Coşkun, teşvikleri küçük ve orta boy işletmeleri hızla ihracata yönlendirmek için vereceklerini söyledi.
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, önümüzdeki günlerde 22 grupta, küçük sanayi sitelerine ve organize sanayi bölgelerine 70 çeşit teşvik getirileceğini belirterek, böylelikle küçük ve orta boy işletmeleri (KOBİ) hızla ihracata yönlendireceklerini söyledi. Coşkun, İstanbul Sanayi Odası (İSO) 5. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. KOBİ'lere ilişkin son düzenlemelerin sorulması üzerine Coşkun, şu anda bilişim çağını yaşayan dünyada bir kaç yıl sonra rekabet çağının yaşanacağını kaydederek, ''Çünkü gümrük duvarları yıkılıyor. Ekonomik sınırlar kalkıyor. Türkiye'nin hedefi rekabeti yüksek olma yolundadır. Burada da KOBİ'ler fevkalade önemli rol oynayacak'' şeklinde konuştu. Ali Coşkun, dinamik yapıları itibariyle daha fazla rekabete açık kuruluşlar olan KOBİ'lerin, Türkiye'de eğitim ve teknoloji bakımından eksikleri bulunduğunu dile getirerek, KOBİ'lerin kredi sıkıntılarını gidermek için Vakıflar Bankası ile bir anlaşma yapıldığını, toptap eşya fiyatları endeksi (TEFE) enflasyonu artı yüzde 5 ile KOBİ'lere kredi verilmeye başlandığını ifade etti. KOBİ'lerin teknoloji eksiklikleri için organize sanayii bölgelerinde üniversiteler ve sanayi işbirliğiyle teknoloji geliştirme laboratuvarları, büyük bölgeler kurduklarını anımsatan Coşkun, şöyle devam etti: ''Üç yerde teknoloji geliştirme bölgeleri kurduk. Dolayısıyla KOBİ'lerin teknoloji, Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ama en önemlisi, önümüzdeki günlerde 22 grupta 70 civarında bölgeye, küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgelerine göre 70 çeşit teşvik geliyor. Son rötüşlar yapılıyor. Böylelikle KOBİ'leri hızla ihracata yönlendireceğiz.'' Bakan Coşkun, bir başka zoru üzerine de, kambiyo huzursuzluğunu kaldırmak ve ihracatın önünü açmak için kambiyo barışı üzerinde çalıştıklarını, ayrıca esnafa yönelik sicil barışı affı üzerindeki çalışmaların da sürdüğünü hatırlattı. Bir çiçek ile yaz gelmez Toplantıda Tekstil Sektörü Meslek Komiteleri adına konuşan İSO Meclis Üyesi Ömer Dinçkök, Türkiye'nin ve sanayinin rekabet gücünü artmasının ancak reel faizlerin inmesiyle mümkün olabileceğini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Ülkenin borçlanma yapısını insan vücuduna benzetebiliriz. Ekonominin büyümesine göre borç stoğu azaldıkça adeta fazla kiloları kaybetmiş olacağız. Yüksek faizi indirdikçe hızlı atan nabzı düşürmüş olacağız. Bunlara ilave vadeleri de uzattıkça iniş çıkışlara dayanıklı atletik bir yapıya kavuşacağız. Üretim ve yatırım kesimi olarak bizim bu süreci beklemeye sabrımız yok. Senelerdir reel faizlerin ve faizlerin inmesini bekliyoruz.'' Ömer Dinçkök, Eximbank kredilerinin, sanayiye ivme kazandırabilecek devletin elindeki en önemli kaldıraç oluğunu vurgulayarak, Eximbank kredi faizinin enflasyon hedefine uygun biçimde tespit edilip ciddi boyutlarda geri çekilmesi halinde üretim ve yatırım hamlesine önemli bir başlangıç oluşturacağını söyledi. Vergi sistemine de değinen Dinçkök, şunları kaydetti: ''Vergi barışı gibi önemli bir adımın tamamlayacağı kayıtdışının denetim altına alınmasından geçer. Bu husus devlete vergi kaybına yol açmaktadır. Ayrıca, düzgün çalışan sanayicinin hevesini kırmakta, rekabet gücünü yok etmektedir. Bir başka deyişle, sahada bol faullü bir maç var fakat düdük çalacak hakem yok. Artık hakem sahaya girmeli ve düdüğü öttürmelidir.'' Türkiye'de ciddi bir potansiyele sahip sanayici topluluğu bulunduğuna işaret eden Dinçkök, ''Bir çiçek ile yaz gelmez. Ülkenin şu veya bu bölmesinde yapılan tek tük yatırımlarla tatmin olamazsınız. Bunların sayısı ve büyüklüğü papatya tarlası gibi çok ve bol olmalıdır'' dedi. Tarım ve Gıda Bakanlığı oluşturulmalı Toplantıda Gıda Ürünleri Sektörü Komiteleri adına konuşan İSO Meclis Başkan Vekili Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin yoğun ve hantal tarım nüfusunun, çarpık ürün dağılımıyla tarımda dünyadaki ürün kalitesi ve çeşitliliği ile rekabet etmekten çok uzak olduğunu vurguladı. Bahçıvan, Türkiye'de tarım ve hayvancılığa yönelik uzun vadeli politika olmamasının temel sorunu teşkil ettiğini belirterek, ''Çözüm sağlıklı, tutarlı, uzun vadeli, rekabete açık ve popülizmden uzak bir tarım politikası oluşturmaktır'' dedi. Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve yerel belediyeler arasındaki koordinasyon bozukluklarının sorun yarattığına işaret eden Bahçıvan, Tarım Bakanlığı'nın önümüzdeki dönemde Tarım ve Gıda Bakanlığı'na dönüştürülerek tüm sorumlulukların tek bir şemsiye altına toplanmasının büyük fayda sağlayacağını söyledi. Kaynak: Milliyet