BIST 9.855
DOLAR 35,07
EURO 36,58
ALTIN 2.956,35
HABER /  DÜNYA

Sanatçılara ulan eleştirisi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Sanatçılar, Sayın Başbakan bize ’Ulan’ diyemezsiniz demedi. Sizin sanatçılığınız su götürür bu saatten sonr...

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Sanatçılar, Sayın Başbakan bize ’Ulan’ diyemezsiniz demedi. Sizin sanatçılığınız su götürür bu saatten sonra. Üstelik bunlar Gezi’ye katılmayanlar, Erdoğan’ın yanında olanlar, önünde diz çökenler. Bir Başbakanın önünde diz çökene dünyanın hiçbir yerinde sanatçı denmez" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Eğer halka gidersek, sorunlarını dinlersek emin olun bu halk bizi baş tacı yapacak. Neden? Kul hakkı yemiyor, yolsuzluk yapmıyor, yalan söylemiyor, akrabaları içeri yerleştirmiyor, yandaşlara ihale vermiyor, temiz siyaset yapmak istiyoruz. Halkın her kuruşuna saygı göstermek istiyoruz." Hafta sonu Osmaniye’ye yaptığı ziyareti hatırlatan Kılıçdaroğlu, çiftçinin, üreticinin, emeklinin mevcut düzenden memnun olmadığını ve sorunların çözümü için adresin CHP olduğu ifade etti.
Uygarlığın temel ölçütünün bir toplumun öğretmene verdiği değerle ölçüldüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Öğretmenlerin derdi, sorunları var. demokratik bir ülkede insanlar yürüyüş yapar. Pankartlar vardır, bir şekilde dertlerini dile getirirler. 24 Kasım’da da öğretmenler sokağa çıktılar, sorunlarını, iktidarın ilgisizliğini anlatacaklar. Tandoğan’dan Kızılay’a yürüyecekler, TOMA’lar, biber gazı sıkılıyor. Şiddet uygulandı öğretmenlere, 24 Kasım Türkiye’nin ayıplı bir tarihidir. Demeç veriyor, Hz. Ali demiş ki, ’Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ Sen ne yapıyorsun. Bırak bir harf öğretmeyi, seni adam etmeye çalıştılar. Sen ne yaptın, güvenlik güçlerini seferber ettin. Öğretmeni köle yapmaya çalışıyorsun. CHP olduğu sürece öğretmenin kılına kimse dokunamayacak. Öğretmene sahip çıkmak bizim geleneğimizde, töremizde, ahlakımızda, geçmişimizde vardır. Siz bunların tümünü bir köşeye atıp öğretmene şiddet uyguluyorsunuz."
Ataması yapılmayan binlerce öğretmenin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu öğretmenler bu çocuklara hayatlarını veriyor o çocukları yetiştirmek için ülkeye en büyük katkıyı yapıyorlar ama siz acımasızca dövüyorsunuz." Öğretmenin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, öğretmenlerin yüzde 89.2’sinin borçlu olduğunu ifade etti. OECD ülkeleri arasında en çok öğretmeni çalışan ülkenin Türkiye olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Emin olun kefenin cebi olsa bunlar dolar doldurur. Bütün öğretmen kardeşlerime sesleniyorum, sizi baştacı yapacak olan, sorunlarınızı çözecek olan, saygı duyan parti CHP’dir. Eğitime, öğrenime inanan parti CHP’dir."
Kılıçdaroğlu, Mısır’da darbe olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "Darbe olduğunda ilk eleştirenlerden biri benim. Parti meclisinde yaptığım konuşmada, ’Tahrir meydanında demokrasi isteyen Mısırlıların sesi kısılmıştır’ demiştim. Mısırlı daha fazla özgürlük ve demokrasi istiyordu ama darbe oldu."
Türkiye’nin Mısır politikasının iflas ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Türk halkıyla Mısır halkının kardeş olduğu mesajını verdiklerini dile getirdi.
CHP’nin Mısır’ı kucakladığını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Mısır büyükelçisinin ’istenmeyen adam’ ilan edildiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın rabia işareti yapmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sen Türkiye’desin. Millet perişan, kişiler borç batağında. Bırakmışsın orayı Mısır’la uğraşıyorsun. Amigoluğu bırak, elinizi göstereceksen ellerinle yüzünü kapatta ayıbın gizlensin."
Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyetinin meşruluğunun uluslararası alanda tartışılmasına yol açacağını belirterek şunları söyledi: "Siz, Suriye’de silah sevkiyatı yapıyor, TIR’a yüklüyor, jandarma kontrolünde gönderiyorsunuz oraya. Niye yapıyorsunuz bunu? Müslümanı müslümana kırdırmak, dış politikada battığınız için. Esad’ı devirecekti, iki haftası kalmıştı sözde. Büyükelçimiz kovuluyor, Türkiye’yi Ortadoğu’nun şamaroğlanına çevirdiler. Şamaroğlu olan Türkiye Cumhuriyeti değil, onun başındaki adamdır."
Mısır’dan büyükelçimizin kovulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Cenevre’de biraraya geliniyor, İran’la müzakereler sonuçlandırılıyor. Büyük bir mutlulukla karşılıyorum bunu. İran diplomasisini kutlamamız gerekiyor. Sonuçta bu bölge önemli bir bölgedir. Bu bölgede kitle imha silahları olmamalıdır. Bu bölgedeki bütün ülkelerin ortak kültürü vardır. 21. yüzyılda bu bölgede tümümüzün ortak barışı seslendirmesi gerekiyor."
Eylül 1980’nin özellikle aydınların ağır bedel ödediği bir tarih olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, o süreçte yaşananlara şöyle değindi: "Bedel ödemeyen bir grup vardı. Adı o zaman AKP olmayan AKP yandaşları. Onlara kimse dokunmadı ve onlar 11 yıldır iktidarda. Hiçbiri 12 Eylül darbesinde en ufak bir bedel ödememişlerdir. AKP, 12 Eylül ürünüdür. Darbe hukukundan besleniyorlar çünkü 12 Eylül ürünüler. Yüzde 10 seçim barajını kaldıramazsanız 12 Eylül’le hesaplaşamazsınız, YÖK’ü kaldırmazsanız 12 Eylül’le hesaplaşamazsınız."

ANAYASA ÇALIŞMALARI
Anayasa çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, "Birinci sınıf özgürlük ve demokrasi istiyoruz dedik, oturduk masaya. Anayasa görüşülüyor, birinci ayını doldurmadan başkanlık sistemini getireceğiz’ dediler. Baktılar, CHP hiç kızmıyor. Ben bunu görüştürmem ve görüştüremedim. Baktı, CHP yine masadan kalkmıyor. 48 madde üzerinde uzlaşıldı. Sonunda ne oldu, ’en iyisi biz Cemil Çiçek aracılığıyla masadan tüyelim’ dediler. Bunlar darbeci, demokrat değil, özgürlükçü değil. ’Ben başkan olayım, hakimi, savcıyı ben tayin edeyim’ dediler. Sonunda baktı o da olmuyor, masadan kalktı. Sivil, özgürlükçü, çağdaş bir anayasa yapmak istiyorsanız adres CHP’dir" dedi.

"TBMM BAŞKANLIĞINDAN AYRIL"
Cemil Çiçek’in de bir formül bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Meclis Başkanı olarak bu benim görevim değil’ diyor. Eğer ayrılacaksan TBMM Başkanlığından ayrıl ben de seni kutlayacağım" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın ’anayasa çalışmalarıyla ilgili’ sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sen AKP’nin seni kandırdığını yeni mi anladın? Emekliyi, narenciye üreticisini, memuru, çiftçiyi kandırdı sen yeni farkına varıyorsun bizi nikah masasına oturacaktın beni kandırdı’ diyorsun"
Kılıçdaroğlu, dinlenen kişiler konusuna da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: "MİT Yasası’nın dinlenen kişinin kimliğinin açıkça yazılması lazım. Normal işleyen demokraside bu rezalet hükümeti, yargıcı, MİT Müsteşarını götürür. Onları emin olun bu halt götürecek."

"YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR"
Ahmet Kaya tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sanatçılar, Sayın Başbakan bize ’Ulan’ diyemezsiniz demedi. Sizin sanatçılığınız su götürür bu saatten sonra. Üstelik bunlar Gezi’ye katılmayanlar, Erdoğan’ın yanında olanlar, önünde diz çökenler. Bir Başbakanın önünde diz çökene dünyanın hiçbir yerinde sanatçı denmez. Sanatçı korkmaz, sanatçı rüzgara karşı yürüyen adamdır. Sen bunu bilmiyorsan sen sanatçı olamazsın. Sana hakaret ediliyor, tuvaletteymiş. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar."
(İHA)