ÇGD İstanbul Şubesi, Sansürün Kaldırılışının Yıldönümünde düzenlediği söyleşili kahvaltıya Ahmet Tulgar katıldı. TGS, "TCK değişsin" dedi...
Abone olÇağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul Şubesi, ayda iki kez düzenlemeye karar verdiği söyleşili sokak kahvaltılarından ilkini Sansürün İlk Kez Kaldırılışının 97. Yıldönümünde gerçekleştirdi.
Tekelleşen medya karşısında örgütlü tutum almanın gerekliliğine işaret edilen toplantıda, "sayı olarak az da olsak birlikteliğimizi korumamız ve geliştirmemiz gerekiyor" denildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu, sansüre ilk direnişin 97. yıldönümünde yaptığı açıklamada, ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve gazeteciyi hapis cezasıyla tehdit eden TCK'nın değiştirilmesini bir kez daha istedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Meclis Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan basında sansürün kaldırılışının yıldönümü nedeniyle birer mesaj yayınladı.
NTV'ye göre, Cumhurbaşkanı Sezer, demokrasinin işlemesini sağlayan en önemli kurumlardan birinin de basın olduğunu söyledi.
ÇGD, kahvaltıda örgütsüzlüğü konuştu
ÇGD İstanbul Şubesi'nin, dün (Pazar) Bohem adlı lokalde düzenlediği kahvaltıya, Tekirdağ F Tipi Cezaevindeki bir siyasi tutuklunun mektubuna yazarlık yaptığı "Akşam" gazetesinde yayımladığı için sansüre uğrayan ve bu nedenle istifa eden Ahmet Tulgar, konuk oldu.
Kahvaltı sırasında gazeteciler, köşe yazarlığı müessesinden başlayarak, tüm basındaki kirlenmeyi, sansürü ve oto-sansürü tartıştılar. Tekelleşen medya karşısında örgütlü tutum almanın gerekliliğine işaret edilen toplantıda, "sayı olarak az da olsak birlikteliğimizi korumamız ve geliştirmemiz gerekiyor" denildi.
TGS : Medyaya sansür utanç verici
TGS Yönetim Kurulu da, bu vesileyle yaptığı açıklamada, meslek ilkelerine uygun haber, eleştiri ve yorumların bile suç sayılabileceği hükümler içeren, ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve gazeteciyi hapis cezasıyla tehdit eden TCK'nın değiştirilmesini istedi.
TGS, "Geçen 97 yıl içinde, birçok imparatorluklar, diktatörlükler ve baskı rejimleri tarihe karışırken, Türk medyasının hâlâ sansür baskısı altında tutulması utanç vericidir" açıklaması yaptı.
Meslek ilkelerine aykırı bazı yozlaşmış yayınlarla mücadelenin, yasa yapıcıların tepkisel düzenlemeleriyle yürütülemeyeceğini savunan TGS, "Halkın haber alma hakkını ve bireylerin ifade özgürlüğünü kullanmasına aracılık etme işlevinin teminat altına alınmasını bekliyoruz. Gazeteci; özlük hakları, çalışma hakları ve sendikal hakları bakımından medya sahiplerine karşı da korunmalıdır" dedi.
Sendika, geleceğe dair umutlu işaretler görülemediğini bildirerek, "uygulamalar, yakın bir gelecekte de sansür baskısından kurtulamayacağımızın işaretlerini veriyor" dedi.
Başbakan ve Meclis Başkanı da konuştu
Cumhurbaşkanı Sezer, demokrasinin işlemesini sağlayan en önemli kurumlardan birinin de basın olduğunu söyledi. Sezer, "Demokrasisinin çok seslilik ilkesinin işletilmesi ve basın özgürlüğünün korunması, gerekli yasal önlemlerin alınmasının yanı sıra basın sektörünün sorumluluk bilinciyle hareket etmesine ve kendi içinde denetim yapabilmesine bağlıdır" dedi.
Meclis Başkanı Arınç da yayınladığı mesajda, basın özgürlüğünün olmadığı, basının sansür edildiği ülkelerde demokrasi ve özgürlükten bahsedilemeyeceğini vurguladı.
Basının taşıdığı sorumluluklara dikkat çeken Başbakan Erdoğan ise, "Basın, doğru ve tarafsız bilgi ve haber akışını sağlama, kamu yararını gözeterek toplumu aydınlatma ve halkın haber alma hakkını koruma işlevlerini yerine getirirken, kişilik hak ve değerlerine saygılı yayıncılık sorumluluğunu da taşımaktadır" dedi.
Kaynak: www.bianet.org