Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet bildirimini zorunlu hale getiriyor.
Abone olSağlık çalışanlarına yönelik şiddet bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından takip edilecek! Bu konuda özel bir birimin oluşturulacağını söyleyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şiddetin mutlaka kendilerine bildirilmesini isteyerek, "bildirim yapmayan güvenlik güçleri suç işlemektedir uyarısında" bulundu. Akdağ, şiddet uygulayanlara karşı kamu davası açılacağını bunun da takipcisi olacaklarını söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili araştırma önergelerinin görüşülmesine başlandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili araştırma önergelerinin görüşülmesine başlandı.
Genel Kurul'da, gündemdışı konuşmaların ardından AK Parti, CHP, MHP ve BDP'nin; sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili verdiği araştırma önergelerinin birleştirilerek görüşülmesine geçildi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, önergeler üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, ''Benim nazarımda bu tarihi bir gündür. Meclis olarak birlikte sağlık çalışanlarını şiddetten nasıl koruyacağımızı araştıracağız. Bu konuda Meclis'in ortak aklına ihtiyacımız var. Kurulacak Araştırma Komisyonu, çok yararlı olacak'' dedi.
Gaziantep'de Doktor Ersin Aslan'ın bıçaklı saldırı sonrasında yaşamını yitirmesine değinen Akdağ, kendisini hastalarına adayan Aslan'a yönelen bıçağın kendisine yönelmiş kabul ettiğini belirtti. Van'da bir milletvekilinin doktora saldırısının ''sağlık sistemine dayandırılamayacağını'' ifade eden Akdağ, bazı kendisini bilmezlerin davranışının vatandaşın saldırısı olarak görmemek gerektiğini, vatandaş ile sağlık çalışanlarının ilişkisinde bir arıza olmadığını ifade etti.
"ŞİDDETİ BİLDİRMEK ZORUNLU OLACAK"
Çoğu zaman şiddet vakalarının yerinde anlaşma veya savcılığa bildirilmeden çözülmeye çalışıldığını anlatan Akdağ, ''Emniyet yetkililerine sesleniyorum; bir sağlıkçıya karşı, görevi başında herhangi bir sözlü ve fiili saldırı olmuşsa savcılığa bildirilmemesi, kanun önünde suçtur. Bunun takibin de yakından yapacağız. Kim şiddete başvurursa, o kişinin yakasını bırakmayacağız. Hak arama davranışı olarak şiddeti asla kabul edemeyiz. 'Başıma şu geldi, o nedenle şiddete başvurdum' olamaz. Başına iş gelmişse hakkını nasıl arayacağın bellidir'' dedi.
Akdağ, ''Şiddet olaylarını bildirimini zorunlu hale getiriyoruz. Hastane yönetimleri anında bildirimle yükümlü olacak. Bu bilirim yapılmamışsa sağlık çalışanları özel telefon hattı ve web sayfasında doğrudan kendileri de yapacak. Şiddet uygulayanlara kamu davası açılmasını takip edeceğiz. Beyaz kod uygulamasının daha etkin uygulanabilmesi için güvenlik alarm düğmeleri oluşturulacak, mahrem yerler dışında kamera sayısı artırılacak. Riskli alanlarda güvenlik personeli sayısını artıracağız. Güvenlik güçlerine aldıkları standart eğitimlerinin üstüne ilave eğitim vereceğiz'' dedi.
CHP'Lİ ATICI'DAN HÜKÜMETE VERYANSIN!
CHP Grubu adına konuşan Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Doktor Ersin Aslan'ın ölümünün Araştırma Komisyonu kurulmasına neden olduğunu belirterek, son 15 günde 10 şiddet olayı gerçekleştiğini söyledi.
Eylül ayında verdikleri Araştıra Önergesinin görüşülmesini 14 Mart Tıp Bayramı'nda Meclis gündemine getirdiklerini hatırlatan Atıcı, ''doktor kökenli de olmak üzere tüm AKP milletvekillerinin şiddetin araştırılmasına hayır dediğini'' söyledi. Kendilerini her yerde halka şikayet ettiğini belirten Atıcı, şöyle konuştu:
''O parmaklar kalkmasaydı Ersin ölmeyebilirdi. Hiç iç muhasebe yaptınız mı? Vicdanınızla baş başa kaldığınızda 'ben nereden yanlış yaptım' dediniz mi? Hiç kendinizi Recep'lerin tutsağı hissettiniz mi? Şiddetin var olduğunu ve acımasız olduğunu size anlatmak için ölmemiz mi gerekiyordu? Öldük işte. Hep birlikte el kaldırdınız, suçlusunuz. Şimdi sağlık çalışanları solcusu-sağcısı hep birlikte, kol kola girmiş yürüyorlar. Başbakan Erdoğan ise onları kınıyor. Böyle bir Başbakanımız var. Bu şiddete ortak olmak, şiddeti beslemek değil mi? Niye Başbakan ciğeri yanmış hekimleri kınıyor. Burada psikolojik bir durum var. Sağlıkçıları sayıyor onlar az, karşı taraf daha fazla. İşte AKP Hükümeti'nin gerçek yüzü bu.''