BIST 9.725
DOLAR 35,18
EURO 36,72
ALTIN 2.967,52
HABER /  MEDYA

Şahin Alpay yalvardı! Zaman davasından en bomba ifadeler

Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarından oluşan 22'si tutuklu 31 sanığın yargılanması sürüyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 22'si tutuklu 28 sanık ile taraf avukatları ve izleyiciler katıldı.

Abone ol

Aralarında Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan ve Ali Bulaç'ın da bulunduğu 31 kişinin yargılandığı Zaman Davası'nda 2. duruşma bugün Silivri'de görülüyor. Davada savunma yapan gazeteciler Fethullah Gülen'i de cemaatini de tek kalemde çizdi. İfade verenler arasında Gülen ile Türk medyasında ilk röportajı yapan Nuriye Ural da vardı. İşte Lale Kemal, İhsan Dağı, Nuriye Ural, Mustafa Ünal, Ahmet Turan Alkan , Ali Bulaç, Şahin Alpay'ın ifadeleri;

ŞAHİN ALPAY'IN İFADESİ : Fethullah Gülen hareketinin suç örgütü olduğuna dair bir yargı kararı olsaydı bir gün bile Zaman'da yazmayı sürdürmezdim. 15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Bu nedenle de Zaman'da yazmış olmaktan pişmanlık duyuyorum. Gülen hareketinin karanlık ve gizli bir yüzü olduğunu göremediğim için yanılgıya düştüm, bunu itiraf ediyorum. Ben terörist değilim. Hayatım boyunca şiddetin ve terörizmin karşısında durdum.

ÇOK HASTAYIM KALAN ÖMRÜMÜ : Birçok kronik hastalığım var. Bunların bir kısmı kanser riski taşıyor. Kardiyoloji uzmanınca anjiyo olmam gerektiği söylendi. İşitme kaybımın yüzde 30'dan yüzde 50'ye çıktığı tespit edildi. Birçok kronik hastalığım olduğu gibi kalp sağlığımın da kötüye gittiği anlaşılıyor. 16 aydır özgürlüğümden yoksunum. Tutukluluğum cezaya dönüştü.Bu haksızlığa son vererek giderek azalmakta olan yıllarımı eşim, torunlarım ve çocuklarımla geçirmemi mümkün kılmanızı diliyorum.

ALİ BULAÇ'IN İFADESİ : Örgütün lideri bana "Sebateyist" dedi. Bana "Bulaç mıdır bulamaç mıdır" diyen örgüt lideri beni örgütüne üye yapar mı? Benim Zaman gazetesinde yazı yazmam iddianamede suç olarak gösteriliyor, başka kanıt yok. İddianamede atıfta bulunulan yazıların tümünün üzerinden yıllar geçmiş durumda. Kanuna göre yazılarda hukukî zaman aşımı 4 ay. 17 aylık tutukluyum, yarın 500. güne gireceğim. Kaçmadım, bundan sonra da kaçmaya niyetim yok. Beraatimi, tahliyemi talep derim.

MUSTAFA ÜNAL'IN İFADESİ : Sorgusuz sualsiz hapse atıldım. 500 gündür tutukluyum. Neden tutukluyum bilmiyorum. Ben terörist değilim. Hayatta şiddetle işim olmadı. Ben darbeci değilim. Binlerce yazı yazdım. Darbenin lehinde bir kelime etmedim. Ben örgüt üyesi değilim. Aksini iddia ediyorsanız kanıtlamalısınız.

LALE KEMAL'IN SAVUNMASI : Lale Kemal savunmasını SEGBİS'le Ankara'dan yaptı. İşte Lale Kemal'ın savunmasından bölümler: İddianamede hakkımda tek bir delil olmamasına rağmen 3 müebbetle yargılanmam talep ediliyor. Bugün huzurunuzda oluşumun nedeni kariyerim boyunca darbecilik hevesi olanlara ters düşmemdir. Herhangi bir hiyerarşik yapıda yer aldığım iddiası inanılmaz bir suçlamadır, anlaşılması mümkün değildir. Zaman'ın bir terör örgütü oluşumu içinde olduğunu bilseydim zaten çalışmazdım. Ama bu illegal oluşumu devlet görememiş, ben nasıl görebilirdim?

İHSAN DAĞI'NIN İFADESİ  : İddianamede tek bir belge vardır, o da ByLock kullanmadığıma dair belgedir. Zaman'da köşe yazıları yazdığım için suçlanıyorum ama ben yazmayı 17-25 Aralık sonrası bırakmıştım. Gazetenin FETÖ propagandasına dönüştüğünü anlayınca ayrıldım. Diğer gazetelerde de yazmadım, TV'lere çıkmadım. Ben gazeteci değil akademisyenim. Özgürlükçü fikirlerim ve seküler yaşam tarzımla hiçbir dini yapılanma içinde yer almadım. Fikirlerim ve geçmişim ortadayken bana darbe suçlaması yapılamaz.

-Her zaman darbe karşısında durdum. İktidara karşı verdikleri kavgada gazetenin kullanıldığını, bunun benim kavgam olmadığını düşünerek 11 Nisan 2014'te Zaman'da yazmayı bıraktım. Bu tarihten sonra kamusal hayattan çekildim. Buna rağmen 15 Temmuz sonrası bu soruşturmaya dahil edilmemi anlamıyorum. Fethullah Gülen örgütünü post-modern bir terör örgütü olarak tanımlıyorum. Bu örgüt 15 Temmuz darbe girişiminde deşifre olmuştur.

Gülen ile ilk röportajı yapan Nuriye Ural'ın savunması :  Gülen'i hiçbir zaman hayatıma yön verebilecek bir lider gibi görmedim. Evet, 20 yıl önce kendisiyle ilk röportajı yapan benim. O zaman Sabah'ta çalışıyordum. Gülen'le röportaj görevi bana Hürriyet'teyken Ertuğrul Özkök tarafından verilmişti. O zaman yapamadığım bu işi yapmak Sabah'a transfer olduktan sonra mümkün oldu.

2002'de Sabah grubundan ayrıldıktan sonra ekonomik gerekçelerle Zaman gazetesinde çalışmaya başladım. 2008'de Hürriyet'ten teklif aldım ve kabul ettim. Ancak birkaç gün sonra Zaman'da çalışmam nedeniyle benimle çalışamayacaklarını söylediler. Böylece Zaman'da çalışmaya devam ettim.