Şanlıurfa'da yoğun bakımlar hızla doluyor durum fena! Kırmızı kategoride kalan tek şehir
TÜRKİYE'nin kırmızı kategoride kalan tek kenti Şanlıurfa'da vakalar hızla artıyor. İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm, "Yoğun bakımda yatanların neredeyse tamamı aşısını olmayanları kapsıyor" dedi ve aşı çağrısı yaptı. Bakan Koca da yaptığı açıklamada Şanlıurfa'ya dikkat çekmişti.
Abone ol18 yaş ve üstünde en az bir doz Kovid-19 aşısı vurulma oranında, yüzde 53,1 ile Türkiye'nin kırmızı kategoride kalan tek kenti konumunda olan Şanlıurfa'da, artan vakalar nedeniyle hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yoğunluk devam ediyor.
Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm, AA muhabirine, kent genelinde aşı oranını artırmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.
Bu süreçte önemli aşama kaydettiklerini ancak henüz istenilen seviyeye ulaşamadıklarını aktaran Gülüm, aşının koronavirüsle mücadelede şu an etkili silah olduğunu vurguladı.
Aşı oranının düşük olması nedeniyle kentte bazı sıkıntılarla baş başa olduklarını belirten Gülüm, Kovid-19 hastaları için geçen hafta bir hastanede 50 yataklı, dün de başka bir hastanede 26 yataklı yoğun bakım servisi açtıklarını kaydetti.
Bu servislerin daha önceki dönemlerde hazırlandığını ancak kullanımına ihtiyaç duyulmadığına dikkati çeken Gülüm, "Ama artık bunlara ihtiyaç duyuyoruz.
Halen yeni yoğun bakımlar, yeni servis yatakları açıyoruz. Bunları normal planlanmış cerrahi operasyonlar için ayırdığımız yatakları kapatarak gerçekleştiriyoruz.
Önceki gün bir hastanemizde yeni bir 26 yataklı yoğun bakım servisi açtık." diye konuştu.
Önümüzdeki süreçte hasta sayısındaki artışın sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde ciddi bir sorun olarak karşılarına çıkabileceğini dile getiren Gülüm, "Yoğun bakımlar, hızla doluyor. Aşı hızı miktarında düşüş yaşanmasıyla birlikte hasta sayısında artış yaşanıyor. Şu an için kentimizde maalesef hasta sayısı artışı devam ediyor." ifadelerini kullandı.
"Yoğun bakımda yatanların neredeyse tamamı aşısını olmayanları kapsıyor"
Prof. Dr. Gülüm, kent genelinde sahada 125 filyasyon, 30 mobil aşı ekibi ve 130 araçla hem filyasyon hem de aşılama çalışması yürütüldüğüne işaret ederek, şöyle konuştu:
"Halkımız yeter ki aşısını olsun. Aşı noktasında, aşıya ulaşım konusunda hiçbir eksiğimiz yok. Biz bu süreci hep birlikte aşabiliriz. O yüzden hemen, zaman kaybetmeden aşımızı yaptıralım. Böyle giderse sıkıntılı günlere geçiş yaparız. Sağlık hizmetleri sunumunda sorun yaşayabiliriz. Planlanmış vakaların bir kısmını ertelemek zorunda kalabiliriz. Zaten artık ameliyatları aciliyeti ve önemine göre sıralamaya başladık. Bazı operasyonları ertelemek zorunda kalıyoruz. Bu istediğimiz bir durum değil. O yüzden çağrıda bulunuyoruz; henüz vaktimiz varken henüz bir servis veya yoğun bakım yatağına düşmeden aşımızı olalım. Çünkü, yoğun bakımda yatanların neredeyse tamamı aşısını olmayanları kapsıyor."
Aşı çağrısı
Şanlıurfa Valiliği koordinesinde sağlık teşkilatı, güvenlik birimleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının aşılanma oranını yükseltmeye yönelik çabalara bir destek de Şanlıurfa’da yaşayan kanaat öndenlerinden geldi. Şanlıurfa’da farklı eğitim merkezlerinde görev yapan 4 isim, koronavirüs salgınını önlemeye yönelik dünya çapında kabul gören en önemli tedbirin aşı olduğunu, genel kabul gören bu tedbire uymanın ise tüm Müslümanlar için vacip hükmünde olduğunu söylediler.
Salgın hastalıklarla mücadele, tedbir, tedavi, kendini ve topluma koruma hususunu Kur’an hükümleri ve Hz. Peygamber’in hadisleriyle değerlendiren İzzeddin Aksan, Salih Turgut, Bahaddin Parlakçı ve Ahmet Demirdöğen, aşı olmayanların başkalarının hayatını da riske atması nedeniyle büyük vebal altına girdiklerini anlattı.
Bilgi kirliliği Şanlıurfa’yı kırmızıda bıraktı
Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, kentte aşı karşıtlığının en büyük nedeninin sosyal medyadaki bilgi kirliliği olduğunu belirterek, “Aşının kısırlık yaptığı, kalp krizi yaparak ölüme neden olduğu, aşının ilerde insanların ölümüne yol açacağı şekilde bilimsel hiçbir dayanağı olmayan açıklamaların Şanlıurfa’da ciddi karşılık bulduğunu görüyoruz” dedi.
Yüksekyayla, "Aşılama ilk başladığı zaman maalesef aşı sayısındaki yetersizlikten dolayı tüm toplumu aşıya açamadık. Bir aşı seferberliği durumu oluşmadı. Önce 80 yaşından başladı ve bu süreç her defasında 5 yaş aşağıya indi. Biz aslında ülkede aşılama kapasitemize haziran ayında ulaştık. 2 aydır günde 1 milyon doz civarı aşı yapılıyor. Öncesindeki bu aşı yokluğu insanların aşı seferberliği duygusunu azalttı. Bu arada Covid geçirenler oldu. Covid geçirdiği için aşı olmayanlar oldu. Diğer taraftan, çelişkili ifadelerin mutlaka etkisi oldu. Ancak Şanlıurfa’da bizim gözlemimize göre, aşı karşıtlığının en büyük nedeni özellikle sosyal medyada dolaşan kirli ve yanlış bilgilerdir. Aşının kısırlık yaptığı, kalp krizi yaparak ölüme neden olduğu, aşının ilerde insanların ölümüne yol açacağı şekilde bilimsel hiçbir dayanağı olmayan açıklamaların Şanlıurfa’da ciddi karşılık bulduğunu görüyoruz. Biz bunu defalarca belirttik. Aşı kesinlikle kısırlık yapmıyor. Aşıya bağlı ölüm, yayınlanan yayınlarda neredeyse yok. Tabi bu kafa karışıklığını gidermenin bir yolu Bakanlığın elinde milyonlarca dozluk aşı bilgisi var. Türkiye’de on milyonlarca aşı yapıldı. Bu aşılara bağlı bir yan etkinin olup olmadığı toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılırsa çok ciddi etkisi olacaktır" ifadelerini kullandı.