BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Sağlık bilmi otlara yöneliyor

Dr. Nurten Budak, kendiliğinden yetişen otların uygun koşullarda tüketilmesinin faydalarını sıraladı...

Abone ol

Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde görevli Dr. Nurten Budak, yaptığı açıklamada, havaların ısınması ve nisan yağmurlarının başlamasıyla birlikte doğada kendiliğinden yetişen otların çoğaldığını hatırlattı. Sağlık açısından oldukça faydalı vitaminler barındıran bu otların, Anadolu'nun birçok bölgesinde bahar aylarında yaygın olarak tüketildiğini bildiren Budak, doğada kendiliğinden yetişen bu otların uygun koşullarda tüketilmesinin sağlığa faydalı olduğunu vurguladı. Bu otların vitaminlerin yanı sıra demir ve kalsiyum mineralleri bakımından da zengin bir içeriğe sahip olduğunu kaydeden Budak, şu bilgileri verdi: "Doğada kendiliğinden yetişen madımak, ebegümeci, kuzukulağı, ısırgan otu ve yemlik gibi otlar E, A, C, B2 ve B6 vitaminleri, demir ve kalsiyum mineralleri bakımından oldukça zengindir. Bu vitamin ve minerallerin yetersizliği kansızlık, cilt bozuklukları, sindirim ve sinir sistemi bozukluklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle doğada bol bulunan bu otların tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bu otlar içeriklerindeki vitamin ve mineraller ile çeşitli hastalıklara, ilaçlara, bazı kimyasal maddelere ve hava kirliliğine karşı vücudun direncini artırırlar, ısı değişimlerine karşı vücudu korurlar. Böylece vücudun savunma mekanizmaları güçlendirilmiş olur." Gebe Anneler İçin Daha Önemli Otların içeriklerinde bulunan A vitamininin depolanabilme özelliğine sahip olduğunu da belirten Budak, A vitaminlerinin bitkilerde bulunan karatoneidlerin depolanarak vücutta uzun süre kullanıldığını ve bu vitaminlerin hücreleri koruyucu özelliği olduğunu söyledi. Otların içeriğinde bulunan folikasitlerin ise gebe ve anneler için daha büyük önem taşıdığını ifade eden Budak, "Otların içeriğinde bulunan folikasit de beslenme açısından oldukça önemli bir vitamin çeşididir. Gebeler ve anneler diğer insanlara göre günlük olarak daha fazla folikasit tüketmelidirler. Bu açıdan otlar, gebeler ve anneler için de önemli bir besin kaynağıdır" diye konuştu. Otların Tüketim Şekli Doğadan toplanan otların tüketilmeden önce temizliğinin iyi şekilde yapılması gerektiğine dikkati çeken Budak, şöyle devam etti: "Otların içeriğindeki folikasit ve C vitamini suda erime özelliğine sahiptir. Bu nedenle pişirilerek yenecekse otların pişirme suları dökülmemelidir. Bu otların ıspanak gibi yemeği yapılabilmesine rağmen daha çok taze olarak tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Taze tüketimin yanısıra ısırgan otunun böreği, madımağın bulgurlu yemeği veya kuzukulağının salatası yapılabilmektedir. Bu otların kurutularak yenmesini tavsiye etmiyoruz."