BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Sahtecilikte üstümüze yok

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) hazırladığı 'Sahte Türkiye' adlı rapora göre, Türkiye'de sahtecilik sınır tanımıyor. Güreş milli takımında 2 yıl doktorluk yapan bile var.

Abone ol

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) hazırladığı 'Sahte Türkiye' adlı rapora göre, Türkiye'de sahtecilik sınır tanımıyor. Sahtekarlar, iyi para kazandıran gözde meslekleri tercih ediyor. Türkiye'de yaklaşık 5 bin'sahte diş hekimi' bulunduğu belirtilen raporda, sahte dişçilerin, muayenehane açacak parası olmayan yeni mezun diş hekimlerinin diplomalarını kullanarak diş hekimliğine soyunduğu ileri sürüldü. Rapora göre, sahte doktorlar genellikle sahte kimlik kullanıyor. Öyleki kendisini doktor olarak tanıtarak Güreş Milli Takımı'nda iki yıl çalışan 'sahte doktor'lar bile tespit ediliyor. İmamın bile sahtesi var Raporda, sahtekarların, vatandaşların dini inançlarını sömürmektenbile çekinmedikleri vurgulanarak, mezarlıklarda para karşılığı Kuran okuyan 'sahte hafızlar'ın, özellikle bayram günleri mantar gibi çoğaldıkları, sahte imamların da camiler de fetva verdikleri kaydedildi. Rapora göre, 'sahte maliyeciler', maliye kokartıyla vergi mükelleflerine giderek, 'Maliye Dergisi', 'Maliye Gazetesi' gibi isimlerle gazete, dergi, CD, broşür ve benzeri satıyor. Mükelleflerin ev veya işyerlerine giderek, beyaz bir kağıda basılmış sahte tahsil alındılarıyla para tahsilatı yapıyor. Sahte maliyeci olduğu gibi 'sahte mal müdürü' de var. Raporda, Türkiye'de artık kanıksanan pek çok sahtecilik türü şöyle sıralandı: Sahte senet, sahte adres Sahte yeşil kart, sahte isim Sahte para, sahte çek Sahte evrak, sahte diploma Sahte nüfus cüzdanı, sahte pasaport Sahte ehliyet, sahte sağlık karnesi Sahte imza, sahte fatura, sahte fiş Sahte rapor, sahte sigorta poliçesi Sahte kredi kartı, sahte oy pusulası, sahte seçmen Sahte otobüs bileti, sahte piyango bileti, sahte maç bileti Sahte plaka, sahte reçete, sahte tablo Denetlenmemiş 10 bin gıda işletmesi var Sahte gıda piyasasında ise ürün yelpazesi bir hayli geniş olduğu vurgulanan raporda, Türkiye'de 27 bin gıda sanayi işletmesinin 10 bininin denetlenmediği açıklandı. Raporda, bunlardan sadece 17 bininin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıda siciline kayıtlı olduğu belirtilerek, yaklaşık 400 bin gıda satış ve toplu tüketim yeri olduğu dikkate alındığında insan sağlığının ne denli bir tehdit altında olduğunun ortada olduğu ifade edildi. Gıdada teknolojinin, hilenin hızına yetişemediği, hilenin teknolojiden hızlı geliştiği belirtilen ATO'nun raporunda göre, gıdada yapılan sahtecilikler şöyle sıralandı: Beyaz eti klora batırıp taze görüntüsü veriliyor Ufalanmış peyniri jel ile birleştirip yeniden kalıp peynir yapılıyor Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor Sütün yağını alıp yerine margarin koyuluyor Küflü kaşardan eritme peynir yapılıyor Kırmızı bibere kiremit tozu ekleniyor Kalitesiz bulgura boya katıp ayıp örtülüyor Hazır limon suyu içine su ve limon tozu katılıyor Tavuk dönerlerin içine tavuk derisi, bağırsak, paça ve sakatatlar baharatlanıp karıştırılıyor Zeytinyağına rafine ayçiçek, kanola, fındık ve soya yağı karıştırılıyor Son kullanma tarihi bitmiş sucuklar, yeni yapılan sucukların içine atılarak yeniden imal ediliyor Kelle ve paçalar tıraş bıçağı ile temizlenerek tüketime sunuluyor Tavuk kemikleri öğütülüp renklendirici katkı maddeleri ile salama katılıyor Salam ve sosis içerisinde hayvansal atıklar katılıyor Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor Dökme baharatlar arasına kurutulmuş ot-sap karıştırılıyor Helvanın içine beyaz susam yerine Sudan'dan ithal edilen ucuz siyah susam konuluyor İyi çay, '2.5 yaprak' olarak tabir edilen çay filizinden elde ediliyor. Ancak sahtekarlar, körpe filiz yerine kart dalları da çaya karıştırıyorlar Depoda iyi muhafaza edilmediği için küflenen çaylar da soframıza geliyor. Küflü çay karaciğere zarar veriyor Köfte ve dönere soya kıyması katılıyor Türkiye'nin markalı ürünlerin sahtelerini ürütmekte bir numara olduğu ileri sürülen raporda, dünya piyasalarında Türkiye'nin adının 'taklitçi'ye çıktığı, ABD Ticaret Temsilciliği'nin (USTR) yayınladığı yıllık Fikri Mülkiyet Hakları Raporu'na göre, Türkiye'nin 'marka taklitçiliği' de denen marka sahteciliğinde ilk sırada yer aldığı kaydedildi. Türkiye, marka sahteciliğinde dünyada üçüncü Dünya Gümrük Örgütü'nün belirlemelerine göre ise Türkiye'nin Polonya ve Tayland'dan sonra üçüncü sırada olduğu açıklandı. Marka sahteciliğinin, tekstil, parfüm, gözlük, kozmetik gibi ürünlerde yaygın olduğu bildirilen raporda, 'en çok taklit edilen markalar arasında ise Adidas, Puma, Nike, Polo, Panasonic, Microsoft, Citizen, Versace, Gucci, Dolce Gabbana, Diesel, Louis Vuitton, Ralph Lauren, Barbie, DKNY, Prada, Lacoste, Paul&Shark ve Sony gibi ürünler yer alıyor. Marka ürünlerin taklitleri beşte bir fiyatına satılıyor. 'Sosyete Pazarı' olarak da bilinen semt pazarlarında ve işportada satışa sunulan taklit ürünleri tercih edenler arasında sosyeteden isimler de var' denildi. Dünya Gümrük Örgütü'nün verilerine göre 2004 yılında tüm dünyada 512 milyar dolarlık sahte mal üretildiği belirtilen raporda, bu rakamın dünya ticaretinin yüzde 7'sini oluşturduğu kaydedildi. Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, sahtecilik olaylarında ekonomik krizden sonra patlama yaşandığına dikkat çekerek, ''kriz, sahteciliği bir sektör haline getirdi. Yükte hafif pahada ağır ne varsa sahtesi yapılıyor'' dedi. Sahte rakı, sahte votka gibi ölümlere yol açan sahtecilik olaylarıyla genel olarak gıda sahteciliğinin cezasının yasalarımızda komik kaldığını ve suçluların marka sahteciliği ile yargılandıklarını hatırlatan Aygün, ''bu suç tasarlayarak adam öldürmek suçuna eşit bir suç olmadığı sürece sorun çözümlenmez'' dedi. ATO'dan sahteciliğe karşı sıkı önlemler Ankara Ticaret Odası Disiplin Kurulu'nun bu dönemde çok etkin çalışmalar içerisinde bulunacağını kaydeden Aygün, tüketicinin sağlığı ile oynayan üyelerinin gözünün yaşına bakmayacaklarını, uyarma, kınama, üyelikten geçici çıkarma ve üyelikten kesin ihraca kadar varan disiplin cezalarının kararlılıkla uygulanacağını söyledi. Aygün, disiplin cezalarının yanı sıra 'imalatta, mal ve hizmet arzında sağlık kurallarına uymamak, ölçü ve tartı aletlerini hileli bir şekilde kullanmak, hileli, karışık veya standartlara aykırı ve kalitesiz mal imal etmek ve satmak' suçunu işleyen üyelere her bir suç için 2.2 milyar lira para cezası da verileceğini vurguladı.