BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,76
ALTIN 2.956,91
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Şahin 'Ak Parti'nin de bir ömrü var'

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, önümüzdeki dönemlerde koalisyonlar gelebileceğini belirterek "Ak Parti'nin de bir ömrü var" dedi

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, muhalefet partilerinin bir koalisyon özlemi içinde olduğunu belirterek, "Koalisyon dönemleri gelebilir. Nihayet Ak Parti’nin de siyasi partilerin de bir ömrü vardır. Haziran seçimlerini kazanabiliriz, tek başımıza iktidara devam edebiliriz, ama bizden sonrasını da düşünmek zorundayız. Siyasi istikrarın devam edebilmesi için artık Başkanlık sistemine bu ülke geçmelidir" dedi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, partisinin Karabük milletvekili adaylarının tanıtım töreninde konuştu. Düğün salonundaki törende konuşan Şahin, her seçimin baskıdan, şaibeden uzak gerçekleşmesi için büyük titizlik gösterdiklerini, şimdi aynı titizliği daha yüksek oranda göstermek zorunda olduklarını söyledi. 53 milyon seçmenin hiç birinin tehdit, baskı altında kalmaması gerektiğini belirten Şahin, şöyle dedi: "Eğer böyle bir tehdit ve baskı görürsek devlet olarak üzerine şiddetle gideriz. Bugün Ağrı’nın Diyadin İlçesi kırsalında PKK terör örgütü mensuplarının köylere inerek ellerinde silahla oradaki vatandaşlarımıza HDP’ye oy vermeleri için silahla baskı uygulamış olmaları karşısında güvenlik güçlerimiz üzerlerine düşeni yapmıştır. Bundan sonra da büyük bir titizlikle üzerlerine düşen görevlerini yerine getireceklerdir. Çünkü bu seçimlerin her türlü tehditten, baskıdan uzak şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. Halkın karşısına çıkıp demokrasiden bahsetmekle, huzurdan, barıştan bahsetmekle iş bitmiyor. Silahların gölgesinde, silahlara güvenerek seçime girip barajı aşmaya gayret ediyorsanız bu milletin gözünden kaçmaz."

’SÖZÜNÜZ GEÇİYORSA SİLAHLARINI BIRAKMALARINI SÖYLEYİN’

İsim vermeden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı eleştiren Şahin, şöyle devam etti: "Ağzınızdan çıkan o güzel cümleler barış, huzur, insan hakları, demokrasi gibi kavramları lütfen uygulamada da yansıtacak tedbirleri alınız. Siyasi uzantısı durumunda bulunduğunuz örgüt elemanlarına, eğer sözünüz geçiyorsa ellerindeki silahlarını bırakmalarını ve bir an önce Türkiye’yi terk etmelerini söyleyiniz, tavsiye ediniz. Eğer siz bu seçimde dağdaki militanlarınızın elindeki silaha güvenerek yüzde 10 barajını aşmayı hedeflemişseniz, bu hem sizin söyleminizle uyumlu değildir hem de Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devleti böyle bir baskıya, tehdide asla müsamahakar davranmayacaktır, izin vermeyeceğiz. O güzel cümlelerin mutlaka fiiliyatta da hayata geçirilmesi icap ediyor. Her vatandaşımız özgür iradesiyle sandığa gidebilmeli, istediği partiye oyunu verebilmelidir. Eğer bunun önünde bir takım engeller görülürse bununla ilgili tedbirleri almaktan devletimiz asla çekinmeyecektir."

’YÜZDE 35 İLE İKTİDAR OLUNMAZ’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim hedefini yüzde 35 olarak belirlediğini hatırlatan Şahin, "Yüzde 35 ile iktidar olunmaz. O da biliyor. Şu anda anketlerde yüzde 25’lerde. 10 puan daha arttırarak yüzde 35’i tutturmayı hedefliyor. Bu iktidar olmak için kafi değil. ’Siz Ak Parti olarak 2002 yılında yüzde 34.4’le iktidar oldunuz’ diyebilirsiniz. O zaman 2 siyasi parti parlamentoya girebilmişti. Şimdi barajı aşan başka siyasi partiler de var. Dolayısıyla yüzde 35 ile iktidar olunması mümkün değil" dedi.

’MUHALEFET KOALİSYON ÖZLEMİ İÇİNDE’

Muhalefet partilerinin bir koalisyon özlemi içinde olduğuna işaret eden Şahin, şöyle konuştu: "Acaba bu seçimlerde Ak Parti’yi biraz zayıflatabilir miyiz, milletvekili sayılarını düşürebilir miyiz, 276’nın altına çekebilir ve bir koalisyon yolunu açabilir miyiz hedefindeler. Hiç birinin tek başına iktidara gelme umudu da yok, düşüncesi de yok. İşte iktidara en yakın parti ana muhalefet partisidir. O da yüzde 35’ten yukarısını göremiyor. Koalisyon dönemleri gelebilir. Nihayet Ak Parti’nin de, siyasi partilerin de bir ömrü vardır. Haziran seçimlerini kazanabiliriz, tek başımıza iktidara devam edebiliriz ama bizden sonrasını da düşünmek zorundayız. Onun için siyasi istikrarın devam edebilmesi için artık başkanlık sistemine bu ülke geçmelidir."

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Şu andaki parlamenter hükümet modelini ucu çatal bir sopaya benzeten Şahin, "Bir tarafta halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, bir tarafında halkın seçtiği Başbakan. Bunu toprağa çakmaya çalışıyorsunuz, ama zorlarsanız ortadan yarılır, problemler çıkar. Eğer ucu düzse, çatal değilse, istediğiniz kadar yere çakabilirsiniz. İşte Başkanlık sistemi ucu çatal olmayan bir değnektir. Diğeri de ucu çatal olan bir değnektir. 7 Haziran’da sadece yeni parlamentoyu yeni hükümeti seçmeyeceğiz. Aynı zamanda Türkiye’nin gelecekte de önünü tam anlamıyla açacak olan Anayasa değişikliğinin de yolunu açacağız" dedi.

CHP’NİN REKLAM FİLMİNE ELEŞTİRİ

CHP’nin ’Milletçe Alkışlıyoruz’ temalı reklam filmine değinen Şahin, "’Milletçe alkışlıyoruz’ diye bir slogan tutturmuşlar. Merak edip duruyordu millet. Bir trafo önünden bir kedi geçiyor. Ne olduğu bugün anlaşıldı. ’Milletçe alkışlıyoruz’ demek, ’milletçe bu iktidarı protesto ediyoruz’ anlamındaymış. 13 yıldır iktidarda olan, her girdiği seçimden bir önceki seçimden daha fazla oy alarak tekrar iktidar olmuş bir siyasi partiyi güya alkışlarla protesto edecekler. Ak Parti iktidarını alkışlarla protesto etmek mi gerekir, alkışlarla bu hükümete teşekkür mü etmek gerekir? O propaganda filmini görünce yakışacak olan resim şudur: Bir ciğerci dükkanı veya kasap dükkanı, dışarıda bir kedi içerideki ete bakıyor. CHP’ye yakışacak olan sadece budur. CHP’yi anlatacak olan bu resimden başkası değildir" ifadelerini kullandı.

CHP’NİN ’KREDİ BORCU SIFIRLAMA’ VAADİNE ELEŞTİRİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kartal mitinginde 5 milyon kredi borçlusunun borcunu sıfırlayacağına ilişkin vaadini eleştiren Şahin, "Bunun için namus ve şeref sözü veriyor. Allah aşkına atmak olur ama bu kadar da atmak olmaz. Nasıl sıfırlıyorsun? Bir vatandaş kredi borcuyla borçlanmış, zamanında ödeyememiş, taksitlendirmiş. Ben de kredi kartı kullanıyorum. Ben zamanında ödemişim. Sen nereden aldığın para ile borcu sıfırlıyorsun? Benden, vatandaştan kesilen vergilerle alışveriş yapmış, borçlanmış adamın borcunu ödeyeceksin. Bunu da şeref ve namus meselesi olarak ortaya koyacaksın. Sana kimse inanmaz" diye konuştu.