BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Sağ kurtulanlar Suriye'deki katliamı anlattı

Suriye yönetimi suçu muhaliflere atarken, katliamdan kurtulanlar Şebbiha milislerine dikkat çekti.

Abone ol

Suriye ordusu Hule'deki katliam için Esad'a bağlı Şebbiha milislerini kullandığı iddia ediliyor.

Suriye'nin Humus kentine bağlı Hula ilçesinde Beşşar Esed yönetimine bağlı ordu birliklerinin yaptığı katliamı kameralara anlatan tanıklar, yürekleri sızlattı.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK), saldırıyı kınarken, BM Suriye temsilcisi Annan yeniden Şam'da.

KADIN VE ÇOCUKLARI ODALARA TOPLAMIŞLAR

Hule'deki saldırılarda 116 kişinin ölürken 300'den fazla kişinin yaralandı. Olayda 40'dan fazla kadın ve 10 yaşından küçük 30 çocuk öldürüldü. Katliamdan yaralı olarak kurtulan, ancak güvenlik gerekçesiyle kimliğini açıklamak istemeyen bir kadın, Esed yönetimine bağlı askerlerin evlerini bastığını, kadın ve çocukları odalara sıkıştırarak üzerlerine ateş açtığını öne sürdü.uuuuuu.20120528134330.jpg
Olayda babası ve kardeşini kaybettiğini belirten kadın, Özgür Suriye Ordusu güçlerinin Esed yönetimine bağlı askerlerle çatışmaya girmesinin ardından muhalifler tarafından kurtarıldıklarını söyledi.

KATLİAMA ŞEBBİHA MİLİSLERİ DE KATILDI

Başka bir kadın da evlerinde kocası dahil 12 kişinin öldürüldüğünü, askerilerin yanı sıra Hula'ya beyaz renkli araçlarla giren Şebbiha milislerinin saldırılara katıldığını belirtti. Aynı kadın, saklayarak katliamdan kurtardığı bir çocuğu kameralara gösterdi.

ÖLÜ TAKLİDİ YAPARAK KURTULMUŞ

Katliamdan yaralı olarak kurtulan başka bir kadın da kocası evde olmadığı sırada Şebbiha milislerinin saldırdığını, dövülerek evlerine getirilen başka sivillerle birlikte üzerlerine ateş açıldığını söyledi. Ölü taklidi yaparak katliamdan kurtulduğunu anlatan kadın, 3 erkek ve 1 kız çocuğunun katledildiğini ifade etti.

KAPILARI KIRIP BABASI VE KARDEŞİ ÖLDÜRÜLMÜŞ

9 yaşındaki Ali Seyyid de evlerine önce tanktan ateş açıldığını, daha sonra kapılarının kırılarak babası ve kardeşinin öldürüldüğünü belirtti. Bu arada, Türklerin de yaşadığı Humus'un Hula ilçesindeki katliamdan kurtulan yaralılar, hastaneye dönüştürülen Merkez Camisi'nde yetersiz sağlık koşullarında tedavi edilmeye çalışılıyor.

Şebbiha milisleri kim?
Şebbiha, kelime anlamı ile hayalet ve hortlak sözcüklerine karşılık geliyor. Muhaliflerin çoğunlukta olduğu semtlere düzenledikleri kanlı gece yarısı baskınlarıyla ünlendiler. Grubun kendi içerisinde liderlerini “muallim – öğretmen” diye çağırdığı ve bunun Suriye istihbaratında şube müdürüne verilen bir ad olduğu ifade ediliyor. Suriye’de halk arasında görece eski kullanıma sahip olan bu kelime ile hukuksuz işler yapan ama güvenlik güçleri ve devlet içerisindeki güçlü bağlantıları nedeniyle yaptıklarının hesabını vermeyen kişiler olarak tanımlanıyor. Hafız Esed’in dayısının oğlu Nemir Esed tarafından örgütlendiği söylenen Şebbiha’dan 1975’te Suriye ordusunun Lübnan’a girmesiyle birlikte Hafız Esed’in abisi Malik Esed tarafından ilk defa açıkça bahsedilmeye başlanmış, 1982’de ise Rıfat Esed tarafından Şebbiha ilk defa ayaklanmalara karşı kullanılmış.


Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cihad Makdisi ise katliamda hükümet güçlerinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını belirterek, saldırıyı muhaliflerin gerçekleştirdiğini iddia etmişti.

BM'DEN KINAMA

BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'nin Hule ilçesinde geçen Cuma meydana gelen katliamı şiddetle kınadı ve Suriye hükümetinin uluslararası hukuku ve BMGK kararlarını ihlal ettiğini bildirdi.

Sivil halka karşı böyle insafsızca güç kullanılmasının, Suriye hüküm

etinin uluslararası hukuku, ayrıca BMGK'nın 2042 ve 2043 sayılı kararları çerçevesinde, şiddet kullanmayı ve yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı bırakma yönünde verdiği taahhütlerin ihlali olduğu vurgulanan Konsey, açıklamasında bir kez daha Suriye'de tüm tarafların şiddeti bırakmaları çağrısında bulunuldu.

Rusya Dışişleri bakanı Sergey Lavrov da bugün yaptığı açıklamada, "Hule'de yaşananlarda iki tarafında parmağı var" dedi. Esad'ın iktidardan indirilmeden çözüm olmayacağını savunan ülkeleri de eleştiren lavrov, iki tarafa da empati gösterilmesi gerektiğini belirtti.

SURİYE ORDUSUNA AĞIR SİLAH KULLANMAYI DERHAL BIRAK ÇAĞRISI

Şiddet kullananların hesap vermeleri gerektiğini belirten BMGK, Genel Sekreter Ban Ki-mun'dan da bu saldırıları soruşturmasını ve Konsey'e bilgi vermesini istedi. Konsey açıklamasında Suriye hükümetinden yerleşim merkezlerinde ağır silah kullanmayı derhal bırakmasını ve bölgedeki güvenlik güçlerini geri çekmesini istedi.

Konsey açıklamasında, BM-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın 6 maddelik planının uygulanması yönünde gösterdiği çabalarına tam destek verdiğini de yineleyerek Annan'dan, BMGK'nın taleplerini Suriye'deki taraflara, özellikle de Suriye hükümetine açıkça aktarmasını istedi.

SURİYE HÜKÜMETİ HESAP VERMELİ

Almanya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Peter Wittig de açıklamasında, General Mood'un verdiği bilgiye göre Suriye güvenlik güçlerinin Hule'de ağır silah ve topçu ateşi kullandığına dair açık delil olduğunu söyledi. Wittig, ''Katliamda Suriye hükümetin açık şekilde ayak izi var ve Suriye hükümeti bu yüzden hesap vermeli'' dedi. Wittig, Genel Sekreter Ban'ın BMGK'ya gönderdiği mektupta da belirttiği gibi Hule katliamına ilişkin bağımsız bir soruşturmanın yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

BAN MEKTUP GÖNDERDİ

Bu arada Hule katliamını daha önce Kofi Annan ile şiddetle kınayan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da BMGK'ya mektup göndererek son iki günde Suriye'de şiddetin artığını bildirdi. 

GÖZLEMCİLER ÖLÜLERİ GÖRDÜ

Hule'deki saldırılarda 116 kişinin öldüğü ve 300'den fazla kişinin yaralandığı yönünde Suriyeli vatandaşların BM Gözlemci Misyonu'na (UNSMIS)e bilgi verdiğini aktaran Ban, Suriye hükümetinin de Hule'de 7 güvenlik personelinin öldüğünü bildirdiğini belirtti. Ban mektubunda UNSMIS personelinin, Hule'nin Taldou köyündeki bir camiye getirilen 85 ölüyü gördüklerini, ayrıca bölgede ağır silah ve tank kullanıldığını gözlemlediklerini bildirdi.

Ban, UNSMIS personelinin Suriye halkı tarafından yanlış algılandığını da belirterek ''silahsız gözlemcilerin bazen ülkede şiddeti durduramamakla suçlandıklarını, UNSMIS'in görevinin yeterince anlaşılamadığını'' da kaydetti.

Suriye yönetiminin Annan planı ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini de vurgulayan Ban, hükümeti derhal ağır silah kullanmayı bırakması yönünde uyardı. Ban, Hule'de yaşanan katliamın, şeffaf, bağımsız bir uluslararası soruşturmadan geçmesi gerektiğini de belirtti.

ANNAN ŞAM'DA

Arap Birliği ve BM'nin özel Suriye temsilcisi Kofi Annan Suriye'nin başkenti Şam'a geldi. Suriye'nin resmi El İhbariye televizyonu, Annan'ın temaslarda bulunmak üzere Şam'a geldiğini duyurdu.

Adının açıklanması istemeyen Suriyeli üst düzey bir yetkili, Annan'ın bugün Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşeceğini, yarın Devlet Başkanı Beşşar Esed tarafından kabul edileceğini belirtmişti.

3 ay önce Arap Birliği ve BM'nin özel Suriye temsilcisi olarak görevlendirilen Annan, ikinci kez Suriye'yi ziyaret ediyor.

SURİYE TOPU MUHALİFLERE ATTI

Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşşar Caferi, Hule'deki katliamı Suriye yönetiminin güvenlik güçlerinin yapmadığını savunarak ''Bu korkunç, alçakça, kesinlikle maruz görülemeyen suçu ve katliamı biz yapmadık ve şiddetle kınıyoruz'' dedi. Bu tür katliamların ve saldırıların arkasında silahlı terör gruplarının olduğunu söyleyen Caferi, Kofi Annan'ın Şam ziyaretinden hemen önce bu türde bir katliamın işlenmesinin basit bir tesadüf olmadığını iddia ederek ''Bu katliamı işleyenler ülkemizdeki şiddet sarmalının daha da artmasını, olayların uluslararası hale gelmesini ve BMGK'yı olayın içine çekerek uluslararası müdahale olmasını istiyorlar'' diye konuştu.

Caferi, Suriye yönetiminin kendi sivil halkını öldürmesinin sözkonusu olmadığını belirterek ''Ölülerin yakın mesafeden vuruldukları açık'' dedi. Caferi, Hule'nin muhalefet ve terör gruplarının kontrolünde olduğunu belirterek olayların 200 kişilik silahlı bir grubun Cuma namazının ardından gece geç saate kadar Hule ve civarında durmadan sivillere saldırdıklarını, Suriye güvenlik güçlerinin de buna cevap verdiklerini söyledi. Caferi, soruşturma başlattıklarını da vurguladı.

10 YAŞIN ALTINDA 30'DAN FAZLA ÇOCUK

Rusya'nın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Alexander Pankin de Hule'de ne olduğunun hala açık olmadığını savunarak ''Tam olarak ne olduğu ve olayların neyi tetiklediği net değil. Ayrıca Suriye yönetiminin bir yandan bombalama yaparken bir yandan 40'dan fazla kadını ve 10 yaşın altında 30'dan fazla çocuğu kısa mesafeden öldürmesini düşünmek zor. Bu katliamın kesinlikle soruşturulması lazım'' dedi.

Pankin, Rusya'da yönetim ve muhalefet dışında ''üçüncü bir gücün'' olduğuna kesin gözüyle baktıklarını, bu üçüncü gücün terörist gruplar ya da Suriye'ye müdahale yapılmasını isteyen ve muhalefetin kazanmasını isteyen dış güçler olabileceğini iddia etti.

PİLLAY'DAN UCM ÇAĞRISI

Bu arada BMGK toplantısı devam ederken BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay da bir açıklama yaparak Hule'de sivillerin öldürülmesini şiddetle kınadı.  Hule'de ''insanlığa karşı suç'' işlenmiş olabileceğini belirten Pillay, Suriye hükümetinden sivil halka karşı aşırı güç kullanmayı derhal bırakmasını istedi.

Pillay, Hule katliamının tarafsız bir uluslararası kurum tarafından soruşturulması gerektiğini de belirterek ''BMGK'dan bir kez daha Suriye'deki krizi Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) havale etmesini istiyorum'' dedi.

ANNAN'DAN BRİFİNG

Şam'ı bugün ziyaret etmesi beklenen BM-Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın çarşamba günü ziyaretiyle ilgili BMGK'ya brifing vermesi bekleniyor. BMGK'nın yarınki gündeminde de yine Ortadoğu bulunuyor.