Gensoru görüşmelerine damga vuran Sırrı Sakık gizli görüşmenin ayrıntılarını İNTERNETHABER'e anlattı.
Abone olZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- İçişleri Bakanı Beşir Atalay için verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin öngörüşmeye damgasını vuran BDP'li Sırrı Sakık, gizli görüşmenin ve CHP'lilerle 'liste pazarlığı' görüşmesinin ayrıntılarını İNTERNETHABER'e anlattı. Sakık, "Allah adına yemin ediyorum. Ben yalan söylemeyen bir adamım. Atatürk Orman Çiftliği'ndeki görüşmede, yargının ayarlandığına ilişkin bir garanti verilmedi" dedi.
ÜÇ YILDIR BİZE TEPEDEN BAKIYOR
Sakık, CHP'yi ve lideri Deniz Baykal'ı hedef alan sözlerini neden söylediğini de şöyle anlattı:
"Sürekli olarak bizim üzerimizden hesaplaşma yapılıyor. İşine geldiği zaman bizimle görüşüyorlar, ittifak yapmaya hazırlanıyorlar ama başkaları bizimle görüşürse günah keçisi ilan ediyorlar. Bize neden tepeden bakıyorsunuz? Biz gerçekten de diYalogtan yanayız. Keşke MHP ile de MHP'nin en radikal isimleri ile de görüşüp, oturup konuşabilsek. Baykal ve CHP 3 yıldır bize tepeden bakıyor. Biz aynı mücadeleden geldik. Beraber siyasi mücadele yaptık. Şimdi ne oldu da bize tepeden bakıyorlar. Bu duruma kızdığım için çıkıp konuştum. Yoksa gizli bir görüşmeyi deşifre etmek, anlatmak değildi amacım. Bundan da hicap duydum."
TANIKLARI SAYDI
Kürsüde sözünü ettiği görüşmenin 1999 yılında Willy Birand sokak 7/1 nolu dairede gerçekleştiğini ve görüşmede dönemin CHP İstanbul milletvekili Mehmet Ali Eren, dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, Ahmet Türk, sedat Yurttaş ve kendisinin olduğunu kaydeden Sırrı Sakık, "Bize, 'sizi aday gösteremeyiz. Ama dilediğiniz 20 mililatın aday gösteririz' diye teklifte bulundular. Tabii biz bunu kabul etmedik" dedi.
İKİNCİ GÖRÜŞME HİZİP GÖRÜŞMESİ
Sakık 2. bir görüşmeyi de şöyle anlattı:
"1990 yılında Eşref Erdem'in evine davet etti bizi Baykal. Burada da bir görüşme var. Baykal parti genel sekreteriydi ve 7 arkadaşımızı Disiplin Kurulu'na vermişti. Hizipçilik yapıyordu. Kemal Anadol, Erdal İnönü'ye karşı. Biz sol kanattaydık. Bize 'benimle birlikte olun. Ben de o arkadaşlarınızın ihraç edilmesi kararını ortadan kaldırayım' dedi. Biz elimizin tersiyle Baykal'ın bu önerisini geri çevirdik. 'Hayır' dedik. Arkadaşlarımız ihraç edildi. Biz siyasiyiz ve bizimle bir çok kişi görüşüyor. Biz bu görüşmeleri deşifre etmek, santaj için kullanma amcında değiliz. Bazı görüşmeler bizimle mezara gider. Ama burada CHP çok üstümüze geldi. Açıklamak zorunda kaldım..."
'YARGI AYARLANDI' DENMEDİ
Sakık, Atatürk Orman Çiftliğinde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tarım bakanı Mehdi Eker, kendisi ve Ahmet Türk'ün gerçekleştirdiği ve gensoru konusu olan görüşme ile ilgili ayrıntıları da şöyle anlattı:
"Bu o kadar da gizli bir görüşme değildi. Zaten biz 'yolu bulamayız' dedik, eskort geldi, bizi götürdü. Gizli görüşme orada mı olur? Başka yerde de görüşürdük. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bir proje varsa ortada elbette katkı yapacağız. bizim varlık nedenimiz bu. Diyalog kurmak bizim varlık nedenimiz. bir süreç başladıysa bunu görmek isteriz, dedik. Bir adım atılsın istedik. Oradan geçişlerde olay olmasın istediklerini söylediler. bizden de katkı istediler. Biz zaten oraya gidecektik. Gideceğimizi de biliyorlardı bakanlar. Bu nedenle bizimle görüştüler. Projenin başlatıldığını belirtip, bizden de destek istediklerini söylediler. Biz bunu kullanmak, oradan oy çıkartmaya çalışmak gibi bir çaba içinde olmayacağımızı, söyledik. Bizim de bir katkımız olursa seviniriz, dedik. bizden önce szaten alt yapı hazırdı. Görüşülmüş, gelişler ayarlanmıştı. Bu da bizim dışımızda olmuştu. Bizimle bunun nasıl olduğu konusunda ayrıntıları da konuşmadılar. biz de ilk adımı birlikte görmek istedik. allah adına söylüyorum ki, öyle bir hakimlerin ayarlandığı gibi söz yok. Ben yalan konuşmayan bir adamım..."
BAŞKA GÖRÜŞMELER DE VAR
Sakık, İçişleri Bakanlığı'nda da başka bir görüşme yaptıklarını, Adalet Bakanı ile de bir kaç defa görüştüklerini de kabul etti ve "siz bu görüşmeden ayrılırken, Habur'dan geleceklerin tutuklanmayacakları ve serbest kalacakları izlenimi edindiniz mi, bunun böyle olacağına kanaat getirdiniz mi?" sorusuna ise, "yok öyle bir şey" diye yanıt vermekle yetindi.
Öte yandan Eşref Erdem'in hasta olduğu ve evinde dinlenmekte olduğu; bu nedenle Meclis'teki görüşmeleri izlemeye de gelmediği belirlendi. Erdem'in daha sonra bir açıklama yapması bekleniyor.