İhracı reddedilen Mustafa Sarıgül İstanbul'da şov yaptı. Taraftarları havaalanını bayram yerine çevirdi. 'Başbakan Sarıgül' şeklinde sloganlarla karşılandı.
Abone olŞişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ağır bir dille eleştirerek, "Dürüstlük konusunda, onur konusunda, şeref konusunda en son konuşması gereken insan Sayın Baykal'dır" dedi. CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nun partiden ihraç istemini reddettiği Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, Ankara'dan İstanbul'a dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Sarıgül'ün, eşi Aylin Sarıgül ile birlikte İstanbul'a gelişi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda toplanan yaklaşık bin 500 kişi, "Başbakan Sarıgül" şeklinde slogan atarak halay çekti. Saat 11.30 sıralarında İstanbul'a inen Sarıgül, coşkulu kalabalığı selamlarken, partililer de Sarıgül'e sevgi gösterisinde bulundu. Mustafa Sarıgül daha sonra, Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. CHP Yüksek Disiplin Kurulu'na bilgi vermek amacıyla Ankara'ya gittiğini belirten Mustafa Sarıgül, "Ben disiplin kuruluna savunma dahi vermedim, sadece bilgilendirmeye gittim" dedi. Sarıgül, "Ülke demokrasi tarihinde önemli bir günü hep beraber yaşıyoruz. Demokrasilerde güç halkın gücüdür. Halkın gücünün önünde asla kimse duramaz. Bu çalışmalara başladığımız zaman 'Cumhuriyet Halk Partisi ile halkımız arasında örülen yapay duvarları kaldırmamız lazım. CHP'yi halkımızla bütünleştirmemizin zamanı gelmiştir' demiştim. 54 yıldır partimiz tek başına iktidar olamamıştır. İşte ben ve eşim, arkadaşlarımızla birlikte bunun için yollara düştük. CHP'li olmanın sorumluluğu gereği yollara düştük. Bu mücadele Mustafa Sarıgül'ün bireysel mücadelesi değildir, çağdaş Türkiye'nin, ulusal birlikten yana olan Türkiye'nin geleneklerimize bağlı, inançlara saygı duyan laik Türkiye'nin iktidara taşınma mücadelesidir. Bu mücadele yurttaşlarımız tarafından her gittiğimiz yerde büyük bir coşkuyla karşılanmıştır" diye konuştu. Yaptığı çağrılara yoğun şekilde itibar gösterildiğini ifade eden Sarıgül, "Benim isteğim ve arzum, bundan sonra yapılacak olan seçimlerden CHP'nin iktidar olmasıdır. Benim arzum CHP'nin artık muhalefette kalması değil, ulusumuz için önemli projeler üreterek, AB görüşmelerini CHP'li bir Başbakan'ın yapmasını sağlamaktır. Ben bunun için yollardayım. Bu çalışmaları yaptıktan sonra genel merkezimizde maç bitti, genel merkez yöneticilerimiz son intikaları oynuyor. Ne genel merkezimizin sahte savları ne de baronları, benim bu çalışmamı asla durduramayacaktır. Bu çalışma halkımızın gönlünde sevgi üzerine dünyalar kurmuştur" ifadelerini kullandı. Mustafa Sarıgül, açıklamalarında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ağır bir dille eleştirdi. Sarıgül, "Kendisi gibi düşünmeyen, kendi seçtiği kurulları karalama kampanyasına girdi. Sayın Baykal, kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışıyor. Buna asla ve asla izin vermeyeceğim. CHP, başı dik, onurlu, şerefli ulusal birlikten yana olan bütün yurttaşlarımızın partisi olacak. CHP güçlendikçe laik Türkiye ve çağdaş Türkiye şahlanacaktır. Parti içi demokrasiyi kurum ve kurullarıyla gerçekleştirecek bir yapıyı sunacağız. Partiye kayıtlı üyeler ilçe başkanlarına, il başkanlarına kaydolmayacak. Seçim kurullarına kaydolacak. Genel Başkan'a yağ çekerek milletvekili olma devrini kapatıyorum, yüzde 8 genel merkezin kontenjanı olacak, geriye kalan milletvekillerimiz dar bölge tercihli oyla birlikte seçilecekler. Ben bütün yurttaşlarımızın siyaset yapmasını arzu ediyorum. Sayın Baykal bilsin ki; CHP'yi çökertmesine, CHP'yi karalamasına, CHP'de kendi seçtiği kurulları halka şikayet etmesine asla izin vermeyeceğim" dedi. Sarıgül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "CHP yapılacak kurultayından sadece genel başkan değil, inşallah Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni başbakanını çıkaracaktır. Sayın Baykal'ın bu saatten sonraki konuşmalarını, maçın bittiğini intikaları oynamasının getirdiği bir heyecan olduğunu düşünüyorum. Allah, Sayın Baykal'ın yardımcısı olsun. Disiplin Kurulu üyeleri Sayın Baykal'ın kendi listesinden seçilen kişilerdir. Dürüstlük konusunda, onur konusunda, şeref konusunda en son konuşması gereken insan Sayın Baykal'dır. Kurultayla ilgili ne şekilde bir çalışma izleyeceğimizi, önümüzdeki günlerde arkadaşlarımızla konuşarak kamuoyuyla paylaşacağım. Acele karar vermem. Benim vereceğim karar şahsımla ilgili bir karar değil. Sayın Baykal, 'çamur at izi kalsın' mantığıyla hareket etmiştir. Bazı insanların attığı çamurlar, bazı insanlara asla bulaşmaz. Her şeyin vakti saati var. Bu, Mustafa Sarıgül'ün bireysel hareketi değildir." Hakkında bir çok iddianın ortaya atıldığını ve bunun devam edeceğini belirten Sarıgül, "Bu, Sayın Baykal'nı taktiğidir. Sayın Baykal 8 aydan bu yana eğitimle, iş dünyasıyla, üretimle ilgili hangi projeyi üretti. O sadece genel merkezde Fadime Hala gibi oturuyor. Düşündüğü tek olay, 'ona nasıl çamur atarım, buna nasıl çamur atarım'. Sayın Baykal'ın, kazdığı bu kuyuda boğulmasını ben yine de istemem. Bütün delegeler Baykal'ın seçmiş olduğu delegelerdir ama delege de halka bakar. Sayın Baykal 12'nin üzerinde kurultaya girip çıktı, Sayın Baykal sadece genel başkan olarak çıkıyor ama CHP'liler artık Başbakan bekliyor. Bildiğim çok şey var ama sorumluluğum var. Ben disiplin kuruluna savunma dahi vermedim, sadece bilgilendirmeye gittim. Hakkımda açılmış en ufak dava yok, karar yok. Partimizde bir çok belediye başkanı var ağır cezada yargılanıyor. Onlar Sayın Baykal'ın arkadaşları olduğu için Sayın Baykal sesini çıkarmıyor. Sayın Baykal, CHP'yi arkadaşlarının partisi sanıyor" ifadelerini kullandı. Basın toplantısının ardından dışarıda toplanan kalabalığa da otobüs üzerinden seslenen Sarıgül, "Sayın Baykal çöktü, şimdi CHP'yi çökertmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz" dedi. Kalabalık grup da, "Baykal istifa" şeklinde slogan attı.