BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Sarıgül olayının bir benzeri

Nokta dergisinde yayınlanan haberler CHP belediyelerine yaramıyor.Daha önce Mustafa Sarıgül'le ilgili yapılan haberlerin benzerleri şimdi de Selami Öztürk'e yöneldi.

Abone ol

CHP`li Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül`ün ardından bu kez de Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Tamer Akalın tarafından yazılan raporda, Öztürk`ün kamu görevlilerine sahte evrak hazırlattırıp kurdukları kooperatif aracılığıyla trilyonlarca liralık haksız rant aktardığı ileri sürüldü. CHP`de partiden kesin ihracı için düğmeye basılan Şişli Belediye Başkanı Sarıgül ``sıkıntısı`` sürerken, bu kez de Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk hakkında iddialar gündeme geldi. Nokta dergisinin son sayısındaki haberde, İçişleri Bakanı`nın izniyle Bakan adına soruşturma yürüten Mülkiye Başmüfettişi Akalın tarafından yazıldığı belirtilen rapora yer verildi. Mülkiye Başmüfettişinin raporuna göre, Başkan Öztürk, 1994 yılında Belediye Meclisi`nden hukuka aykırı aldığı yetkiyi, soruşturma geçirmesine ve yargılanmasına rağmen kullanmaya devam etti. Aynı yetkiye dayanarak, Kadıköy`de hemen her kesimde görev alan kamu görevlilerinin kurdukları 29 ayrı kooperatife ``Yoksul ve Muhtaç`` belgesi aldırtarak, Hazine arazilerini çok ucuz ve 10 yıl vadeyle verdi. Üst düzey bazı gazete yöneticilerinin, adliye mensuplarının ve emniyet görevlilerinin de kurulan kooperatiflerde adlarının geçtiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Akalın, Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk`ün Belediye Meclisi`nin 1994 yılında aldığı genel yetkiye dayanarak 1580 sayılı Yasa`nın 70`inci maddesine, Danıştay ve Yargıtay içtihatlarına, 775 sayılı Gecekondu Kanunu`nun 25 ve 26`ncı maddelerine aykırı hareket ettiğini ve TCK`nın 240`ıncı maddelerine göre, ``Görevi kötüye kullanmak`` suçu ile TCK`nın 230`uncu maddesine göre ``Görevi ihmal`` suçu işlediğini iddia etti. Akalın`ın raporunda olay şöyle anlatıldı: ``Bu olay, son yıllarda ülkemizde çok görülen tipik bir Gecekondu Önleme Bölgesi yolsuzluğudur. Kamusal erk ve yetki kullanan bir kısım bürokrata belediyelere anlaşmalı bir şekilde yıllık gelirleri ve mali varlıkları konusunda `yalan` beyannameler düzenlendi. Buna göre 775 sayılı Yasa ve uygulama yönetmeliği hükümlerine uyularak, ucuz ve on yıl ödeme şartları içinde arsa tahsis edildi. Bunun hukuksal tanımı: `Kanunumuza karşı hile yöntemiyle haksız çıkar sağlamaktır` Bu uygulama maalesef çok yaygınlık kazanmış, büyük şehirlerde gelişme bölgelerinde orman içi ve orman kenarı yerlerde, lebideryada Gecekondu Kanunu kapsamında, hatta villa tipi havuzlu konutlar bile yapılabilmiştir. Bir kısım bürokratta `Gecekondu Önleme Bölgesi` tiryakiliği başlamıştır. Marmara Ereğlisi`ndeki deniz kenarında, İstanbul`un geliştirme bölgesinde 775 sayılı `Gecekondu Kanunu` uygulaması içinde yazlık ve kışlık konut sahibi olabilmek bu yolla olası hale gelmiştir.`` Raporda ayrıca, Kadıköy Ataşehir`in hemen yakınında üyelerin gerçek dışı gelir ve mal varlığı beyanlarına dayalı olarak Belediye Başkanı tarafından re`sen ``yetki dışı`` ucuz ve elverişli şartlarda yapılan arsa tahsisleriyle ilgili olarak Yusuf Suntay ve Celalettin Lekesiz adlı Mülkiye Başmüfettişlerinin raporuna da dikkat çekildi. YARGILANMASINA RAĞMEN RANT AKTARMAYA DEVAM Akalın`ın raporunda, Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk`ün daha önce 29 kooperatife yaptığı arsa tahsislerinde hukuka aykırı hareket ettiği gerekçesiyle ``Ceza Hukuku`` kapsamında yargılandığı anımsatıldı. Öztürk`ün buna rağmen emniyet mensuplarıyla usulsüz arsa tahsisine giriştiği savunularak, ``bu cesaret`` şu ifadelerle anlatıldı: ``Ya bazı nedenlerle duyduğu aşırı güven duygusunun, ya da tahsis yapılan emniyet görevlileri olunca, vesayet mercii olan İçişleri Bakanlığı`nın hareketsiz kalarak çifte standart uygular duruma düşeceği düşüncesinin bir ürünüdür.`` DANIŞTAY`DAN YARGILANMALARINA VİZE İçişleri Bakanlığı müfettiş raporları karşısında yargılanmasına karar verdi ve Danıştay İkinci Dairesi`ne gitti. Danıştay Dairesi de müfettiş raporlarını inceledi. İnceleme sonucunda, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Başkan Yardımcısı Mustafa Demircan, encümen üyeleri Nejat Tankı, Turgay Kılıç, Hasan Gökpınar, Osman Nuri Zor, Turan Saraloğlu, Fatih Togay, Teoman Aslan, Ayşe Özen, Düzgün Meriç, Nilgün Atalay ile Kıymet Takdir Komisyonu üyesi Nazım Gürel, Leyla Bölen ve Hasan Yörür, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanunun 9`uncu maddesi uyarınca yargılanmalarına karar verdi. Danıştay İkinci Dairesi`nden gelen yargılanmaları yönündeki karar uyarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Öztürk ve diğer ilgililer hakkında dava açtı. ``Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal`` suçlamalarıyla açılan dava, İstanbul 5`inci Ağır Ceza Mahkemesi`nde sürüyor. Sanıklar hakkında 1-3 yıl hapis cezası isteniyor. NETGAZETE