Sam Amca’nın ‘cezasızlığı’ bitiyor mu?

Rusya ve Çin, Kuzey Akım sabotajının Amerikalı faillerinden hesap sormaya kararlı. Sam Amca'nın ahlaksız suçluluk günleri sona eriyor.

Washington'daki emperyalist tiranlık bir gerçeklik duvarına çarptığında bedelini cehenneme çevirecek.

ABD ve Batılı uşaklarının Eylül ayında havaya uçurulan Baltık Denizi boru hatlarının sabotajına ilişkin uluslararası bir suç soruşturması için Moskova ve Pekin'den gelen çağrılara direnerek ve kıvranarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni engellemesinden bir kaç hafta geçti.

Pentagon, Rusya'dan Almanya'ya Baltık Denizi yatağı boyunca uzanan doğal gaz boru hattını çekecek

Rusya ve Çin, bu hayati konunun göz ardı edilmemesi hususunda kararlı. Adam akıllı bir soruşturma, uluslararası hesap verebilirlik ve cezai kovuşturma istiyorlar.

Moskova ve Pekin bu konuda ısrar etmekte haklı ama Washington ve Batılı müttefiklerinin  cezasızlık durumu onlarca yıldır devam ediyor.  Aslında şimdilerde hem Rusya hem de Çin, ABD'nin tehdit veya santajla temizlenerek çıkmasını engelleyecek kadar güçlü.

Kuzey Akım projesi, on yıldan fazla bir süredir inşa edilmesi 20 milyar doları aşan bir maliyete sahip olan büyük bir uluslararası sivil altyapıdır. Baltık Denizi'nin altında 1.200 kilometre uzunluğunda, iyi komşuluk ve işbirliğine dayalı ticaretin karşılıklı faydalarını simgeleyen etkileyici bir mühendislik harikasıdır.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Rusya'yı Avrupa enerji piyasasının dışına atmak için bu boru hattını havaya uçurması ve böylece kendini daha pahalı gaz tedarikiyle güçlendirmesi şok edici bir devlet terörü ve suç eylemidir. Aynı zamanda potansiyel olarak Rusya'ya karşı bir savaş eylemidir. ABD’nin bu eylemi, vatandaşları artık artan enerji faturalarından dolayı ekonomik sefalet çeken sözde Avrupalı müttefiklerine karşı duygusuz bir sabotajdır. Mesela Alman işçiler bu hafta tüm ekonomiyi, çöken işletmeler ve dayanılmaz hayat pahalılığı nedeniyle endüstriyel protestolara kapattı.

Böylesine ahlaksız bir terör eyleminin faillerinin hesap vermemesi tehlikeli bir emsal teşkil ediyor. Aksi takdirde, devlet teröristlerini eşit derecede küstah sabotaj ve savaş çığırtkanlığı eylemlerini tekrarlamaktan alıkoyan nedir? Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Şartı kavramının kendisi adeta yıkıldı.

Oysanki İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, uluslararası yıkımın ve 85 milyona varan ölümün külleri arasında, Birleşmiş Milletler Şartı, 1930'lar tarzı kanunsuzluğun ve devlet terörünün tekrarlanmayacağına dair katılığı görünüşte kutsamak için kurulmuştu.

Kuzey Akım olayı, nükleer bir süper güç olan Amerika Birleşik Devletleri'nin Batılı yardakçılarını siper olarak kullanarak, potansiyel olarak yaygın bir kanunsuzluk ve devlet eşkıyalığı çağını başlatıyor. Araştırmaya gönülsüz Batılı haber medyasının da emperyal efendilerin hizmetindeki propaganda kanallarından başka bir şey olmadığı teşhir ediliyor.

Ama artık Sam Amca’nın suçsuzluğunun hükmü bitiyor. Ardı arkası kesilmeyen hatalar zinciri ABD’nin suçsuzluk imparatorluğunun yıkılmasanın miladı olabilir.

Mesela, Washington ve suç ortakları, Amerikalıların Arap ülkesinin bir bölümünü yasadışı bir şekilde işgal etmeye ve petrol kaynaklarını çalmaya devam etmelerine rağmen, Suriye'deki menfur hedeflerinde başarısız oldular.

Ve şimdi de Ukrayna, ABD için cezasızlığın sona ermesinin tam tezahürüdür.

Vladimir Putin yönetimindeki Rusya, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla kaybettiği askeri gücünü geri kazandı. Bazı yönlerden, günümüz Rusya'sı, hipersonik füzeler ve S-500 hava savunma sistemleri gibi yeni silah biçimlerinin geliştirilmesi sayesinde daha da zorlu bir hale geldi. Ayrıca Rusya'nın ekonomisi, aşırı derecede militarizme dayanan Sovyetler Birliği'nden daha sağlam bir temele oturmaktadır. Böylece Moskova, Washington ve müttefiklerinin Ukrayna ihtilafı üzerinden yükseltmeye çalıştıkları ekonomik saldırıya karşı koymayı başardı.

Çin'in ekonomik ve askeri süper güç statüsüne yükselmesi de bir o kadar önemli. Rusya ve Çin birlikte, şimdi ABD ve Batılı müttefikleri için yenilmez bir dengeleyici güç oluşturuyor.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki yaklaşık seksen yıl boyunca, Amerika Birleşik Devletleri, uluslararası hukuku ve ulusların egemenliğini yerle bir ederek, milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olarak ve "iyi huylu" narsist tiranlığıyla gezegeni terörize ederek çılgına çevirme konusunda nispeten özgürdü.

Rusya'nın yıllarca ABD liderliğindeki NATO saldırganlığına “yeter artık” dediği Ukrayna'daki çatışma, müstakbel Amerikan hegemonu için cezasızlık günlerinin nihayet sona erdiğini gösteriyor.

Washington pervasızca Ukrayna'da çıtayı sürdürülemez bir yüksekliğe çıkardı. Çin'e karşı bir sonraki doymak bilmez emperyal hamlesi için Rusya'ya boyun eğdirmek konusunda evin ve çiftliğin üzerine bahse girdi. Ancak Moskova ve Pekin, Sam Amca'nın blöfünü görüyor.

Kısacası Doğu bloğu, ABD önderliğinde ki Batı bloğunun hamlelerini hiçe çıkartarak on yıllardır süregelen ABD dokunulmazlığı yavaş yavaş kırıyor.

Amerikan emperyal gücünün yapısı, temelinden asla sorgulanmamıştır. Ama şimdi tamamıyla sorgulanabilir halde.

Selametle..