Geçtiğimiz hafta Star'ın eski yöneticileri hakkında bazı iddialar ortaya atan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Şamil Tayyar tekzip yedi. Tekzip, Tayyar'ın köşesinde yayınlandı.
Abone olYENİ ŞAFAK - ŞAMİL TAYYAR Kanayan yara: Star Geçen haftaki yazımızdan sonra çok sayıda gazeteci dostumuz ve okuyucularımızdan telefonlar geldi. Star'ın bir yeni yöneticisi, "Elinize sağlık. Yazılanlar olanların binde biri bile değil" dedi. Aynı yönetici, TMSF'den 10-12 kişilik bir uzman ekibin, tüm film alımları, program sözleşmeleri, diğer harcama kalemleri ve maaş bordrolarını incelemeye aldığını anlattı. Umarım, bu soruşturma, gerçekleri gün ışığına çıkarır. Star'dan arayan bir diğer isim, başarılı haber programcısı Kadir Çelik idi. 25 bin dolar alan programcıyı sorarken, "Siz isim belirtmeyince herkes beni sanıyor" diyerek endişesini dile getirdi. Çelik'e bu ismin kendisi olmadığını, başka bir yapımcıyla program başına "dolar" standart alınarak "TL" üzerinden sözleşme yapıldığını aktardım. Bir başka gazeteci dostumuz, "Neden Sinan Engin'i yazıp duruyorsun? Bunlar tehlikeli adamlar, dikkatli ol" diye uyardı. Ona, "Sinan Engin'e karşı hiç bir husumetim yok. Kendisini sadece TV ekranlarından tanıyorum. Benim sitemim, hakkındaki iddialara rağmen Engin'e yazarlık ve program imkanı verdiği için Adem Gürses'e yönelikti" dedim. Star'ın eski Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu aradı. Uğuroğlu, Adem Gürses'in Medya Grup Başkanı olarak 252 gazeteci ve TV muhabirini Star'dan attığını, işten çıkarılanların kıdem ve işe iade tazminatlarının yaklaşık 6 trilyon lirayı bulduğunu belirterek, "Adem Gürses, devleti zarara uğratmıştır. Uzanlar'dan devlete zarar verdiği gerekçesiyle nasıl hesap soruluyorsa Adem Gürses'den de bu 6 trilyonun hesabı sorulmalıdır" dedi. Star'ın işten çıkarılan yazarlarından Emre Aygen de arayıp, işten çıkarılan veya ayrılanlar arasında eski yönetim döneminde ayrımcılık yapıldığını, bazılarına kıdem tazminatları ödenirken, çalışanların büyük bölümünün mağdur edildiğini söyledi. Star'ın eski foto muhabiri Ümit Turpçu ise yeni yönetime çağrıda bulunarak, işten çıkarılan çalışanların haklarının ödenmesi konusunda eski yönetimin düştüğü hatalara düşmemelerini istedi. Öyle anlaşılıyor ki, Star, kanayan bir yara. Umut ediyorum, TMSF, Star'daki kanayan yarayı pansuman eder, devleti büyük bir yükten kurtarır. TEKZİP Star'ın görevden alınan Medya Grup Başkanı Adem Gürses'in Avukatı Engin Tuzcuoğlu, "Yazın yediğin hurmalar, kışın seni tırmalar" başlıklı yazımıza, noter aracılığıyla 3 sayfalık uzun bir tekzip metni gönderdi. Oysa yazımdaki toplam 13 paragrafın 7'si Star'daki görev değişikliği ile ilgiliydi. Bu 7 paragrafın da sadece 1 paragrafı, operasyonun perde gerisine ait iddiaları içeriyordu. Bu paragrafta da Adem Gürses'in ismi bir kez bile geçmiyordu. Adem Bey, bu iddiaların tamamının muhatabı olarak kendisini görmüş, "20-25 milyar lira maaş alındığı" iddiası dışındaki tüm iddialara cevap vermiş. Gürses'in tekzip metnindeki sadece iddialarla ilgili yanıtının yer aldığı bölümü, mesleki etik açısından aynen yayınlıyorum: "Sözkonusu ithamlarla ilgili gerçek şöyledir: 1- Müvekkilim Adem Gürses'in görevi sırasında yaptığı her türlü iş ve işlem hukuk çerçevesinde tümüyle TMSF'nin bilgisi ve izni dahilindedir. 2- Sözkonusu yazıda ileri sürüldüğünün aksine Uzan grubunun medya şirketi bünyesindeki şirketlerine ait olup TMSF'ce el konulan taşıt araçlarından hizmet amaçlı olanlar dışındaki tüm araçlar TMSF'ye teslim edilmiştir. Bahiskonusu yazıda öne sürüldüğü gibi Adem Gürses'in sorumluluk döneminde makam arabası olarak BMW marka yeni arabalar satın alındığı iddiası da tamamen gerçek dışıdır. Müvekkilimin görev süresi içinde kuruma tek bir yeni araç satın alınmamıştır. 3- Yine yazıda belirtildiği üzere müvekkilimin özlük hakları TMSF'nin onayı ile belirlenmiştir. 4- Müvekkilimin Cannes film festivaline gittiği ve orada yüksek bedellerle film satın aldığı/aldırdığı iddiaları da tamamen hayal mahsulüdür. Adem Gürses, TV yayıncılığı açısından fuar niteliğinde olan Cannes film festivaline 2001 yılından beri iştirak etmemiştir. Star Medya Grubu Başkanlığı görevi süresi içinde Cannes'ten herhangi bir film alımı yapılmamıştır. 5- Medya grubu şirketlerini kısa sürede satışa hazırlanması gerekirken uzun vadeli sözleşmeler yapıldığı iddiası da gerçek dışıdır. Müvekkilim Adem Gürses göreve geldiği tarihten çok kısa süre sonra TMSF ile işbirliği yaparak şirketleri satışa hazır hale getirmiştir. 6- Yüksek bedelli program sözleşmeleri yapıldığı ve bir haber programı sunucusuna 25 bin dolar verildiği iddiası da gerçek dışıdır. Medya grubu şirketlerinde yapılan tüm sözleşmeler TMSF'nin bilgisi dahilinde olup aksi halde hiçbiri için ödeme yapılmasının sözkonusu olmayacağı açıktır. Dolayısıyla hiçbir haber program sunucusuna 25 bin dolar ücret ödenmemiştir. Ve dolar üzerinden anlaşma yapılan tek bir haber sunucusu da yoktur. 7- Yazıda adı zikredilen Sinan Engin ile ilgili iddia da gerçek dışıdır. Sözkonusu kendisiyle ilgili iddiaların savcılık soruşturmasına konu olması üzerine kurumdaki görevinden ayrılmıştır. Anlaşılan o ki, Şamil Tayyar, evvelce de gazetedeki köşesinde aleyhine yazılar yazdığı Sinan Engin ile olan husumetine müvekkilimi dahil etmeye çalışmaktadır." Bu iddiaların tamamına verilecek yanıtlarım var. Ama önce TMSF'nin devam eden soruşturmasının sonuçlanmasını bekliyorum. O nedenle, bu tartışmayı burada şimdilik kapatıyorum. Yeni yılın, "hırsızların, uğursuzların cirit atmadığı bir yıl" olmasını diliyorum.