BIST 9.390
DOLAR 34,36
EURO 36,46
ALTIN 2.827,44
HABER /  GÜNCEL

Sadaka değil zam istiyorlar

Eğitim çalışanları hükümeti protesto etti.. Gürkan Avcı insanca zam istedi.

Abone ol

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı hükümetin eğitim çalışanlarına yönelik ücret politikasını protesto etti. İşte Avcı'nın açıklaması:

Toplu görüşmelerin bitmiş, uzlaştırma kurulunun kararlarını açıklamış ve daha da ötesi Kamu İşveren Kurulu’nun kararını açıklamış olmasına rağmen ortada somut hiçbir gelişme olmamıştır. 2 Milyon memurun 6 yıldır umutla takip ettiği toplu görüşmeler, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda toplu komediye dönüşmüştür. Maalesef yetkili sendikalar hükümetin yazdığı senaryoda figüranlık yapmaya devam etmektedir. Yetkili sendikaların söylemlerini ortaklaştıramamasından ve iş bilmezliğinden faydalanan hükümet 2008 yılı için yüzde 2 + 2 gibi ciddiyetten uzak bir zam oranını kamu çalışanlarına dayatabilmektedir. Sözde yetkili sendikalarla gelinecek noktanın kamu çalışanlarının beklentilerinin çok altında olacağı bu yılda belli olmuştur. Yani memurlar açısından maçın sonucu; sıfıra sıfır elde var sıfırdır.

HÜKÜMET YETKİLİ SENDİKALARIN KEŞKÜLÜ FUKARALARINA YÜZDE 4 SADAKA ATMAKTADIR
Biz hükümeti anlamakta zorluk çekmiyoruz. Hükümetin memurlara yeni hak ve kazanımlar vermesi şöyle dursun, kazanılmış haklarımızı bile çok gördüğü ortadadır. Zorluk çektiğimiz konu; Hükümetin bu tutumu karşısında yetkili sendikaların ne işe yaradığıdır. Yetkili sendikaların görevi hükümetin karşısında “cam kırmış çocuk” gibi oturmak mıdır? Toplu Görüşme masası yerine, hükümetin kucağına oturan yetkili sendikalar bu halleri ile adeta dilenciyi andırmaktadır. Yaşanan manzara şudur ki; yetkili sendikalar hükümete keşkülü fukaralarını uzatmakta, hükümette keşkülü fukaraya yüzde 4 sadaka atmaktadır.

MEMURLARIN YÜZDE 43’ÜNÜ OLUŞTURAN EĞİTİMCİLERDEN KİMSE BAHSETMİYOR
Kamu çalışanlarının yüzde 43’ünü oluşturan eğitimcilerin daha iyi çalışma koşullarına kavuşmasının, Toplu Görüşmelerde elde edilecek olan haklarla gerçekleşeceği ortadadır. Fakat ne yetkili sendikalar, ne de hükümet Toplu Görüşmelerde eğitim çalışanlarının hiçbir sorununu gündeme getirmemektedir. Biz eğitimcileri diğer kamu çalışanlarından ayırmıyoruz. Ama bilinen bir gerçek var ki, kamuda en az ücret eğitim çalışanlarına verilmektedir. Bugün üç-beş yıllık öğretmenin maaşı 900 YTL’dir. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerimize yoksulluğu geçtik, açlık sınırında bir ücret reva görülmektedir. Dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşlarımızla kıyasladığımızda, öğretmenlerimizin eline geçen maaşın çok komik rakamlarla yazıldığını görüyoruz. Bugün kamu işçilerinin maaş ortalaması memurların 2.1 katına tekabül etmektedir. Kamuda “eşit işe eşit ücret vereceğiz” vaadiyle bizlerden oy isteyen AKP’nin sözünde durmasını bekliyoruz. Hükümetin adil davranmasını istiyoruz. Eğitimcilerin aleyhindeki bu duruma son vermesini bekliyoruz.

450 YTL’LİK EĞİTİM ÖĞRETİM HAZIRLIK ÖDENEĞİNİ PROTESTO EDİYORUZ
Yüzde 6 zamlanarak 425 YTL’den 450 YTL’ye çıkartılan eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğini protesto ediyoruz. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, çocuklara verilen bayram harçlığı kabilindeki 25 YTL’lik zam gülünç bir miktardır. Öğretmenin bu parayla yeni bir eğitim yılına hazırlanabilmesi, ihtiyaçlarını tamamlayabilmesi mümkün değildir. Yeni bir eğitim öğretim yılının heyecanını yaşamaya başlayan öğretmenlerimizin morali bu kötü haberle şimdiden bozulmuştur. Sayın bakan bilmelidir ki, 25 YTL’lik zam hiçbir sorunun çözümüne yardımcı olamaz. Kaldı ki; yalnızca öğretmenlere verilen eğitime hazırlık ödeneğinin eğitim kurumlarında görev yapan tüm eğitim çalışanlarına ödenmesini gerekmektedir. Bu ödenekten tüm üniversitelerin akademik ve idari personeli, YÖK, Yurt-Kur ve ÖSYM çalışanları da yaralanmalıdır. Eğitim kurumlarında kimsenin üvey evlat muamelesi görmesini istemiyoruz.

ÜLKENİN BÜYÜME ORANINDAN PAY İSTİYORUZ
Hedef enflasyon oranı kadar memura zam vermeyi maharet zanneden hükümet, enflasyonun hedeflenen orandan daha yüksek çıkması durumunda aradaki farkı “lütfeder” gibi vererek kamuoyunda puan toplamayadır. Enflasyon farkı zaten bizim hakkımızdır. Kaldı ki, ülkemizin her yıl yüzde 8, 9, 10 gibi oranlarda büyüdüğünü övünme vesilesi yapan özellikle maliye bakanının bu büyümeden biz memurlara paylarımızı vermesini de istiyoruz. Eğer Türkiye büyüyor ve gelişiyorsa ki sayın Unakıtan öyle söylüyor; bu büyümede büyük emekleri geçen eğitimciler olarak hakkımızı ve payımızı istiyoruz.

HAZIRLIK ÖDENEĞİ 500+500 YTL OLMALIDIR
Bu nedenle hükümet ek ders ücretini 5 YTL'den, 10 YTL'ye çıkarmalı, eğitim döneminin başında yalnızca öğretmenlere verilen "hazırlık ödeneği" yılda iki kez olmak üzere tüm eğitim çalışanlarına 500+500 YTL olarak ödenmelidir. Hükümet izleyeceği sosyal ve ekonomik politikalarla eğitim çalışanlarının refahını ve toplumsal itibarını yükseltmelidir.