Kemal Kılıçdaroğlu, Dolmabahçe'deki esrarengiz görüşmenin aydınlatılması için 'Asıl görev Büyükanıt'a düşüyor' dedi
Abone olDolmabahçe'deki esrarengiz görüşme, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan hemen sonra CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun da sözlerine yansıdı...
Başbakan Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Dolmabahçe Sarayında yaptıkları görüşmenin ayrıntılarının artık kamuoyuna açıklanma zamanı geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın ifadesiyle 'şeyleri’ açıklamalı" dedi.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün NTV’de, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe Sarayında yaptığı görüşmeye ilişkin, "Sayın Büyükanıt, açıklamaya kalkarsa o zaman ben de yaptığımız görüşmeyle ilgili şeyleri açıklarım" dediğini anımsattı. Devlet yönetiminde, bir Başbakan ile bir Genelkurmay Başkanının "iki saat başbaşa özel bir konuyu görüşmelerinin, olağan bir olay olmadığını" belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
BAŞBAKAN DEĞİL BÜYÜKANIT YIPRANIYOR
"Çünkü birisi, ülkenin başbakanı, diğeri de Genelkurmay Başkanıdır. Devletin bilgisi dışında, devlete ait sırları paylaşamazlar. İki kişinin yaptığı görüşmenin ayrıntılarının devlet arşivlerine girmesi lazım. Geldiğimiz süreçte Sayın Başbakan’ın yaptığı açıklamalar, olayı ciddi bir sis perdesine büründürüyor ve bu süreçte Başbakan değil, Yaşar Büyükanıt yıpranıyor. Kamuoyundaki algılama şu: 'Sayın Başbakan, belli dosyaları Yaşar Büyükanıt’ın önüne koydu, Sayın Büyükanıt da geri çekildi.’ Yani kamuoyundaki algı, görüşmelerin devlet yönetimi ve devlet sırrıyla ilgili olmadığı, kişisel bilgilerle ilgili olduğu şeklindedir. Sayın Başbakan’ın dün NTV’ye yaptığı açıklamada, bu algılamayı güçlendirmektedir. Şimdi burada, asıl görev Sayın Büyükanıt’a düşüyor. Sayın Büyükanıt, bu görüşmenin ayrıntılarını yeri ve zamanı gelince açıklayacağını söylemişti. Artık bu görüşmenin ayrıntılarının kamuoyuna açıklanma zamanı gelmiştir. Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın ifadesiyle 'şeyleri’ açıklamalı. Yoksa bu süreç, Sayın Büyükanıt’ın aleyhine çalışacaktır ve kamuoyunda oluşan olumsuz algıyı güçlendirecektir. Buradaki olumsuz algı sözcüğünden neyi kastettiğimi de herhalde herkes biliyor."