Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, her propolisin aynı olmadığını, insan vücuduna faydalı olabilmesi için mutlaka saf Anadolu propolisinin tüketilmesi gerektiğini belirtti.
Abone olPiyasada çok sayıda sahte Çin propolisinin bulunduğunu belirten Şahin, “Propolis, arıların bitkilerin çiçek, yaprak, sap ve reçinelerinden topladığı terpenoid, fenolik ve flavonoid yapılı bileşiklerden oluşan tamamen doğal bir arı ürünüdür. Antioksidan, antibakteriyel, antifungal, antiviral, antienflamatuvar ve antitümör etkilerinin yanı sıra immün sistemini güçlendirici etkisi propolisin en karakteristik tıbbi özelliğidir. Ancak kovandan elde edildiği ham hali ile insan tüketimine uygun değildir ve sindirilemez. Bu nedenle propolisin insan sağlığına yararlarından bahsedebilmek için mutlaka doğru bir şekilde özütlenmesi, biyoaktif maddelerin ham propolisten özüte alınması gerekir. Bu teknik bir işlem olup, uzman gıda ve kimya mühendislerinin kontrolünde yapılmalıdır. Propolis, yüksek oranda fenolik ve flavonoidler içeren reçinimsi bir maddedir ve kovanda arılar petek gözlerini propolis ile kaplayarak kovanlarını steril hale getirir. Propolisin içeriğindeki bileşikler, mum ve diğer maddelerin polariteleri dikkate alındığında propolisin biyoaktif maddelerinin tamamının sadece yağ veya sadece su gibi bir çözgene geçmesi kimyasal olarak beklenemez. Özütleme işlemi sırasında su ile birlikte mutlaka etanol, glikol, gliserol gibi işlem yardımcıları kullanılmalıdır. Aksi taktirde propolisteki faydalı bileşenler (fenolik, flavonoidler) özüte geçmez ve sağlık açısından beklentileri karşılayamaz” dedi.
Sahte ürünlere dikkat
TAB Başkanı Şahin, son günlerde etanol, glikol, gliserol gibi maddeleri içermediği ve sadece su veya zeytinyağı vb. bitkisel yağlar ile özütlenerek elde edildiği iddiası ile ‘su bazlı, yağ bazlı’ gibi isimlerle bir takım sahte ürünlerin piyasada yer aldığını gördüklerini söyledi.
Şahin, 2017-2019 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde yapılan bir araştırmayı aktarırken, “19 farklı ülkeden toplanan, 50’si Türkiye’den olmak üzere, 130 adet propolisli ürünün, etken madde miktarı ve etiketinde belirtilen miktarda propolis içerip içermediği araştırıldı. Bu bilimsel çalışmalarda, sadece su veya yağ ile özütlendiği iddiası ile satılan ürünlerin, etiketinde belirtilen miktarda propolis içermediği, propolise ait etken maddelerin bulunmadığı tespit edildi. Ayrıca ürünlerin birçoğunun da koruyucu ve katkı maddesi içerdiği halde, etiketinde beyan edilmediği görüldü. 130 ürünün yüzde 91’inin, sahte Çin propolisi (silikon dioksit, maltodekstrin, ağaçların yaprak, sap ve tomurcukları ve boyar madde katılarak üretilmiş toz ürün) içerdiğini ancak bu durumun etiketlerinde belirtilmediği tespit edildi. Etiketinde beyan edilen miktarda propolis içeren ürünlerin ise, sadece özütleme aşamasında su ile birlikte etanol, glikol, gliserol gibi maddelerin kullanıldığı ürünler olduğu görüldü. Dolayısıyla su veya yağ bazlı iddiası ile satılan ürünlerde, tüketicinin yanıltıldığını, bu ürünlerin hiç propolis içermediği ya da eser miktarda propolis içerdiği halde, etiketlerinin yüksek miktarda propolis içeriyormuş gibi tüketiciyi yanıltmaya yönelik olduğu görüldü. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin yapmış olduğu çalışma; yerli propolisimizin değerini ve üretim açısından önemini ayrıca bizlere göstermiş oldu” dedi.
“Yerli propolis tercih edilmeli”
Şahin, tüketicilerin propolis alırken dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Sözleşmeli Arıcılık Modeli ile izlenebilir şartlarda üretilmiş ham propolisten, gıda ya da kimya mühendisleri gibi uzmanların kontrolünde, GMP sertifikalı işletmelerde özütlenmiş olan sertifikalı yerli Anadolu propolisinden üretilen ürünler tercih edilmelidir” diye ifade etti.