El Kaide'nin Türkiye uzantılarının yargılandığı davada savcı mütalaasını aynen tekrarladı.
Abone olTerör örgütü El Kaide'nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdikleri, İstanbul'da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştıkları öne sürülen 73 sanıkla birlikte yargılanan Suriye uyruklu Louai Sakka'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Louai Sakka ile Hamed Obysi'nin de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmada, Sakka ve Obysi yönünden ek mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Süleyman Ersöz, diğer sanıklarla ilgili daha önce verdiği mütalaayı aynen tekrar ettiğini söyledi.
Sakka'nın 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde meydana gelen patlamaların yapılması fikrini Usame Bin Ladin ile paylaştığını belirten Ersöz, sanığın eylemlerin yapılması için gerekli parayı örgütün üst düzey yöneticileriyle görüşüp tedarik ettiğini ve Habib Akdaş'a Türkiye'de verdiği hususunun diğer sanıklar Harun İlhan ve Adnan Ersöz'ün beyanlarından anlaşıldığını ifade etti.
Sanığın eylemlerden sonra da örgütsel amaçlı olarak Türkiye'ye devamlı geldiğini ve birden fazla sahte pasaportla yakalandığını belirten Savcı Ersöz, şunları kaydetti:
“Irak'taki faaliyetleri dosyada bulunan Habib Akdaş isimli firari sanığın hazırladığı eylemin üstlenilmesi CD'sinin hazırlanmasında bulunması ve Türk şoförlerin Irak'ta öldürülme aşamasındaki rolü göz önüne alındığında 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde meydana gelen patlamalara fiilen iştirak ettiği, ayrıca o dönemde yakalanan bir kısım sanıkların gerçekleştiremediği Antalya'da İsrailli turistleri taşıyan yolcu gemilerine yapmayı planladığı eylemler de göz önüne alındığında sanığın El Kaide terör örgütünün özel vazifeye haiz üst düzey yöneticisi olduğu anlaşılmıştır.”
Sanığın, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep eden Savcı Ersöz, sanığın ayrıca ”tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak”, “resmi evrakta sahtecilik” ve ”genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması” suçlarından da 9 ile 26,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Savcı Ersöz, sanıklardan Hamed Obysi'nin de “suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüte üye olmak”, “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak”, ”resmi evrakta sahtecilik” ve “genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması” suçlarından 15-35,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.