AK Partili Şamil Tayyar, referandum için AK Parti'nin 330 milletvekilini bulamayacağını iddia etti. Tayyar, mevcut sistemin yürütülebilir olmadığını söyleyerek kriz uyarısında bulundu.

AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, referanduma götürecek bir sayıya ulaşılmasının mümkün olmadığını iddia ederek, başkanlık sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Güçlü bir başbakan ve güçlü bir cumhurbaşkanı olmasının, sistemi zorladığını ve krize neden olabileceği uyarısında bulunan Tayyar, güçlü başbakanlık sistemi önerisinde bulundu.

Şamil Tayyar, Beyaz TV'de gündemi değerlendirdi. Toplumda bu yılın sonbaharında başkanlık sistemiyle ilgili bir referandum beklentisinin

olduğunu söyleyen Tayyar, bu şartlarda AK Parti'nin Meclis'te gerekli oya ulaşamayacağını iddia etti. İşte Tayyar'ın o sözleri;

"Toplumda bu sonbaharda Anayasa değişikliğiyle ilgili daha doğrusu başkanlık modelini içeren bir değişiklikle ilgili referandum var. Bunu bizim partide dillendiren arkadaşlar da var, muhalefetten de dillendirenler var.

Bunun nasıl olacağı konusunu da araştırmış, incelemiş ama bir türlü cevap bulamamış birisiyim. Yani referanduma nasıl gidileceğini bir türlü çözebilmiş değilim.

"13 MİLLETVEKİLİNE İHTİYAÇ VAR"

Referanduma gidebilmek için bir Anayasa değişikliği konusunda, parlemantoda en az 330 milletvekiline ihtiyacımız var. Bizim 330 milletvekilimiz yok, 317... Hani böyle bir durumda, üç beş de fire olabileceğini var sayarak, geçmişte bunları yaşadık. Olmayabilir de ancak olabilme ihtimalini düşünmemiz gerekiyor. 

Böyle bir durumda dışarıdan takviye gerekiyor. Açıkçası böyle bir durumda; CHP'den, MHP'den ve HDP'den 330'u bize bulduracak bir takviyenin olacağına da inanmıyorum.

"SİSTEM ZORLANIYOR, KRİZE NEDEN OLABİLİR"

Eğer biz böyle bir takviyeyi bulamıyor, anayasa değişikliği konusunda da bir ikinci partiyle uzlaşma imkanımız kalmamışsa bizim bu başkanlık sisteminden en kısa sürede vazgeçmemiz, güçlü başbakanlık modeline yönelmemiz gerekiyor. Çünkü sistemi artık zorluyor. Bir taraftan seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, diğer taraftan seçilmiş bir başbakan ve meşruiyetini doğrudan halktan alan iki güçlü karakter, başbakan ve cumhurbaşkanı var. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Bir siyasi krize neden olabilir böyle bir şey, başka sıkıntılara yol açabilir. Onun için bizim buna ivedi olarak çözüm üretmemiz lazım."