Dink suikasti sonrası gelişmeler kafa karıştırmaya devam ediyor. Bazı bulgular çok ilginç. Fatih Altaylı analiz etti...
Abone olHrant Dink suikasti sonrası gelişmeler kafa karıştırmaya devam ediyor.
Bazı bulgular çok ama çok ilginç.
Tetikçi olarak yakalanan Ogün Samast...
Cinayet mahallinde kafasında son derece belirleyici "beyaz bir bere" ile görüntüleniyor.
Cinayeti işleyen "beyinsiz" bile olsa ilk yapacağı iş bereyi atmak olur.
Samast cinayetten 32 saat sonra yakalanıyor, bere hâlâ yanında.
Bindiği otobüsün mola verdiği yerde Samast görüntüleniyor, bere kafasında. Bir diğer nokta daha şaşırtıcı. Soruşturmanın en tepesindeki isim "En büyük şansımız Ogün Samast'ın cinayet silahıyla yakalanmış olması. Bu olası soru işaretlerini ortadan kaldırıyor" diyor. Gerçekten de ilginç. Ogün Samast, cinayet silahını atmıyor. En ucuzundan Karadeniz yapısı silahtan kurtulmak için elinde uzun bir süre var ama Samast silahı atmıyor. Otobüse bile silahla biniyor. 32 saat sonra yakalandığında cinayet silahı hâlâ belinde.
Cinayetin en önemli delilleri sayılabilecek silahı ve bereyi atmayan Ogün Samast'ın attığı tek bir şey var: "Cep telefonu."
Her türlü malına sahip çıkan Samast, yakalanmadan önce tek bir şeyden kurtulmaya çalışıyor, cep telefonundan.
Samast, cinayetten sonra Trabzon'a giderken yolda görüntülenmiş. Elinde cep telefonu konuşuyor.
Ancak yakalandığında cep telefonu yok. Atmış.
Nereye attığı belli değil. Cep telefonu bulunamıyor.
Cep telefonunun sim kartı da çok sonra cebinde bulunuyor.
Orada da ilginç bir durum var. Samast "Turkcell kullanıyordum" diyor ama kayıtlara geçen sim kart "Telsim"e ait.
Kendisini cinayetle bağdaştıracak unsurlardan kurtulmaya çalışmayan Ogün Samast, ilişkilerini ortaya koyacak, cinayet öncesi ve sonrası bağlantılarını belirlemeye yarayacak cep telefonundan kurtuluyor.
Bu bile başlı başına bir şüphe unsuru.
Samast katil olarak yakalanmaktan değil, ilişkilerinden korkuyor.
Fatih Altaylı/Sabah