Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk, Haşim Kılıç'ın konuşmasına destek verdi, siyasetçileri eleştirdi.
Abone olYargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk, 1 Mayıs'ta Taksim'i yasaklayan valilik gerekçesini yeterli bulmadığını söyledi. Hükümetin bu konuda yasakçı bir tutum izlemesine anlam veremediğini söyleyen Selçuk, Erdoğan'ın Dovos zirvesindeki "One Minute" çıkışı dahil bazı konularda bireysel davranarak hata yaptığını iddia etti. Selçuk, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ise "Böyle bir teklif heyecanlandırır; ancak kolay alınabilecek bir karar değildir" diye konuştu.
Sami Selçuk, CNN Türk'te konuştu hükümetin 1 Mayıs kutlamaları için getirdiği Taksim yasağı kararının gerekçelerinin yetersiz olduğunu iddia etti. Hükümetin bu tür konularda yasakçı bir tutum izlemesine anlam veremediğini de anlatan Selçuk, Erdoğan'ın bazı konularda bireysel hareket ettiğini iddia etti. Muhalefetin cumhurbaşkanlığı için teklif getirmesi halinde kararınız ne olurdu sorusuna ise Selçuk, "Teklif heyecanlandırır; ancak kolay verilebilecek bir karar değildir" diye konuştu.
İşte Selçuk'un gündeme ilişkin açıklamaları;
"Taksim konusunda açıklanan gerekçeleri yeterli bulmuyorum. Bence yeterli önlemler alınabilirdi ki çok sayıda polisin görevlendirildiği açıklandı. İşçiler de bu konuda açıklama yapıyor, "Biz orada olay çıkarmayacağız, sadece isteklerimizi açıklayacağız" diyor. Yasakçı bir anlayış Türkiye'de çok yaygın. Bu bugüne özgü değil, eskiden beri hep böyle. Yani hep hayır ben biraz da evet denilmesi gerektiğini düşünüyorum.
ERDOĞAN'A CAHİL DEDİ İDDİASI
Bu olayla ilgili bir şeyi söylemem gerekiyor. Ben herhalde binlerce karara imza attım, hakaretle eleştirinin sınırlarını ayırmaya yönelik. Başbakan'a ben cahil diye bir söz söylemedim. Bu söz uydurmadır. O arkadaşlar bunu nereden çıkardılar bunu da bilmiyorum. Bu arkadaşlar bunda o kadar ileri gittiler ki bunların arasında güvendiğim kalemler de vardı. Düş kırıklığına uğradım, bana da sorabilirlerdi.
Orada söylediğim mesele One Minute tartışmasında birisinin çok deneyimli olduğuyla ilgilidir. Şimdi 90 yaşına gelmiş Şimon Peres'in herhalde 30 yaşında olduğunu söyleyemessiniz.
O tartışma sonrası ben bir baktım Perez yerinden kımıldamadı. O da kalkıp gidebilirdi ama yapmadı. Neden? Bakın ben hukuki akılla düşünürüm. Siz orada birey, yurttaş Erdoğan değilsiniz. Başbakan Erdoğansınız! Orada haklarınız yok, yükümlülükleriniz var. Orada kalkıp gitmeniz, masadan kalkıp gitmeniz demektir. Yani birine kızarak, papaza kızarsınız orucu bozmuş olursunuz. Ben bunu doğru bulmadım.
HAŞİM KILIÇ'IN KONUŞMASI
O konuşmayı ben hukuki buldum. Bunu söylemekte de bir sakınca bulmuyorum. Beklerdim ki siyasetçiler bu konuşmanın o kısımlarına fazla eğilmesinler. Hata olarak görmüyorum bütünüyle doğru buluyorum. Bu konuşmaların içerisinde daima bu tür düşünceler kaleminizden kaçar. Bunu böyle bilesiniz. Şimdi en önemli nokta burada Sayın Başkan konuşması yaptıktan sonra hemen eleştiri başladı. O eleştiriler beni şaşırttı. Meclis Başkanı biliyorsunuz, bir ay olmadı herhalde. Dediki "Anayasa'nın yargının bağımsızlığını düzenleyen 138. maddesi Türkiye'de ölmüştür" dedi. Böyle bir durumu kendisi de gördüğü halde bu konuşmaya bu kadar hırçın yaklaşmasına ben doğrusu biraz yadırgadım. Çünkü bu konuşmanın da temelinde 138. maddenin tamamen dışlanması vardır, oradan doğmuştur. Bu son dönemlerde yapılan çok olumsuz bir olaydır. Kesinle Anayasa Mahkemesi'nin verdiği doğru bir karardır. Hem 138. maddenin öldüğünü söyleyeceksiniz hem de bunu söyleyen başkanı eleştireceksiniz. Ben bunu doğru bulmuyorum."