Almanya ve Avusturya'da Türkler'e yönelik saldırılar unutulan bir acıyı yeniden yeşertti.
Abone olAlmanya'nın Mölln kentinde 1992 yılındaki yangında annesi ve yeğenlerini kaybeden Namık Arslan, Almanya ve Avusturya'da Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde çıkan son yangınların, acılarını daha da arttırdığını söyledi.
Bir süre Almanya'da yaşadıktan sonra Marmaris'e yerleşen Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1992'de Almanya'nın Mölln kentindeki yangında annesi Vahide Arslan ile yeğenleri Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz'ı kaybettiğini söyledi. Almanya'dan 1986 yılında ayrılıp Marmaris'e yerleştiğini ifade eden Arslan, ''O dönem, ailemizden Almanya'da yaşayanların sayısı 16'ya çıkmıştı. Annem ve iki yeğenim, 1992'deki yangında alevlerin içinde diri diri yandı, 13 kişi de yaralandı'' diye konuştu.
''ACIYI UNUTMADIK''
Aradan geçen 15 yılda acılarının hafiflemediğini belirten Arslan, ''Ailemiz parçalandı. Sevdiklerimizin fotoğraflarıyla yetiniyoruz'' dedi. Yangından sonra zorluklar yaşadıklarını ifade eden Arslan, şunları kaydetti: ''Evimizin altındaki marketimiz ve restoranımızı kapattık. Tefecilerin eline düşen babam, memleketi Samsun'daki daireleri ile Çarşamba'daki arsalarını sattı. Kardeşim Ahmet, yangından sonra huzursuzluklar nedeniyle eşinden boşandı. Annemi, yeğenlerimi ve kardeşlerimi kaybetmenin acısıyla geceleri rahat uyuyamıyorum, ağlayarak uyanıyorum. Annemin sesini duyacağım umuduyla Mölln'deki evin numarasını arıyorum ama bana hep bir Alman yanıt veriyor.''
Namık Arslan, Alman Hükümetinin yangından sonra işsiz kalan Almanya'daki yakınlarına işsizlik maaşı vermekle yetindiğini iddia etti. Almanya'da Ludwigshafen kentinde hayatını kaybeden Türklerin ailelerinin de benzer acılar yaşayacağını öne süren Arslan, Türk hükümetinin önlem alması gerektiğini ifade etti. Dönemin Alman Hükümetini, hedef şaşırtmak ve suçluları başka yerde aramakla suçlayan Arslan, ''Almanlar yaşananların üzerini kapatmaya çalışsa da biz unutmadık ve asla unutmayacağız'' dedi.
