lekesiz isimleri kadrosuna katan Sarıgül'ün değişmiş olabileceğinu umuyorum.