Irak'ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in yedi kişiyle birlikte yargılandığı duruşma önümüzdeki aya ertelendi. Saddam ABD'lilere yeni suçlamalar yöneltti.
Abone olMahkeme yetkilileri, Duceil katliamıyla ilgili olarak 19 ekimde başlayan davada, gelecek duruşmanın 24 ocakta yapılmasına karar verildiğini belirtti. Son iki günde, beş şahit 1982 Duceil katliamıyla ilgili mahkemeye bilgi verdi. Saddam Hüseyin bugünkü duruşmada, ABD'lilerin saatini alarak ve kıyafetlerinden birini 'yırtarak' kendisini küçük düşürmeye kalktıklarını anlattı. Saddam yaptığı konuşmada, ''büyük Irak'ta gerçek yüzünü gösteren ABD demokrasisinde, Saddam Hüseyin saatsiz kaldı. Eski saatim paramla birlikte çalındı. Kızım bana bir saat hediye etti ve onu da aldılar'' dedi. ABD Başkanı George Bush, Bush'un babası ve İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres aleyhinde sözler sarf eden Saddam ayrıca, 'bir tür geleneksel Irak kıyafeti olan 'dişdaşa'sının da kendini küçük düşüreceklerini sanan kişilerce yırtıldığını' söyledi. "ABD yalan söylüyor" ABD askerlerince işkence gördüğü iddiası da Beyaz Saray tarafından yalanlanan Saddam Hüseyin, ''tıpkı Irak'ta kimyasal silahlar konusunda yalan söyledikleri gibi yalan söylüyorlar” dedi. ‘Beyaz Saray'dakilerin hepsi yalancı’ diyen Saddam Hüseyin, ''Irak'ın kimyasal silahları olduğunu söylerken yalan söylediler. Benim dayak yemediğimi söylerken de yalan söylediler'' dedi. Saddam Hüseyin ve yedi yardımcısının Duceil katliamıyla ilgili yargılandığı davanın ilk duruşması 19 ekimde yapılmıştı. Saddam Hüseyin, ilk duruşmada mahkemeyi tanımadığını söylemiş ve kimliğini açıklamamıştı. Devrik lider ve yardımcıları, Bağdat'ın kuzeyindeki Duceil'de 1982 yılında Saddam'a yönelik suikast girişiminin ardından, 148 Şii'nin öldürüldüğü katliamın talimatını vermekle suçlanıyor. Irak devrik liderinin suçlu bulunması durumunda idam cezasına çarptırılabileceği ve alacağı cezanın mahkemenin kurallarına göre bütün temyiz sürecinin tüketilmesinin ardından 30 gün içinde infaz edilebileceği belirtiliyor. Bunun da Saddam Hüseyin'in aralarında soykırımın da bulunduğu diğer suçlardan yargılanmadan idam edilmesi olasılığını artırdığı kaydediliyor.