Kabahat sadece darbeyi yapanlar değil ona sebebiyet verenlerdir" diyen Sabih Kanadoğlu, darbe konusunda "Hırsızın hiç mi suçu yok" dedi.
Abone olEski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na konuştu.
28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki yargı mensuplarına verilen brifinge kendisinin de katıldığını belirten Kanadoğlu, "Bu yargıya baskı değildir. Brifing neden yapılmaktadır? İrticai hareketlerin ulaştığı noktayı anlatma arzusudur. O brifingde (şöyle hareket edin, olay budur...) Böyle ne bir baskı ne imada bulunulmuştur. Orada öyle bir imada bulunmak, telkin de bulunmak cesaretini kimse gösteremez" diye konuştu. Bugün de davet olsa ve o görevde bulunsa yine gideceğini vurgulayan Kanadoğlu, şunları söyledi:
"Çünkü beni baskı altına alacak bir olay değildir. Baskı iddiası varsa bu tamamen bühtandır. Brifingi keşke Başbakanlık yapsaydı o zaman, yine giderdim. Diyorlarsa ki 'yargı mensupları asker gibi gittiler, talimatlarını aldılar ve çıktılar.' Bu aldatmacadır, kandırmacadır. Bunun altında başka bir şey aramanın anlamı yoktur. Meslek hayatım boyunca da Anayasaya aykırı eylemlerin yargılamasını yapan biriyim. Her aldığınız bilgiyi talimat olarak nitelendirirseniz, yanlış yere varırsınız."
Kanadoğlu, "Bu Meclis yeni anayasa yapamaz" yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, TBMM 'nin ilk üç maddeyi de başka şekle sokarak bir anayasa yapma yetkisinin olmadığını savundu.
Yapılması gerekenin; halktan yeni anayasa için yetki almak ve kurucu Meclis eliyle oluşturulacak yeni anayasanın halk oylamasına götürmek olduğunu savunan Kanadoğlu, "Hukuk devletine uygun hareket ederek yeni bir anayasa yapma hakkı vardır. 1982 anayasanın kabul edilebilir hiç bir tarafı yok. Ben de hayır oyu kullananlardan biriyim. Ancak 1982 Anayasası'nda yargı bağımsızlığı yoktu, şimdi hiç yok" dedi.
"Keşke 28 Şubat, 27 Nisan olmasaydı" diyen Kanadoğlu, "Herkes sorumlu olmalıdır. Kabahat sadece darbeyi yapanların değil ona sebebiyet verenlerindir. Komisyon bunu da araştırmalıdır" sözlerini sarfetti.
27 Nisan'ın muhtıra olmadığını söyleyen Kanadoğlu, "Sorumluları aramak doğrudur ama bir ülkenin gelmiş olduğu noktada bazı olayları da unutmasında yarar var. Eğer bunlar bir kan davası halinde devam ederse bunun daha büyük sıkıntılar yaratacağından endişe ederim. Unutmak bazen iyidir" dedi.