Uluslararası araştırmacılar, atmosfere salınan karbondioksitin ulaştığı seviyenin, bir sonraki Buzul Çağı'nı erteleyecek kadar çoğaldığı uyarısında bulundu.
Abone olABD, İngiltere ve Norveç'ten bir grup bilim insanı, atmosferdeki karbondioksit oranının artık bir sonraki Buzul Çağı'nı geciktirecek seviyeye tırmandığını söylüyor.
Araştırmanın sonuçları Nature Geoscience adlı bilim dergisinde yayımlandı.
Bilim insanları, bundan önceki Buzul Çağları'nın nasıl başladığını inceleyerek, bir sonraki Buzul Çağı'na geçişin yaklaşık 1500 yıl sonra başlaması gerektiğini hesapladı.
Fakat araştırma ekibi -dünya çapında karbondioksit salımı şu an derhal durdurulsa dahi- atmosferdeki birikimin bir sonraki Buzul Çağı'nı geciktirecek kadar çok olduğunu belirtiyor.
Atmosferdeki karbon gazı dünyayı, buzullaşmayı engelleyecek derecede sıcak tutuyor.
Yörünge hareketi
Son Buzul Çağı, yaklaşık 11,500 yıl önce tamamlanmıştı. Jeologlar, dünyanın şu an bir ''ara dönemde'' olduğunu belirtiyor.
Yerkürenin on binlerce yıla yayılan aralıklarla Buzul Çağı'na girip çıkışının kökeninde, Güneş etrafındaki yörüngesinde meydana gelen ufak değişiklikler rol oynuyor.
Yörüngedeki ufak sapmalara, bundan yaklaşık 100 yıl önce bu gökbilimsel olayı ilk kez hesaplayan Sırp bilimadamına ithafen, Milankoviç döngüsü deniyor.
Dünyanın iki Buzul Çağı arasında tanık olduğu ılık ara dönemler, yörüngedeki her oynama birbirini aynı biçimde tekrar etmediği için, farklı uzunlukta meydana geliyor.
Fakat aşağı yukarı her 400 bin senede bir, aynı koşulların yeniden yaşandığı düşünülüyor.
Alarm veren çevre örgütleri, bir sonraki Buzul Çağı'nın sera etkisi yapan gazların yoğunluğu nedeniyle gecikeceği bulgusunun, küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlere aciliyet kazandırmasını istiyor.
İyi mi, kötü mü?
Ancak büyük sanayi kuruluşları için lobicilik faaliyetinde bulunan ve karbon salımına sınır konmaması için kampanya yürüten örgütler de gene aynı bulguyu kendi argümanlarında kullanıyorlar.
Bu tip örgütlerden biri olan İngiltere merkezli Küresel Isınma Politika Vakfı, ''Buzul Çağı'nın iklim koşulları belli başlı gıda üretim alanlarını tarım yapılamaz hale getirecektir. Sera etkisi yapan gazların sürekliliği sağlanırsa, dünya nüfusunun büyük kısmını açlıkla karşı karşıya getirecek bir tehlikenin önüne geçilmiş olunur.'' dedi.
Fakat araştırmayı yürüten ekipten Dr. Luke Skinner, bu görüşe katılmadıklarının altını çiziyor. Skinner, ''Dünyanın halihazırdaki iklimini olduğu gibi muhafaza etmesi başka, zaten sıcak olan bir iklime daha çok karbondioksit ekleyerek ısınmayı tırmandırmak başka.'' diye konuştu.
Dr. Skinner, insan faaliyetleriyle atmosfere salınan karbondioksitin etkilerinin eşi benzeri olmadığını ve önüne geçilmesi gerektiğini savunuyor.
ÖNCEKİ HABERLER
