Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea mucizesi

Barcelona deplasmanında, Terry'nin atılmasıyla 10 kişi kalan, 2-0 geriye düşen İngiliz ekibi maçtan 2-2 beraberlikle ayrılarak finale kaldı.

Şampiyonlar Ligi yarı finalinde 10 kişi kaldığı maçta Barcelona deplasmanından 2-2 beraberlikle ayrılan Chelsea finale ulaştı.

Maça ilk maçtaki 1-0'lık galibiyetin yarattığı avantajı korumak için kapanıp kontrataklarla gol bulma stratejisiyle başlayan Maviler, 35. dakikada Sergio Busquets'in altı pas üzerindeki plasesiyle geriye düştü.

Golden hemen bir kaç dakika sonra kaptan John Terry'nin Alexis Sanchez'e kasti tekmesiyle hakem Cüneyt Çakır tarafından kırmızı kartla oyundan atılmasının ardından 10 kişi kalan Chelsea kısa bir süre de olsa dağınık bir görüntü verdi. Bu dakikalarda da Messi'nin pasını değerlendiren İniesta geçen yılın şampiyonunu 2-0 öne geçirdi.

İlk yarının uzatma dakikalarında ise Chelsea'yi umutlandıran gol geldi.

Frank Lampard'ın ara pasıyla bir anda Victor Valdes'le karşı karşıya kalan Ramires rakibinin üstünden aşırttığı topun Barcelona ağlarıyla buluşmasıyla İngiliz ekibi soyunma odasına az da olsa umutlu gitti.

İkinci yarı başladığında Chelsea kendi ceza sahası içi ve çevresinde çakılı bir savunma hattı kurarken, Barcelona için maçı koparma fırsatı bir kez daha doğdu.

Tamamen kapanan İngiliz ekibinde Ashley Cole'un içeri kaymasıyla sol kanat savunucusu rolüne soyunan Drogba'nın Fabregas'ı ceza sahası içinde dengesiz müdahalesiyle düşürmesinin ardından hakem Cüneyt Çakır tereddütsüz penaltı noktasını gösterirken, Lionel Messi de Chelsea'ye karşı ilk golünü atma umuduyla penaltı noktasına yöneldi.

Ancak beklediği olmadı. Arjantinli yıldız sert ve düzgün vuruşunun üst direkten dönüşünü başı ellerinin arasında çaresiz gözlerle izlerken, Chelsea hâlâ turun ortağı olarak savunmasına devam etmeye girişiyordu.

Aslında özellikle ikinci yarı büyük ölçüde Chelsea'nın ceza sahası civarında oynandı demek yanlış olmaz. Ancak bu denli yoğun baskı ve kuşatmaya karşın Barcelonalı yıldızların Chelsea kalesinde çok sayıda tehlike yaratabildiklerini söylemek de mümkün değil.

Maça ilişkin akılda kalan pozisyonlardan biri yine Lionel Messi'nin ceza sahasının hemen dışından, kaleyi karşıdan gören bir noktadan vuruşunun yine direkten dönmesi oldu.

Maçın sonlarına doğru artık iyice yorulduğu açık seçik görülen Drogba'nın yerine Torres'i oyuna sürdü Chelsea'nin geçici teknik direktö Di Matteo.

Bu sırada bir kontratak golü atmayı umuyor muydu bilinmez ancak 3 dakikalık uzatmaların 40. saniyesinde topu önünde bulan İspanyol yıldız, Barcelona yarı sahasını tek başına katedip karşı karşıya kaldığı Valdes'i de çalımlayarak topu ağlara bırakırken, maç öncesi açıklamalarda dile getirdiği ''her zaman en iyi takım kazanamaz'' sözlerini de doğrulamış oluyordu.

Chelsea, şimdi ilk maçı Almanya ekibinin 2-1 kazandığı Real Madrid-Bayern Münih eşleşmesinden zaferle çıkarak rakibi olacak takımı bekliyor. Ancak bu ekibin karşısına çıkarken de cezalı oyuncuları Ramires, Terry, İvanoviç ve Meireles'ten mahrum olacak.

Final 19 Mayıs'ta Münih'te.