BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Şahine Zamanda yazma baskısı!

Öteki mahalleden ama Zaman'da yazıyor. Eşi bile baskı yapmış 'yazma' diye. Ama o yine bildiğini okumuş.

Abone ol

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şahin Alpay, Zaman gazetesi serüvenini anlatırken oldukça ilginç itiraflarda bulundu.

Şahin, eşinin gazetede yazmaması için baskıda bulunduğunu söyleyerken, açılımla ilgili de oldukça ilginç sözler sarfetti. İşte Alpay'ın o sözleri;

Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi ve Zaman gazetesi yazarı Dr. Şahin Alpay’dı. Alpay, Balçiçek Pamir’in Zaman gazetesinde yazdığınız için mahalle baskısı görüyor musunuz?” sorusuna ilginç bir cevap verdi: “Görmez olur muyum? Ben kendi ailemin içinde de gördüm bunu. Eşim bile ilk başlarda orada yazmamı istememişti. Ama yazmaya başlamamdan sonra, gazeteyi gördükten sonra benim iyi bir iş yaptığım kanısında zannediyorum. Ben bu kutuplaşmaların aşılmasına hizmet anlamında görüyorum bunu. Aslında benim dinle filan ilgim yok, hep söylerim bunu. Zaman gazetesinde yazmamın nedeni başka. Ben Zaman’ın özellikle 2002 yılından beri kutuplaşmaların önlenmesinde ve demokratikleşmenin yerleşmesi sürecine çok önemli katkılar verdiğini düşünüyorum.”

"GÜLEN ELEŞTİRİLERİNDE ŞEYTANLAŞTIRIYORLAR"

Pamir’in “Peki ama mesela zaman zaman Fethullah Gülen’le ilgili bir şey söylendiğinde siz onu savunmak durumunda kalabiliyorsunuz ya da cemaatle ilgili bir şey söylendiğinde mutlaka bir şey diyorsunuz?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Öyle bir şeytanlaştırılıyor ki Gülen ve Gülen hareketi, ben buna kesinlikle prim vermeyen biri olarak ister istemez “durun bu böyle değil” demek mecburiyetinde kalıyorum. Yoksa ben dindar bir kimse olmadığımı, cemaatin bir üyesi olmadığımı hep söylüyorum. Ama ben bir demokratım. 60 ve 70’lerde kutuplaşmanın bu ülkeyi nerelere götürdüğünü, bunun acılarını yaşamış biri olarak çok iyi biliyor ve buna tavır almak ihtiyacı hissediyorum.”

"PKK SİYASALLAŞMALI"

Şahin Alpay programda ayrıca “Türkiye’de 1923-1950 arasının tek parti diktatörlüğü olduğu”, “Türkiye’nin bir milli güvenlik devleti haline getirildiği”,demokratik açılım sürecinde gelinen noktada PKK’nın siyasallaşması gerektiği” ile ilgili çarpıcı açıklamalar da yaptı.

Alpay Mehmet Ali Ağca’nın tahliyesi ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük genel yayın yönetmeni olan Abdi İpekçi’nin katilinin özgürlüğüne kavuşması içimi acıtıyor. Ben idam cezasına karşıyım. Ama bu tür suçlar işleyen insanların toplumdan uzak kalmaları gerektiğini de düşünüyorum.”