BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Saç dökülmesi kabusuna son verin

Saç dökülmesinde de erken tanının mümkün olduğunu belirten uzmanlar dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Abone ol

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve Saç Hastalıkları Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Server Serdaroğlu, saç problemlerinin tespitinde kuaförlere büyük görev düştüğünü bildirdi.

Prof. Dr. Server Serdaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saç hastalıklarının genetik, doğumsal anomaliler, saç derisini tutan deri hastalıkları, halk arasında saçkıran olarak bilinen nedenlerin yanı sıra kansızlık, stres, beslenme problemi, menopoz ve guatr gibi hastalıklardan kaynaklandığını söyledi.

Erkeklerin yaklaşık yüzde 70'i, kadınların ise yüzde 40'ının hayatları boyunca bu hastalıktan mutlaka bir kez etkilendiğini belirten Prof. Dr. Serdaroğlu, B12 vitamini, folik asit veya çinko eksikliği veya başka hastalık nedeniyle alınan tiroid ilaçları, tansiyon, kolesterol düşürücüler, antidepresanların da saç dökülmelerine yol açabildiğini kaydetti.

Saç dökülmelerinin başka hastalıkların belirtisi olabileceğine işaret eden Serdaroğlu, ''Bazen hasta 'saçım dökülüyor' diye gelir, aslında hastanın guatr sorunu olduğu ve bunun dökülmeye yol açtığı anlaşılır. O zaman guatr tedavisine yönlendirilir'' dedi.

Saç dökülmelerinde erken tedaviye başlamanın çok önemli olduğuna işaret eden Serdaroğlu, deride bir hastalık, dökülme veya saçlı deride bir değişim olup olmadığını saçı ve saçlı deriyi çok yakından gören kuaförlerin çok rahat izleyebildiklerini vurguladı.

Serdaroğlu, bu durumlarda bazılarının ürün satarak veya gereksiz bir iyi niyetle çeşitli karışımlar önererek kişiyi oyaladığını anlatarak, ''Saçta problem olduğunu ilk fark edenler kuaförler. Bu bakımdan onlara büyük görev düşüyor. Bu durumda kuaförlerin görevi onları tedavi etmeye çalışmak veya ürün satmak değil, derhal doktorlara yönlendirmek. Aralarında doğru yapanlar var onları kutluyorum'' dedi.

Saç dökülmelerinde bilgisiz, eğitimsiz insanlar tarafından çeşitli merkezlerde tedaviler uygulandığını dile getiren Serdaroğlu, ''Asit, katran, benzin gibi maddeler kullanılarak hazırlanan karışımlar var. Sarımsak, soğan, sirke kullanılıyor. Bu tür kötü kokulu maddelerle saç derisini tahriş etme gibi çok eski yöntemler bilgisiz, eğitimsiz insanlar tarafından kullanılıyor'' diye konuştu.

Serdaroğlu, insanları kobay olarak kullanmanın tıp etiğine aykırı olduğunu, bu süreçlerin insanlara zaman kaybettirdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Önemli olan erken dönemde yakalanabilecek bir deri hastalığı tedavi edilebilirken veya ilerlemesi durdurulabilecekken o oyalamalar sırasında gecikiliyor. Çok sayıda saç kaybı veya alan kaybı oluşuyor, sonra bize geldiğinde hasta bizim yapabilecek çok şeyimiz kalmıyor. Saç hastalıklarında geçmişe dönük kayıpları gidermenin her hastalık için geçerli olmuyor. Onun için de erken tedaviye başlamak çok önemli.''

Erkek berberlerine yönelik 10 yıl önce eğitim konuşması yaptığını, onların yönlendirmesiyle birçok hastanın geldiğini anlatan Serdaroğlu, ''Kadın ve erkek kuaförlerinin sık sık bilinçlendirilmesi gerekir. Onlardan çok faydalanılacağına inanıyorum. Onları bir kenara atmadan ortak bir şey yapılıp eğitimlerine katkıda bulunulabilir. Onlar saçın kozmetiğiyle, biz sağlığıyla ilgiliyiz. Bu aranın karışmaması lazım'' diye konuştu.

HASTA GRUBUNUN YÜZDE 70'İ KADIN

Prof. Dr. Server Serdaroğlu, saç dökülmeleriyle ilgili hasta grubunun yüzde 70'inin kadın olduğunu ifade ederek, erkeklerin saç dökülmesini daha fazla ihmal edebildiklerini belirtti.

Erkeklerin 18-20 yaşlarda saç dökülmesini önemseyerek doktora başvurduklarını, 30'lu ve 40'lı yaşlarda saç dökülmesini kabullenerek tedaviyi ihmal ettiklerini dile getiren Serdaroğlu, ''Ancak kadınlar için böyle değil. Her zaman için saç çok değerli bir organ veya süs. Saç dökülmesi kadınlarda obsesyon veya takıntı halinde. Kadınların kaybetmeye veya zarar görmesine hiç dayanamayacakları iki şey var. Çocukları ve saçları. Diğerleri sonra geliyor'' dedi.

Saç dökülmesine karşı uygulanan tedavinin uzun sürdüğünü ve sabır gerektirdiğini vurgulayan Serdaroğlu, kafa derisinin tahrip olması halinde saçın tekrar çıkmadığını, ancak semptomatik dökülmelerde tedavi ile saçın yeniden çıkabildiğini belirtti.