Oyuncu-Bir ve Müyorbir haklarını koruma çabalarında daha güçlü olmak için birleşmeye hazırlanıyor.
Abone olİki birlik, 21-24 Şubat tarihinde telif hakları mücadelesi ve birleşme konularını görüşecekleri toplantıda biraraya gelecek. İtalya ve İspanya'dan kısa adları (IMAIE) ve (AISGE) olan aktör ve müzik icracıları birliklerinin temsilcilerinin de katılacakları toplantıda, bu birlikler, konuya ilişkin tecrübelerini Türk meslektaşlarıyla paylaşacak ve yol gösterecekler. Oyuncu-Bir Genel Sekreteri Füsun Demirel, Türkiye'de telif hakları konusunun halen düzene oturtulamadığını belirterek, bu konuda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun çıkarıldığını ancak bu kanunun hala uygulamaya geçirilemediğini söyledi. Demirel, özellikle televizyonların yasayı uygulamamak ve oyuncularla telif haklarına ilişkin sözleşme yapmamak için ellerinden geleni yaptıklarını savundu. Müzik sektöründe de, sanatçıların eserlerinin izinsiz kullanılması sorununun yoğun olarak yaşandığını ifade eden Demirel, dünyada telif hakları mücadelesi için sinema, tiyatro ve müzik alanındaki tüm sanatçıların birleşerek ortak örgütlerde mücadele verdiklerini söyledi. Yorgun Düştüm Telif hakları konusunda yoğun bir çaba gösterdiklerini ancak hak sahiplerinin de bu konuda gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini belirten Demirel, sanatçıların iş bulma kaygısıyla bu duyarlılığı her zaman gösteremediklerini söyledi. Demirel, özellikle televizyonların dizilerde rol verdikleri oyunculara tek taraflı sözleşmeler dayattıklarını, oyuncuların da işsiz kalmamak için bu sözleşmeleri imzaladıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Hepimiz, ben dahil bütün bunları yaşamaktayız. Ben bu konuda Türkiye'den çok umutlu değilim. Hak sahiplerinin haklarının bilincinde olması için tüm bunları anlatırken biraz yorgun düştüm. Aynı zamanda sözleşme yapmamız gereken karşı taraf, şirket sahipleri çok zaman kaybettiriyorlar. Bu bir yorgunluk doğal olarak... Çünkü sonuçta biz profesyonel örgüt temsilcileri değiliz, bizim profesyonelliğimiz oyunculuk. Ama telif hakları da çok inandığımız birşey."