Saçım olmadan asla…
Ankara’daydım o zamanlar.
Ankara’daydım o zamanlar.
Yaklaşık dört beş yıl önceydi. Büyükelçi Namık Tan medya önündeki en önemli isimlerden biriydi. Dışişleri Bakanı’nın sözcüsü. Bir sabah aniden Ankara’ya çok tartışmalı bir isim geldi ve gazeteciler telefona sarıldılar.
Her zaman en kolay ulaşılabilen Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan yıllık izindeydi ve telefonları kapalıydı. Halbuki telefonunu hiç kapatmazdı.
Telefonunu kapatmasının nedeni daha sonra anlaşıldı. Namık Tan saç ektiriyordu.
Sonrasında esrarengiz ziyaretten çok, Tan’ın saç nakli konuşuldu.
Çoğunluk Tan’ı cesaretinden ötürü takdir ediyordu ama bu esprilerin önünü kesemedi.
Belki bu espriler nedeniyle, belki bu cesareti bulamadıklarından, ihtiyacı olanlar içlerinden geçirseler bile yola çıkamadılar. Namık Tan’dan adresler de alındı, doktor isimleri de ancak icraat gerçekleşemedi…
Sonra Egemen Bağış takip etti Tan’ı… Milletvekili seçilenlerin sessiz sedasız saç ektirdikleri de Ankara kulislerinin en hararetli, en kahkahalı ve belki de en eğlenceli sohbet konusu oldu.
İşte bu sohbetlerdeki esprilerdi belki ihtiyacı olanları operasyonlardan uzak tutan…
Ben de üstüme düşeni aldım, her niyetim bir yığın "neden" sorusuyla karşılık bulunca vazgeçtim.
Ama Salı günü "çevreyi değil kendimi" dinlemeye karar verdim.
Tabii ki bu tecrübeyi çok kısa süre önce yaşayan, medya dünyasının da yakından tanıdığı bir isimle Bebek Kahvesinde buluşmam cesaretlendirdi beni.
Operasyonu anlattı, doktor arkadaşından bahsetti, biraz da gaz verdi ve kendimi saç ekim merkezinin asistanı ile randevu için konuşurken buldum. İki gün geçtikten sonra Doktor Tayfun Oğuzoğlu’na emanettim…
Operasyon sekiz saat sürdü.
Sağlam saç köklerini tek tek alıp saç olmayan bölgeye yerleştirdi Doktor Tayfun Oğuzoğlu. Bu sırada laflamak için de epeyce vaktimiz oldu.
Saç ektirme operasyonlarına sadece Türkiye’den değil Türkiye dışından da ciddi talep geldiğini anlattı, Yunanistan’dan, İngiltere’den ve sıkı durun Güney Kore’den bile örnekler verdi.
Kore’de seyahat acenteleri “saç ektirme” turları düzenliyorlarmış Türkiye’ye. Doktor, Güney Kore’li erkeklerin saçsız olacaklarına ölmeyi tercih edebileceklerini, bu operasyonun onlar için önemini anlatırken söyledi.
Konuştuk, konuştuk ve bitti.
Esin ve Emine hemşirelerin de el çabukluğuyla tabii…
Sonra yakın çevremdeki arkadaşlarıma verdim haberi. Şaşırdılar ama şaşkınlıkları uzun sürmedi, iki gündür benim saçlarım üzerine yapılan esprileri dinliyorum ve birlikte gülüyoruz.
Tarak göndermeyi teklif eden de oldu, madem yaptıracaktın kıvırcık saç ektirseydin diyen de.
Yeni saçlarının büyümesi için sulaman mı gerekecek diye soran do oldu, resim isteyen de…
Bunlar daha başlangıç. Bir araya geldiğimizde bu soruların ve esprilerin daha da artacağından, bulunduğum yerde en çok benim yeni saçlarımın konuşulacağından şüphem yok.
Ama sorun da yok, "ben kendimi daha iyi hissetmek için yaptım ve oldu"
Şimdi esprilere birlikte gülme ve o esprileri bir kenara yazma zamanı…
Günü geldiğinde kullanmak için…
twitter.com /yavuzoghan