BIST 9.662
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.964,21
HABER /  GÜNCEL

Sağlık'ta israf dizboyu

Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerini inceleyen Sayıştay'ın tespitleri: Koordinasyon hiç yok. Kimi yerde uzman personel fazla, kimi yerdeyse yetersiz ya da hiç yok

Abone ol

Sayıştay'ın yaklaşık bir yıllık sürede hazırladığı 'Sağlık Bakanlığı'na Bağlı Hastanelerde İlaç, Tıbbi Sarf Malzemesi ve Tıbbi Cihaz Yönetimi'ne ilişkin 'performans denetimi' raporu, sağlıkta koordinasyon eksikliği sonucu kıt kaynakların nasıl israf edildiğini gözler önüne serdi. Hastanelerde kaynakların verimli kullanılıp kullanılmadığını araştırmayı amaçlayan rapora göre, hastanelerde personel ve tıbbi cihaz dağılımındaki dengesizlik had safhada. Rapora göre, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nce yapılan personel atama ve tayinlerinde, aynı bakanlığa bağlı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile koordinasyon sağlanamaması, kimi hastanelerde bazı branşlarda büyük oranda personel sıkıntısı yaşanmasına karşın, bazı hastanelerde ise aynı branşlarda yığılmalara yol açtı. Osmaniye'de üç kat fazlalık var Buna örnek olarak MHP lideri Devlet Bahçeli'nin memleketindeki 250 yatak kapasiteli Osmaniye Devlet Hastanesi gösterildi. Bu nitelikteki hastaneler için belirlenen standartlara göre, 15 röntgen teknisyeni, 13 laboratuvar teknisyeni ve 14 ebe, ihtiyacı karşılıyor. Buna karşılık Osmaniye Devlet Hastanesi'nde ihtiyacın tam üç katı olmak üzere 25 röntgen teknisyeni, 40 laboratuvar teknisyeni ve 62 ebe çalışıyor. Benzer durumda 100 yataklı Kadirli Devlet Hastanesi'nde de altı sağlık memuru ve 10 ebe ihtiyacına karşılık, 10 sağlık memuru ve 47 ebe bulunuyor. Koalisyon hükümeti döneminde Sağlık Bakanlığı MHP'deydi. Raporda, bakanlık tarafından hastanelerin cihaz ihtiyaçlarına yönelik bir değerlendirme yapılmadan ve hastane yönetimiyle bir işbirliği gerçekleştirilmeden cihaz alımına gidildiğinden, bazı hastanelere alınan tıbbi cihazların kapasite ve nitelik itibarıyla hastanenin ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu belirtildi. Raporda, "İhtiyacın doğru tespit edilmemesi, gereksinim karşılığı olmaması ve kullanıcı personel bulunmaması gibi nedenlerle alınan cihazların bir kısmı fiilen kullanılamazken, hastanenin başka cihazlara olan ihtiyacı sürmekte" denildi. Osmaniye ve Kadirli gibi kentlerdeki personel fazlalığına rağmen, incelenen bir hastanede radyoloji uzmanı standart kadrosu beş olmasına karşın, sadece bir geçici radyoloji uzmanı bulunduğu, kadrolu radyoloji uzmanının ise bir diğer ilçe hastanesinde başhekim olarak görev yaptığı belirtildi. Geçici görevli uzmanın çalıştığı hastanede toplam 15 adet cihaz bulunduğu kaydedildi. Raporda personel ve tıbbi cihaz dağılımı dengesizliğine ilişkin şu örnekler verildi: Bir ilçe hastanesinde patoloji laboratuvarı olmadığı halde üç patoloji uzmanı var. 25 yataklı bir ilçe devlet hastanesinde ameliyathane, doğum salonu, laboratuvar ve tıbbi cihaz donanımı olmasına rağmen, hasta potansiyelinin yetersiz olması ve uzman doktor atanmaması nedeniyle günlük ancak 9-10 hastaya, sağlık ocağı düzeyinde muayene hizmeti veriliyor. Hastane beş tabip, üç hemşire, iki ebe, bir sağlık memuru, bir teknisyen, üç şöfor ve bir hizmetli çalışanı ve yeterli donanımıyla atıl durumda. 200 bin nüfuslu bir ilin 250 yatak kapasiteli devlet hastanesinde yüksek kapasiteli MRI cihazı bulunuyor. Cihazın kapasitesi çok yüksek olmasına karşın günlük ortalama 15-20 MRI çekimi yapılarak, hastalara 13-15 gün sonrasına randevu veriliyor. Radyoloji uzmanı yetersizliği nedeniyle cihaz vardiya saatlerinde çalıştırılamıyor. Radyoloji uzmanı standart kadrosu beş, ancak mevcut sayı üç. Buna karşılık 15 olması gereken röntgen teknisyeni sayısı ise 25. Oysa 2 milyon nüfuslu ve 500 yataklı yakın bir ildeki hastanedeki MRI cihazının kapasitesi düşük olduğu için ihtiyaca yetmiyor. Diğer bir hastanede 40 standart teknisyen kadrosua rağmen, 17 teknisyen var. Uzman doktor sayısının azlığı nedeniyle MRI raporu beş gün sonra veriliyor. Mamografide beş ay sonrasına randevu veriliyor. Bir başka hastanede iki ultrason cihazı saat 16.00'ya kadar, iki ultrason cihazı da 12.00'ye kadar çalışıyor. Diğer iki ultrason cihazı ise personel yetersizliği gerekçe gösterilerek hiç kullanılmıyor. Ultrason randevuları 1.5 ay sonrasına veriliyor. Bir hastanede sekiz radyolog var. Ancak uzmanların sadece biri MRI ve anjio, dördü de beyin tomografi cihazı kullanabiliyor. Doğum salonu olmasına rağmen, uzman doktor olmaması nedeniyle hasta yatışı yapılamayan bir ilçe devlet hastanesinde doğum vakaları ile gönderiliyor. Bir hastanede sadece bir radyoloji uzmanı bulunması ve onun da bazı cihazları kullanmayı bilmemesi nedeniyle hastanedeki renkli dopler cihazı atıl kalıyor, MRI cihazı eksik kapasiteyle çalıştırılıyor ve dışarıya MRI sevki yapılıyor. MRI, tomografi ve ultrason raporlarının yazılımı zorunlu olmasına karşın, tek radyoloji uzmanı bulunduğu için, zaman zaman sonuca ilişkin raporlar yazılmadan, filmler hastaya veriliyor. Bir hastanede, mülkiyeti hastaneye ait olan BT ve MRI cihazlarının onarımı aylar sürerken, kiralama yoluyla temin edilen şirkete ait cihazlar bir günde onarılıyor. Haber: Ahmet Kıvanç Kaynak: Radikal