``Zayıflama Diyetleri Çöpe`` isimli bir kitap yazan Tuncer, kilo vermenin sihirli yollarını anlatan kitapların aksine, diyet yapmamayı öneriyor.
Abone olNasıl zayıflayacağım? Bu soruyu yılda en az iki kez kendinize sorduğunuzdan eminiz. Özelikle havalar ısınmaya başladığında ve her yaz tatiline çıkmadan önce... Peki, çabalarınız sonuç veriyor mu? Doğrusu zayıflama derdi olmadan, ``çok kalori aldım`` telaşı yaşamadan geçen günleri özlemle anıyor insan. Ama kimse de karşımıza çıkıp, ``O zaman diyet yapmayın`` demiyor. Doktor Ozan Tuncer dışında... ``Zayıflama Diyetleri Çöpe`` isimli bir kitap yazan Tuncer, kilo vermenin sihirli yollarını anlatan kitapların aksine, diyet yapmamayı öneriyor. Bunu da ``Zayıflama diyetleriyle kilo veren herkes, verdiği kiloları bir süre sonra fazlasıyla geri alır`` teorisine dayandırıyor. Tuncer, ``Ben hiç diyet yapmadım diyen 60- 70 yaşındaki insanlara bakın, hayatlarının hiçbir döneminde aşırı kilo alıp vermeler olmamıştır`` diyor. Diyet yapmaya başlayan ya da zayıflamayı zihnine yerleştiren kişilerin, daha ilk andan itibaren beslenme davranışı bozuklukları sergilemeye başladığını anlatan Tuncer, diyet yapmanın psikolojik olarak kişiyi fazlasıyla etkilediği görüşünde. Aneroksi, blumiya ya da tam tersi obezitenin hep psikolojik bozuklukların sonucu geliştiğini söylüyor. ``İnsanlar zayıflamak uğruna çok yıpratıcı şeyler yaşıyor. Yemek yemekten korkuyor ama bir süre sonra kendini kaybederek aşırı yemek yemeye başlıyor. Bundan da büyük utanç duyuyor, sokağa çıkmaktan utanıyor.`` Peki zayıflamayıp, hep kilolu mu kalacağız? ``Hayır`` diyor Tuncer, ``Ama hızlı kilo verdiren ve yasaklarla dolu diyetlerden uzak duracaksınız.`` Ve şu an gündemde olan zayıflatma yöntemlerine karşı çıkıyor: ``Diyet artık egzersizle beraber anılır oldu. Yani, kilo vermek için diyetle birlikte spor da yapacaksınız. Çünkü diyet programları o kadar işe yaramaz hale geldi ki, `diyetçiler` sporu şart koşuyor yanında. Birçok diyetçi, az yiyip çok hareket etmeyi yaşam biçimi haline getirmemizi istiyor. Bunu yaptığınız, yani organizmayı açlığa karşı alarma geçirdiğiniz zaman, vücut her zaman yaptığı şeyi yapar. Bir süre için kilo verir, sonra da verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alırsınız. Herkesin gözü hızla kilo verdiren diyetlerde. Başlangıçta her şey çok iyi görünüyor çünkü. Ama sonrasında o kişilerin ne hale geldiğiyle kimse ilgilenmiyor.`` İnsanlara sağlık problemleri ve özel durumlar haricinde hiçbir koşulda zayıflama diyeti yapmamayı öneren Tuncer, bugüne kadar yapılan hiçbir zayıflama diyetinin kiloya geri dönüşümünü engellemediğini vurguluyor. Kısacası ``Zayflama Diyetleri Çöpe`` adlı kitap, bildiğimiz ve duyduğumuzdan farklı şeyler söylüyor. Özellikle de zayıflama takıntısıyla yaşayan insanları bu konuda uyarıyor. Kaynak : Sabah