71 yaşındaki . usta oyuncu Erdal Özyağcılar'ın bir programda yaptığı açıklama olay oldu. Şaman olduğunu söyleyen Erdal Özyağcılar bunun sebebi olarak da küçükken yaşadığı bir olayı anlattı. Peki Erdal Özyağcılar'ın inandığı şamanizm nedir, şamalar neye inanır, şamanizm de Allah inancı var mı?
Abone olErdal Özyağcılar yaptığı açıklama ile son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Katıldığı bir programda şamanistim diyen Erdal Özyağcılar tüm dikkatleri üzerine çekti. Henüz 9-10 yaşlarındayken yataktan düştüğünü ve gördüğü rüyaşar sonunda şamanizme ilgi duydugunu söyleyen Erdal Özyağcıların açıklamasının ardından vatandaşlar şamanizm ne demek, şamanist kimlere denir ve şaman neye inanır araştırmaları başladı.
ŞAMANİZM NEDİR: On üçüncü yüzyılda Avrupalı gezginlerin Mançu-Tunguz halklarından duydukları Şaman kelimesi, daha sonra Sibirya sihirbazlarına verilen bir isim olarak yaygınlaşmıştır. Şamanizm ise genellikle Sibirya kavimlerinin din inançlarını ve bu inançlara bağlı olarak dini merasimlerini ifade eden bir terim olup, Kuzey Asya halkları arasında yaygın olan Şaman kelimesi etrafında kurulan, çoğunlukla dini karaktere sahip inançları ve bir takım faaliyetleri ifade için kullanılır. Çok geniş bir alana yayılan Samanlık, Türk-Moğol eski kültür tarihinde önemli bir yer tutar.
Çin kaynaklarından anlaşıldığına göre, eski Orta Asya Şamanizminin temelleri Gök Tanrı, güneş, yer, su, atalar ve ocak yani ateş kültleriydi. Bu bağlamda Asya halklarının inandığı Samanlığın temelinde insan ve doğanın birlik ve beraberliğinin yanında uyumu düşüncesi de yer alır.
Evren, dünya, insan, hayvan ve bitkiler alemi bir bütün olarak düşünülür. Dünya ve Gök, yaratma eylemini birlikte ve iş birliği halinde gerçekleştirmektedir. Bunlar bütün varlıkların yaratıcısı olmalarından dolayı kutsaldır. İşte bu yüzden Asya'nın göçebe halklarında Gökle Yer-Su'yu sayma ve bunlara saygı gösterme, bu göçebe halkların inanışlarının özünü oluşturuyordu. Dağın eteğinde ya da zirvesinde, nehrin ya da gölün kıyısında, yolun ya da atm bağlandığı direğin yanında bir göçebenin kutsamayla eylemleri, tüm yaşamın ortak bir bilinci paylaştığı doğaya dönüktür. Samanlıktaki bir diğer inanışta, insan neslinin sonsuz bir şekilde devamlılığı düşüncesidir. Şamanist olan birisi kendini baba, dede ve atalarına ait bir hayatın devamı olarak görür, bunları bilir ve sayar. Yani atalar kültü hakimdir. Bununla birlikte söz konusu insan, aynı zamanda kendi geleceğini de sonraki nesillerde görmektedir ki, bu durum varoluşun ana anlamıdır. İşte bu nedenle, bu insanın görevi çocuk ve torunlarına toplumun en iyi yanlarını aşılayarak yetiştirmek ve hayata hazırlamaktır.
Şamanizm en eski inanç sistemidir. Türklerin, Moğolların ve Asya göçebelerinin eski dinidir. İnançlarına göre bir yanda gökyüzünü mesken tutmuş iyilik Tanrıları, bir yanda yeraltının karanlığına gömülmüş kötülük Tanrılarının ve ağaçta, taşta, dağda, suda, ateşte, ayda, güneşte uyuyan ruhların varlığına inanırlar. Şamanlar, bu Tanrı ve ruhlarla insanlar arasında aracılık yapan kişilerdir. Eski Türklerde iyi ruh "Ülgen", kötü ruh "Erlik" diye adlandırılmıştır. "Ülgen" aynı zamanda iyi ruhların başında bulunan, onlara emir veren bir Tanrıdır. Tanrı ve en büyük semavi ruh, semanın en üst tabakasında bulunan insan şeklinde bir varlık olarak tasavvur edilmiştir. Gökte yaşadığına inanılan bu en büyük ruh, insanları, ovaları, ateşi, yeri, güneşi, ayı, yıldızları yaratmış, kainatın düzenini sağlamıştır. Yine Şamanist kavimlere göre, gökte ve yerde meydana gelen çeşitli tabiat olayları, birtakım ruhların ve Tanrıların eseriydi. Onlara göre, tıpkı hastalık gibi ölüm de kötü ruhların bir eseri sayılıyordu.
Ağaçlara, taşlara, su kaynaklarının etrafına bez bağlamak Şamanizm'de önemli bir ritüeldir. Gökteki Tanrılara beyaz, Yer-Su ruhlarına kırmızı, yeraltı Tanrılarına ve ruhlarına ise siyah bez parçaları kullanılıyordu. Bu yolla, Tanrılara dilek ve isteklerini ilettiklerine inanıyorlardı. Moğolistan'ın dört bir yanında yol kenarlarında bulunan taş yığınları kutsal sayılır.
Bu taş yığınlarına "Ovo" denir. Bu yığına taş, votka şişesi, para ve kumaş gibi şeyler bırakmanın şans getireceğine inanılır. Ovo'nun etrafında dönüp dua etmek aynı zamanda güvenli bir yolculuğun da garantisidir.
ERDAL ÖZYAĞCILAR KİMDİR: 1966 yılında “Ölüm Tarlası filmle sinemaya başladı. Kibar Feyzo, Çöpçüler Kralı, Yılanların Öcü gibi çok beğenilen filmlerde oynadı.
Son yıllarda daha çok TV çalışmalarına ağırlık veren Erdal Özyağcılar, Bizimkiler, Şehnaz Tango, Beşik Kertmesi, Elveda Rumeli, Yabancı Damat ve Karadağlar gibi dizilerde başrollerde oynadı.
1989-2002 yılları arasında 13 yıl kesintisiz olarak yayınlanan“Bizimkiler” adlı dizide 1997 yılına kadar apartman sakini Şükrü Başaran karakterini canlandırırken; Ercan Yazgan, Savaş Dinçel, Ayşe Kökçü, Mehmet Akan, Uğurtan Sayıner, Atılay Uluışık, Aykut Oray, Salih Kalyon, Selçuk Uluergüven, Ali Uyandıran, Rutkay Aziz, Buket Dereoğlu, Cihat Tamer, Engin Şenkan, Güzin Özipek, Kemal İnci, Meral Çetinkaya, Dursun Ali Sarıoğlu, Hikmet Körmükçü, Arif Erkin Güzelbeyoğlu, Cezmi Baskın, Zihni Göktay, gibi oyuncularla birlikte rol aldı.
2010 yılında Rus yazar Dostoyevski’nin “Karamazov Kardeşler” adlı romanından uyarlanan “Karadağlar” dizisinde eşi Güzin Özyağcılar ve kızı Zeynep ile birlikte yer aldı. DenizBank'ın reklamlarında şovmen Beyazıt Öztürk ile birlikte oynadı.
Erdal Özyağcılar, konservatuar öğrencisiyken tanıştığı tiyatro ve sinema sanatçısı Güzin Özyağcılar ile 1972 yılında evlendi. Emrah (d.1972) adında bir oğlu ve Zeynep Özyağcılar (d.1985) adında kızı var