Erdoğan’a ihanet örümcek ağına dönüştürülüyor!..
Yol yakınken vatandaşın memnuniyetsizliğine sebep olan bütün olumsuzluklar ciddi manada rehabilite edilmelidir.
Siyaset her ne kadar bir dava anlayışı ile yapılsa da sonuçta siyaset yapanların, siyasetten beklentisi olanların, hatta tüm vatandaşların menfaat ve beklentilerini karşılamayı gerektirir..
Menfaatlerin karşılanmaması ise bir çatışmayı ve karşıt duruşu içerir!
Sadece bir dava şuuru anlayışı üzerinden yürümek, siyasetin menfaat ve beklentilere sırt dönerek sürdürebileceği ve sonuç alabileceği bir durum olmadığı acı bir gerçektir!
Milletin kahir ekseriyeti asgari müşterek olan vatan, bayrak, din, milli ve manevi değerler, ahlak gibi konularda siyasetin ve siyasetçinin duruşunu kuşkusuz önemser!
Ancak…
Günümüz siyaseti öyle bir hal almış ki esas itibarıyla insanlar siyasetin kendileri için sağlayacağı fayda ve menfaatlere odaklanmış!
Yani “Önce ülkem” sözünün yerini artık “Önce ben” almıştır!
Bir düşünün yıllarca “Kahrolsun Amerika” diye slogan atanlar, şimdi siyasi menfaatleri için “Yaşasın Amerika” der olmuş!
Yani omurgalı olmak yok olmuş!
Dava adamlığı sizlere ömür!
Bu sıradan bir vatandaş için de bir esnaf, iş insanı, işçi ve çiftçi için de böyle ne yazık ki!
Omurgalı olmak konusunda en sağlam duruşu gösteren kuşkusuz siyasetten en fazla fayda bekleyen kesim olan dar gelirliler ve kamudur!
Ve hakkıdır…
Çünkü oy vererek seçtiği insanlardan daha yaşanabilir ülke istemek en doğal hakkıdır.
*
Gelelim asıl meseleye...
Bu kesimlerin içerisinde en kurnaz, en uyanık, en iyi hava koklayan, oluşan havaya göre en önce pozisyon alan kesim hiç şüphesiz bürokrasidir!
İktidar güçlü ve devamlı görünüyorsa bürokrasi çok canlı, vatandaşa duyarlı görünür!
İktidarda bir gerileme hissederse önce vatandaşa soğuk ve duyarsız davranışları artar. Vatandaşın memnuniyetsizliğini iktidara yöneltmesi ve şikâyetlerin dalga boyunu yükseltmesi sağlanır.
Sonuçta bürokrasi bir iktidar değişimini öngörür ve satın alırsa bir şekilde iktidarın altını oymaya ve karşı cepheye tahkimat yapmaya başlar! Yani ihanet başlar!
El altı bilgi ve belgeler bürokrasin yeni pazarlık ve gelecek makam aracı olarak kullanılır.
İktidar sahipleri önlem almaz, görmez, esasta kendi davasına değil, iktidar gücüne ve menfaatine biat etmiş kişilerle yol yürümeyi genişlettiği andan itibaren aleyhindeki süreci de başlatmış demektir…
*
20 Yıllık AK Parti iktidarı döneminde çok insana (hak etmiş veya hak etmemiş) makam ve mevki verildi…
Kıymetini ve sorumluluğunu bilen oldu bilmeyen oldu.
Hizmet eden oldu, sadece menfaatini güdüp göz boyayanlar oldu.
Ancak…
Sonuçta AK Parti, Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli iktidarı olarak, ülkenin bekası için en önemli seçim olan 2023 eşiğine geldi.
İşte şimdi en büyük sınavını bürokrasi ile yaşamaya başladı!
Gören görür!
Görmeyen ise bilin ki bana necidir!
Gördüğüm manzara bürokrasinin epey bir süredir zeytinyağlı kızakla kaymaya başladığıdır!
İhanet dört koldan!
*
Denetim olmayınca ihanet edenleri görenlerin de “Bana neci” olmasına kim karşı durur bilmem!
Bildiğim ve gördüğüm AK Parti kadroları kendi kabuğuna çekilmiş “Bu seçimi de Tayyip Erdoğan alsa” diye bekliyor!
Böyle bir vicdansızlık olur mu?
Hala görmüyorlar 2023 seçimlerinin daha önceki hiçbir şeye benzemeyeceğini ve bu kez Erdoğan'ın yüküne sözde değil özde omuz atılması gerçeğini!
Hastaneler, vergi daireleri, emniyet, SGK vb. vatandaşlarla çok yoğun karşı karşıya olan ve hizmet sunan kurumlarda vatandaş memnuniyetinin süratle aşağı düştüğünü görmemek mümkün mü?
Yani...
Tayyip Erdoğan’a karşı ihanet, örümcek ağına dönüştürülüyor!
Peki, kim görecek ve gerekeni yapacak!
Bu da mı Erdoğan’dan bekleniyor?
*
Bakın…
Sağlık sistemi üzerinden yükselen bir iktidarın, aynı sistemdeki memnuniyetsizlikler üzerinden vurulmasına iktidarın müsaade etmemesi gerekmez mi?
Hastanelerde resmen sabotaj var.
Gidin görün!
Randevu sistemindeki rezalet, Cumhurbaşkanını da rahatsız etmiş.
İyi ki farkına vardı.
Durum çok can sıkıcı.
Denetimsizlik ve su istimaller had safhada.
Her şeyi Recep Tayyip Erdoğan’a yıkan bir siyasal ve idari anlayışın büyük bir yanlışın içinde olduğunu kim görecek!..
Yazık değil mi her gün 7/24 Türkiye için mücadele veren Erdoğan'ın emeklerine...
*
Buradan uyarıyorum.
Tehlike büyük…
Saha boş!
Herkes kuşağının üzerine yatmış!
Denetim…
Denetim…
Denetim…
Ve çözüm.
Bütün bakanlar,
Genel Merkez yöneticileri,
Milletvekilleri,
Belediyeler,
bir takım ruhu ile mutlaka sahaya inmeli...
Siyasetin içinden gelmeyen bazı bakanların teşkilat ve parti tabanı ile ilişkisi hala sıfır noktasında!
Siyaseten güçlü olan Genel Merkez yöneticileri çok daha aktif olmak zorunda!
Bütün yük 3-5 bakanın üzerine bırakılmamalı....
Bütün aksaklıklar görülmeli.
Bürokratlar mutlaka kontrol altına alınmalı!
ihanet edenlere haddi bildirilmeli!..
Konfor değil terleme zamanı!
*
Açıkça uyarıyorum.
Muhalefet üç beş oy daha almak için ikiyüzlülüğü geçtik 10 yüzlü olmuş tam anlamı ile "Yalan şebekesine" dönüşmüş!
Dünya siyaset tarihinde görülmemiş hizmetlere imza atmış bir iktidar bunları anlatamama yetersizliği ve üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş gibi okyanusu geçmişken şimdi derede boğulmak gibi bir sürece itiliyor!
Yani...
Zemin kayıyor.
Gözlerini kapatanlar ve karşı cephe ile el altından irtibata geçenler, gaflet ve dalalet içinde olanlar var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakikatleri söyleyecek dürüst ve samimi insanlara ihtiyaç var.
Teşkilatlar güven kaybına uğramış, bürokraside büyük kaymalar var… Milletvekilleri bir türlü sahaya inemiyor, yerel yönetimler kendi başlarına kalmış bildiğini okuyor!
Muhalefetin yalanlarını yüzlerine vuran kaç insan var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan 3-5 bakanı, 3-5 yöneticisi, 3-5 il başkanı, 3-5 yerel yöneticisi dışında yalnız bırakılıyor!
"Denetimsiz" bürokrasi kendi bildiğini okuyor!
O nedenle bakanlar o bürokrasiyi yerinde yüz yüze uyarmak zorunda!
*
Velhasıl…
20 yıldır AK Parti’yi tek başına sırtında taşıyan ve taşımaya devam eden, dünyanın hayranlık duyduğu, karşısında kim olursa olsun eğilmeyen, bükülmeyen, 100 yılda yapılacakları 20 yılda yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan içeride böyle bir yapıyı hak etmiyor!
Yol yakınken vatandaşın memnuniyetsizliğine sebep olan bütün olumsuzluklar ciddi manada rehabilite edilmelidir.
Bu ülkenin bir evladı olma sorumluluğuyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye destek veren biri olarak UYARIYORUM!
SAHAYA İNİN!
İHANET, ÖRÜMCEK AĞINA DÖNÜŞÜYOR!
20 yıldır Erdoğan'ın sırtında siyaset yapıp, 20 yıldır iktidar olmanın mutluluğunu yaşayıp da bugün yine tek başına Erdoğan'dan müzice bekleyip o oluşturulan ihanet örümcek ağına sessiz kalanlara sözüm;
Yarın tarih sizi affetmeyecektir!
Vatandaşın memnun olmadığı bakanlık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a lazım değil…
Gidin sahaya dinleyin insanları!...
Yazık etmeyin 20 yıllık emeklere!..
Şunu iyi bilin ki içeride her şehirde sinsi büyük operasyon var. Bu ülkeyi işbirlikçi muhalefete teslim etmenin bedelinin çok ağır olacağını bilin!
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı içersinde olanlar o yılan sizi sokmaya başladı farkında değilsiniz!..
Bir intikam süreci başlar ki Türkiye bugünlerini mumla arar!
Okyanusu geçip derede boğulmayın!..
Bilin ki boğulan Türkiye olur!..
Unutmayın,
ABD Başkanı Biden işbirlikçisi muhalefet ile pusuda!