Said-i Nursi'nin nereye gittiği, ne yaptığı, kiminle selamlaştığı bile kayıt altına alınmış. Bu takibatın kılıfı, İrticai ve dini faaliyetler; kodu ise Yeşil Takip.
Abone olAsker ve polisin Bediüzzaman Said Nursi'yi adım adım izlediği takibat raporları ortaya çıktı. Nursi'nin 1927'den başlayarak ölümüne kadar yaptığı her şey kayıt altına alınmış. Bütün hayatı gözetim altında tutulan Bediüzzaman'ın evinden çıktığı andan itibaren kiminle selamlaştığı bile not edilmiş.
Kaldığı evlere kimin gelip gittiği fişlenmiş, Risale-i Nur'ları kimin okuduğu kayıt altına alınmış. Said Nursi'ye hayatı zindan eden bu akıl almaz takibatın gerekçesi ise raporlara şöyle geçmiş: 'İrticai ve dini faaliyetler...' Said Nursi izlenirken fişlemelerde kullanılacak anahtar kelime de bu emirde ortaya çıkıyor. Pek çoğumuzun ilk kez duyduğu bu kod, 'Yeşil Tarassut' yani 'Yeşil Gözetleme'.
İçişleri Bakanlığı'nın Emniyet Genel Müdür-lüğü'ne ve bütün valilere gönderdiği 'İvedi' ve 'Gizli' yazılı emirde, Said Nursi'nin ikamet ettiği vilayetlerde ve kasabalarda 'dikkatle izlenmesi' isteniyor. Nursi; eğer vilayette yaşıyorsa bizzat vali, ilçede yaşıyorsa da bizzat kaymakam her gün rapor tutuyor ve bu raporlar günü gününe bakanlığa gönderiliyor. İçişleri Bakanlığı'nın, kendisine gelen bu raporları Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na sunduğu, evrak kayıtlarından ve yazışmalardan anlaşılıyor.
1935 yılında dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya imzasıyla üst makamlara sunulan rapor, Bediüzzaman'ın Isparta'da izlenmesiyle ilgili: "1 Mart 1927 tarih ve 81 numaralı tahriratla Eğirdir kazasının Barla nahiyesinde ikamete mecbur edilen Bediüzzaman Said Kürdi'nin birkaç sene Barla'da münzevi ve dilsiz hayat geçirdikten sonra hariçle temas ettiği görülmüş, bazı ziyaretçiler Barla'ya kadar gelip gitmeye başlamıştır... Geçen sene Şoför Babacan adındaki bir adama yazdığı mektup ele geçmiştir."
Valiliğin bu mektubu İçişleri Bakanı'na ulaşır ulaşmaz, bakanlık derhal daha sert tedbirler alınmasını isteyen bir yazıyı Isparta Valiliği'ne gönderir: "Bu adamın daha sıkı bir tarassut altında bulundurulması, civar şehirlerden ve köylerden kimlerin ziyaretine geldiğinin tespit edilmesi, bunlarla ne konuştuğunun bilinmesi gereklidir..."
Zaman'dan Abdullah Kılıç'ın özel haberini okumak için bu linki tıklayınız