Sosyal Sigortalar Kurumu yetkilileri felç riski olan Baysal’a, “Malzeme yok ihale yapacağız” cevabını verdi.
Abone olDoktorlar bu durumdaki hastanın bekletilmesinin savunulacak yanı olmadığını belirterek, ucuz diye alınan malzemelerin kalitesiz çıkmasından yakınıyor. Çocukluğunda geçirdiği havale sebebiyle sağır olan Furkan Köroğlu 3,5 yıldır Sosyal Sigortalar Kurumu’nun vereceği işitme cihazını bekliyor. Köroğlu, işitme ve konuşma yeteneğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Münir Baysal’ın da, kırılan belkemiğine platin takılacak. Ancak iki hastanın tedavisinde gerekli olan malzemeler hastanelerde yok. Alım için ihale yapılması gerekiyor. İhale Yasası’na göre alınacak malzemeler en ucuzundan seçiliyor. Devlet malzemeyi ucuza getirme kaygısıyla hareket ederken; doktorlar, tıbbi cihazların kalitesiz olmasından yakınıyor. Birbiriyle çelişen bu tutum yüzünden hastaların tedavisi gecikiyor. Prof. Dr. Hayati Durmaz, belkemiği kırılan hastanın ihaleyi beklemesinin savunulacak yanının olmadığını söyledi ve dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulamaya rastlamadığına dikkat çekti. On binlerce sigortalının uzun bekleyişi 3 yıl öncesine dayanıyor. Sağlık ihalelerinde yolsuzluk yapıldığının ortaya çıkması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, mevzuatı değiştirerek, toplu ihaleye çıkma kararı aldı. Dönemin Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, söz konusu değişikliğin gerekçesini, “Firmalara malzeme karşılığında fahiş ücretler ödeniyordu. Bunun önüne geçilmeliydi.” şeklinde açıklıyor. Ancak uygulamanın sonuçlarından o da memnun değil. Hastaların malzeme, tıbbi cihaz beklemesinin doğru olmadığını ifade eden Okuyan, “Sorun yine çözülememiş. Bu, bürokratların beceriksizliğinden mi kaynaklanıyor, yoksa malzeme alımındaki eksikliklerden mi bilemiyorum.” diyor. Yüksek ateş sebebiyle işitme melekesini kaybeden Furkan Köroğlu’nun ailesi 3 yıldır hastane hastane dolaşıyor. ‘İleri derecede işitme kaybı’ teşhisi konulan Furkan’a işitme cihazı takılması gerekiyor. SSK’lı baba Barbaros Köroğlu, bu cihazın alınması için vakit kaybetmeden gerekli yerlere başvurmuş. Yetkililer, “İhale açılmadı, bekleyeceksiniz.” diyerek kendisine cihazı vermemiş. Bu arada aile, okul yaşına gelen Furkan’ı Bostancı’daki İşitme Engelliler Yatılı Okulu’na kaydettirmek istemiş; ancak karşılarına işitme cihazı engeli çıkmış. Çünkü işitme cihazı olmayan hiçbir öğrencinin bu tür okullara kaydı yapılamıyor. Furkan ile işaret diliyle konuşan aile duruma çok üzülüyor. Anne Fatma Köroğlu, oğlunun önlüklü her öğrenciyi kıskandığını ve okula gidemediği için sinirlendiğini anlatıyor. Malzemelerin her birisinin 2 milyar olduğunu belirten Fatma Köroğlu, “Paramız olsa zaten şimdiye kadar kendimiz alırdık.” diyor. Anne, cihaz sayesinde oğlunun az da olsa duyacağını ve konuşma yeteneğinin gelişeceğini dile getirerek, yetkililerden bu durumu çözmesini istiyor. Plastik fabrikasında çalışan Münir Baysal da İhale Kanunu mağdurlarından. Baysal, geçirdiği iş kazasından sonra Çapa Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı. Ortopedi Servisi’nde tedavi altına alınan Baysal’ın belkemiğinde kırık tespit edildi. Sigortalı olduğu için ameliyatta kullanılacak malzemelerin SSK’dan temin edilmesi istendi. Baysal’ın yakınları SSK’ya başvurarak malzemeleri istedi; ancak karşılarına malzeme yerine Kamu İhale Kanunu çıktı. Baysal, iki haftadır hastanede kımıldamadan yatıyor. Güçlükle konuşan Baysal, “Benim durumumdaki bir hastayı günlerce bekleten yetkililere soruyorum, en küçük bir harekette bile felç olabilirim, o zaman bunun hesabını kim verecek?” diyor. Baysal, ağrı kesici iğneyle yaşadığını ve günde bir iki saat uyuyabildiğini söylüyor. Baysal’ın tedavisini sürdüren Prof. Dr. Hayati Durmaz, tedavinin malzeme ihalesine takılmasının savunulacak bir yanı olmadığını kaydetti. Durmaz, “Hasta ihaleyi bekleyemez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama söz konusu değil. Bu durumdan sadece SSK sorumlu değil, önceki uygulamayı suiistimal ederek SSK’ya yüksek fatura çıkaranlar da sorumludur.” dedi. Durmaz, aynı sıkıntıyı Bağ–Kur’lu hastaların da yaşadığını ifade etti. Kalça kireçlenmesi sebebiyle tedavi gören Hükmü Durmuş (64) da, trajikomik bir durumda. Durmuş, üç ay önce tedavi için yattığı hastanede kalçaya yerleştirilecek platin için SSK’ya başvuruda bulunmuş. İhaleden sonra kendisine teslim edilen malzemeler orijinal olmadığı için doktor tarafından kullanılmamış. İkinci ihaleyi bekleyen Durmuş’a verilen malzeme de yine aynı gerekçeyle geri gönderilmiş. Ancak üçüncü ihalede gelen malzeme ile ameliyat yapıldı. Halen hastanede yatan Durmuş, şimdi diğer bacağına platin yerleştirilmesini bekliyor. Prof. Dr. Hayati Durmaz, SSK’nın ihaleyle temin ettiği malzemelerin her zaman istenilen kalitede olmadığına dikkat çekiyor. Başka bir ortopedi uzmanının iddiası, ihaleyle alınan malzemelerin kalitesi hakkında tereddüde yol açıyor. Bu iddiaya göre fason olarak üretilen tıbbi malzemeler orijinalinden çok ucuza temin edilerek SSK’ya satılıyor. Malzemelerin hastalarda kullanılması durumunda ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor. SSK İstanbul Bölge Müdürlüğü yetkilileri, bu konuda kendilerine çok sayıda şikayet geldiğini söylüyor. Ancak, hastalara verilecek malzemelerin Kamu İhale Kanunu’na göre temin edildiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Kamu İhale Kanunu’ndan önce anlaşmalı firmalar belirlenen fiyatlar üzerinden malzeme satışı yapıyordu. İhale Kanunu’ndan sonra mecburen ihaleyle almak durumundayız. İhtiyaç oldukça ihale yapıyor ve malzemeleri temin ediyoruz. Yasaya göre başka şekilde malzeme temin etmemiz mümkün değil.” Önceki uygulamada, SSK ile anlaşmalı firmalar 6 aylık periyotlar halinde fiyat belirliyor ve malzemeler SSK’ya teslim ediliyordu. Ancak firmaların devlete pahalı malzeme sattığı iddiaları üzerine 2002’de ‘Neşter Operasyonu’ yapıldı. Operasyonda gözaltına alınan zanlıların çoğu serbest bırakıldı.