BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Sarıer, Çukurova'yı savundu!

Hürriyet yazarı Fatih Altaylı'nın "Çukurova Dosyası"nı açmasına, ilk tepki Sabah yazarı İlker Sarıer'den geldi. Sarıer'in suçlamaları oldukça ağır...

Abone ol

İlker Sarıer'e göre, Peki Sarıer'i bu düşünceye sevkeden neden neydi?

Bu soruya verilecek tek cevap var: Fatih Altaylı..

Sizler okuyabildiniz mi bilmiyoruz; Fatih Altaylı tatil dönüşünden hemen sonra, "Çukurova Dosyası"nı açtı ve birkaç gündür, köşesinde bu konuya değiniyor. Altaylı'ya ekonomi yazarlarından da tepki geldi elbet.. Ancak hiçbir yazı, İlker Sarıer'inkinden ağır değildi.

İlker Sarıer'i dinliyoruz:

-"Türkiye'de hesapsız kitapsız yaratılmış yatırımlar mezarlığı, para yutmaya devam ediyor. Devlet, 200 katrilyon lira tutarında 4 bin projeye devam ediyor. 86 katrilyon lira ödenmiş, 114 katrilyon lira da ödenecek!"
Bu rakamları, Odalar Birliği'nin aylık yayın organında, Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu açıkladı.
Vatandaş bunları ezberinde tutamadığı için de, gazetelerde yazı yazdığını zanneden zevat-ı muhterem, istediği stratejiyi rahatlıkla sürdürmeye devam ediyor, yetim hakkı maskesiyle...
Medyada geçmişte birçoğunun yaptığı gibi, "boşver yahu, birbirlerini yesinler, bana ne, ben kendi dümenime bakarım" diye düşünmediğim için yazıyorum aşağıdaki yazıyı...
Çünkü kullanılan maskeler bizim mesleğimizi çürütüyor, kirletiyor. O yüzden de bizi çok ilgilendiriyor.
Neyin "tetikçilik", neyin "hak aramak" olduğunu tefrik edemeyen çok sayıda gazeteci embesil de, seyretmeye devam ediyor bu tartışmaları... Güya "gazeteler-üstü" duruyorlar ama bir kısmı "batırılmaya çalışılan gazetelerden" maaş alırken, öteki kısmı da "batırmaya çalışan" gazetelerden maaş alıyor, kimse bilmiyormuş gibi...
"Haksızlıkları seyretmek" ne zamandan beri "gazeteler-üstü durmak" oldu orası da ayrı!..
Gelsin viskiler abi ya, karıştırma şimdi!..

Niye bağırmıyorsunuz?
El konulan özel bankalardan, hakim hissedarların kullandıkları kredilerin toplam tutarı, 10-12 milyar dolar civarındaydı. Bunun içinde, cebe indirilmiş para da vardı, yatırıma yönelmiş para da vardı.
Patron tetikçileri, bu "ayrımı" hiç yapmadılar. Bununla kalmayıp, el konulan bankalarda, daha sonraki dönemde karanlığa gömülen milyar dolarların hesabını da, özel kişilerin üzerine yıkmaya kalkıştılar.
Halbuki, el konulan özel bankalar tam bir karadeliğe dönüştürülmüştü.
Şu doğruydu, bu yanlıştı, şu bilmem neydi, demiyorum.
Bir gazetecilik-yazarlık faciasına dikkat çekmeye çalışıyorum.
Ankara hükümetleri, 4 bin yatırıma girişmiş, 98 katrilyon lirayı batırmış!..
Yani, 60 milyan dolar gümlemiş!..
Daha gümleyecek, 80 milyar dolar da sırada bekliyor.

Varsa yoksa Çukurova
Ankara'nın batırdığı milyar dolarları görmezden gelirken, "her şeyi hakkaniyetle eleştiriyormuş" dümenine yatmış yazarcıklar, patronlarının sektörel rekabetine pek münasip düşen çizgilerini sürdürmeye devam ediyorlar.
Şimdilerde varsa yoksa Çukurova!..
Varsa yoksa Karamehmet!.. Tamam, Çukurova'nın borçlarını, ödeme planlarını yazmak yasak değil...
Ama Ankara'nın batırdığı milyar dolarları yazmak da yasak değil!..
Geçmişte niye hep Uzan'dı? Niye şimdi devamlı Çukurova?
Ben "plan"ı size tercüme edeyim:
Uzanlar bitirildi. Hesapta şimdi sıra Çukurova'da...
Tetikçiler, silkelemeye devam ediyorlar.
"Kirli rekabete" basını alet ediyorlar.

g-stringi tartışın!
Bunların anlı şanlı yayın konseyleri, ancak g-string giymiş kadın muhabirlerin "donunu" tartışabilir.
Tetikçilerin yarattığı, haksızlık, sardırganlık, politik aşna fişnalar, yalanlar, uydurmalar ve kepazeliklere seyirci kalan basın esnafını da kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum. Onlara da yakışsa yakışsa "g-string giymek bu mesleğe uyar mıydı uymaz mıydı" konusunu tartışmak yakışır işte!..

Yazı: İlker Sarıer
Kaynak: