BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,34
ALTIN 2.941,24
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Salman Rüştünün Osmanlı Paşası kim?

Salman Rüştü'nün yeni romanının kahramanı bir Osmanlı Paşası... Kazıklı Voyvoda'nın başını Fatih Sultan Mehmet'e getiren paşa diyor. Peki o isim ki?

Abone ol

'Şeytan Ayetleri' kitabı yüzünden 1989´da İran tarafından hakkında ölüm fetvası verilen Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi'nin Türkiye'de Can Yayınları tarafından yayımlanan son romanı "Floransa Büyücüsü"nün kahramanlarından biri Osmanlı Paşası. Ama o paşanın kim olduğu yönünde tartışmalar var!

Hem de öyle sıradan bir paşa değil. Aslen İtalyan olan kahraman, Amiral Andrea Doria'nın gemisinde görevli bir çocukken Türkler'e esir düşüyor, Yeniçeri oluyor ardından hızla yükseliyor. Kazıklı Voyvoda'nın başını Fatih Sultan Mehmet'e getiriyor, Trabzon seferinde padişahın altınlarını yağmadan kurtarıyor, II. Bayezid'ın tahta oturmasını sağlıyor, ardından oğlu Yavuz Sultan Selim'in en güvendiği adamı oluyor. Çaldıran'da Şah İsmail'i mağlup edip haremini İstanbul'a getiriyor...

Salman Rüşdi kitabının sonundaki kaynakça listesinde ise Türkiye'de yaşayan bir tarihçinin adı da var: Caroline Finkel.

Salman Rüşdi, Finkel'in "Rüyadan İmparatorluğa Osmanlı" adlı kitabını kaynakçalar arasında gösterdi. Türkiye'de yaşayan Caroline Finkel ve Tarihçi Necdet Sakaoğlu'na Salman Rüşdi'nin 'Türk' kahramanının kim olabileceği üzerine konuştuk. Tarihçiler, bu bir roman olsa da Rüşdi'nin tarihi hatalarına dikkat çekti.

YENİÇERİLER FATİH'İN ALTINLARINI KORUDU

Caroline Finkel: Fatih, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde de görev almış bir paşa duymadım. Bu çok zor. Fatih Sultan Mehmed 1481'de ölüyor. Yavuz'un Çaldıran Savaşı 1514'te. Arada 33 yıl var. Ben kitabımda, Fatih'in Trabzon seferinde altınların döküldüğünü, bunları yeniçerilerin koruduğu yazdım. Bunu da Sırp savaşçı Konstantin Mihaliloviç'in anılarından aktardım. Çaldıran'da Şah İsmail eşlerinden birini savaş meydanında bırakıyor. Bu da Anadolu Kazaskeri Cafer Bey'e veriliyor. Rüşdi'nin kitabında tarihi hatalar var. Andrei Doria'nın yanında bir çocukken bulunan birinin sonra Fatih'in yanında yer alması mümkün değil. Tamamen ters tarihler. Romancıların dünyası maalesef farklı. Oradan oraya atlıyorlar. Daha titiz olmaları gerekiyor.

KANUNİ'DE ÇOCUKKEN FATİH'E NASIL DÖNÜYOR

Necdet Sakaoğlu: Romanda geçen İtalyan asıllı devşirme vezir (Argalia) en yakın olasılıkla Fatih'e ve II. Bayezid'a veziriazamlık eden İshak Paşa olabilir. Ancak bu zat, II. Bayezid'ın saltanatının 2. yılında-1482'de- azledilmiş, Selanik'e giderek orada ölmüştür. Yavuz Selim'in Çaldıran Savaşı'nda, hele Andrea Doria'nın yanında bulunması mümkün değildir. Ancak sözü edilen devşirme vezir Dorialar'ın önceki bireylerinden birinin yanında bulunmuş olabilir. Yerli yabancı roman yazarlarının tarih gerçekleriyle örtüşmeyen anlatıları, düzeltmekle bitecek gibi değildir ve 'roman' yazdıkları içinde mazur sayılırlar. Dolayısıyla devşirme bir paşanın Fatih'ten Kanuni'ye kadar pek çok vaka içinde yer alması da roman anlatısına uygun, ama tarihe aykırıdır. ..

***

Romanda "Argalia" adlı devşirme kahramanla ilgili bazı bölümler:

"...Amiral Andrea Doria, çiçek bozuğu yüzünü bu deniz keferelerine dönmüştü şimdi. 'Onları bizim denizimizden, Mare Nostrum'dan defedecek, Cenova'yı dalgaların kraliçesi yapacağım,' diye böbürlenmeye başlayan adama karşı çıkmaya ya da hürmetsiz sözcüklerle dalga geçmeye cesaret edemedi Argalia." (Sayfa 192) "...

Trabzon kuşatması sırasında her gün yağmur yağdı. (...) Develerden biri tökezleyip devrilince sırtındaki hazine sandıklarından biri düşüp kırıldı, altmış bin parça altın sikke herkesin gözü önünde tepelere yayıldı. Kahraman hemen kılıcını çekti, İsviçre devleri ve Sırp savaşçısıyla birlikte at üstünde Padişah'ın yerlere saçılan hazinesine muhafızlık etti, Hükümdar gelene kadar kimseyi altına yaklaştırmadı. O günden sonra Sultan kendi canından olanlara bile kahramana güvendiği kadar itimat etmedi"
(Sayfa 207) "...

Kahraman, kudretli savaşçı, Tılsımlı Mızrağın Cengaveri ve dünyanın en yakışıklı cengâveri, on bir yaşında, Allah'a şükür, Yeniçeri çıktı. Ocak tarihindeki en büyük Yeniçeri askeri oldu. Ah, Osmanlı Sultanı'nın korku saçan Yeniçerileri; şöhretleri yedi düvele yayılsın, dârıdünyaya nâm salsın! Türk değildiler ama Türk imparatorluğunun payandalarıydılar." (Sayfa 204