BIST 9.972
DOLAR 35,34
EURO 36,67
ALTIN 3.014,96

Şaban Dişli'nin kızacağı tek kişi var!

Ortada bir belge var. Kimi "rüşvet" diyecek, kimi "iş takibi" kimi de başka bir kulp takacak bu belgeye.
Şaban Dişli hiç kusura bakmasın, bu işin savunulacak tarafı yok. Yapılacak tek şey var; o da Dişli'nin AK Parti'deki bütün görevlerinden istifa etmesi.
Yeter mi?
Yetmez!
Milletvekilliğinin düşürülmesi için de adım atması gerekir Dişli'nin! Aksi halde, Şaban Bey, vicdanlarda mahkum olmaya mahkumdur.
Orta yerde kapı gibi bir belge var. Rüşvet veya iş takibi olmasa bile, AK Parti'de önemli bir koltukta oturan Şaban Dişli'nin akçeli herhangi bir anlaşmanın altına imza atmaya hakkı yoktur!
Bakın Vatan'dan Güngör Mengi "Rüşvetin belgesi" yazısında ne yazdı önceki gün: "Yapılan yolsuzluklardan Başbakan"ın haberli olduğu ve bu paraların parti için toplandığı yolunda şüpheler doğmasına sebep oluyor."
Elalemin ağzı torba değil ki büzesin. Şaban Dişli bu yazılanlara kızacağına, aynanın karşısına geçip kendine kızssın ve gereğini yapsın!

Polisleri şaşırttım!
Bodrum'a 10 kilometre var. 110'la seyir halindeyim. Biraz ötede, trafik çevirdi:
-Hız sınırını aştınız.
-Öyle mi yapmışım?
Verdik evrakları çaresiz, razı olduk cezamıza.
Polis, hesabımızı kestikten sonra sordu:
-Ne iş yaparsınız?
-Gazeteciyim.
Şaşkın şaşkın baktı polis.
-Hayrola?
-Sakinsiniz!
-Kızgın mı olmam gerekiyor?
-Yok ama, beni şaşırttınız. Gazeteciler genelde bağırır, ses tonunu yükseltir, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye başlar ve devam eder. Telefonlar, efelenmeler. Çok yaşarız biz bunları. O yüzden şaşırdım kusura bakmayın.
-...?
Hiçbir şey diyemedim. Görevini yapan polisin şaşırmasına şaşırdım sadece. Demek ki, sınırı aşan meslektaşlarımız bugüne kadar, her geliş gidişlerinde kan kusturmuşlar.
Bir polis memuru, sakin bir gazeteciyi karşısında görünce, şaşırır mıydı yoksa?

Kıbrıs'ta değildim ama gazeteler 1 YTL
Hürriyet,
Milliyet, Sabah, Vatan, Taraf, Radikal, Akşam, Zaman, Star ve Cumhuriyet'i aldıktan sonra kasaya yöneldim:
-10 YTL.
Çeşme Altınyunus Oteli
'nde beni şoke eden fiyatı söyleyen genç kıza, itiraz edecek gibi oldum, hışımla elimdeki gazeteleri alıp yere attı:
-Otel fiyatımız budur beyefendi.
-...?
-Başka bir şey?
-I ıh...
Bu bir soygun! Evet bu bir soygun! Benim bildiğim ve tanıdığım Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu soyguna göz yummayacaktır! Ben bir vatandaş olarak, tanık olduğum soygunu, buradan Ertuğrul Günay'a ihbar ediyorum.
Lütfen Sayın Bakan, durdurun bu soygunu!
Not: Bu soygunu gördükten sonra, aynı gün oteli terkettim.