'İn' kitasıyla ses getiren Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun, Yeni Şafak'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Abone olEmniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun, Balyoz kapsamında Gölcük’te arama yapan Savcı Fikret Seçen'in aramaya vakum cihazıyla geldiğini belirterek "Savcı bu dokümanı çıkarmak için cihaza ihtiyacı olacağını önceden biliyordu" şeklinde konuştu.
Devlet içindeki paralel yapılanmayı 'İn' kitabında ayrıntılı bir şekilde anlatan Uzun, sarsıcı açıklamalara devam ediyor.
Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'e konuşan Sabri Uzun, paralel yapılanmayla ilgili bilinmeyenleri anlattı. İşte o bir bölüm:
ARAMA YAPMADAN NE BULACAĞINI BİLİYORDU
Hala kamuoyuna yansımayan mağduriyetler mi var?
Çok sayıda var. Bir olayı daha anlatmak istiyorum, Deniz Kuvvetleri’nin Gölcük Donanma Komutanlığı’nda Savcı Fikret Seçen gidip arama yaptı. Zeminin altında dokümanlar bulduğunu söyledi. Ve arama yapmaya giderken yanında vakum cihazı götürdü. Ben 42 sene bu işi yaptım ve meslek hayatım boyunca yanında vakum cihazı götüren savcı, polis görmedim. Savcı bu dokümanı çıkarmak için vakum cihazına ihtiyacı olacağını önceden biliyor. Hatta savcı oraya gittiğinde mahkeme kararı henüz çıkmamıştı, oraya gittikten sonra kendisine ulaştırılıyor bu belge. Çok acayip bir örgütlenme var işin içinde.
İŞ ADAMLARINDAN ZORLA TAHSİLÂT YAPIYORLAR
İş adamlarına yönelik şantaj tavırları bilinen bir durum. Siz de kitapta Ankaralı bir işadamından bahsediyorsunuz. Ne yapıyorlar bu işadamına?
Adamın anasından emdiği sütü burnundan getirmişler, ben daha sonra duydum olayı. Gelip işadamından yardım istiyorlar. Adam da 60 kadar hemşerisini okuttuğunu buna rağmen kendilerine de bin lira yardım yapabileceğini söylüyor. Bunların mütevelli heyet başkanı da ‘Ne bin lirası kardeşim, biz senden 40-50 bin almaya geldik’ diyor. Hatta ‘Senin muhasebecin kim’ diye üstü kapalı tehdit ediyorlar. Bu senin ticari hayatını bitiririz anlamına gelir. Adam da öyle kül yutacak biri değil, milliyetçi cenahın önde gelen isimlerinden birisi. Küfrederek bunları kovuyor. Bundan birkaç gün sonra emniyete bir mail geliyor ve bu adamın tefecilik yaptığı ihbarı yapılıyor. Ve tüm bilgilerini ortaya çıkartıp alacak-verecek ilişkisi olduğu herkesi ifadeye çağırıyorlar. İfade veren herkes de bu kişinin beş vakit namazında ve dürüst bir ticaret insanı olduğunu söylüyorlar. Adam bu hadiseden bir yara almadan kurtuldu ama bunların tahsilât usulü bu.