Sabah'ın sonu gelmeyen FETÖ manşetleri
Sabah'ın Fetö ile ilgili o manşetlerini gördükçe, "Yine mi Fetö?" demeyi tercih ettik. Onlar tehlike çanlarını çaldıkça biz kulağımızın üzerine yattık ve verdikleri şerefli mücadeleyi küçümsedik.
FETÖ...
FETÖ...
FETÖ...
17-25 Aralık'tan sonra Sabah gazetesinin neredeyse tüm manşetleri FETÖ ile ilgiliydi.
İtiraf edelim...
Ben, sen, o... hepimiz "Bu ne ya?" dedik aylarca, hatta yıllarca. Sabah'ın şirazeden çıktığını anlattık birbirimize. Tek bildikleri manşetlerinin FETÖ olduğunu çemkirdik...
"FETÖ" dememek için, Pensilvanya'daki Fethullah Gülen"e "Teröristbaşı" dememek için, yan çizdik, yolumuzu çevirdik, gerçeği görmedik, gerçekleri yazanlara da dudak büktük... kızdık, yargıladık...
Özetle, tehlikenin farkına varamadık Sabah gibi....
Meydanlar bugün dolup taşıyor ya onca acı yaşandıktan sonra. Ahali sokaklara dökülüyor ya gırla şehidimiz olduktan sonra.
Bizler "Demokrasi nöbeti"ne yeni yeni çıkarken...
Serhat Albayrak ve arkadaşları 17-25 Aralık'tan hemen sonra kapmış bayrağı... Tehlikeyi görmüşler ve Fethullah Gülen terörünü bertaraf etmek için, mevzi almışlar...
Her gün, bıkmadan, usanmadan her gün bizi uyardı bu arkadaşlar!
Biz ne yaptık peki?
Sabah'ın Fetö ile ilgili o manşetlerini gördükçe, "Yine mi Fetö?" demeyi tercih ettik. Onlar tehlike çanlarını çaldıkça biz kulağımızın üzerine yattık ve verdikleri şerefli mücadeleyi küçümsedik.
FETÖ teröristlerinin 15 Temmuz kalkışmasıyla birlikte gördük gerçeği. Gözümüze gözümüze sokulan gerçekler konusunda Sabah'ın attığı manşetleri yeni yeni görmeye başladık.
"Cemaat" diyorduk eskiden...
15 Temmuz FETÖ'yü beynimize kazıdı.
Tayyip Erdoğan'ın dilinde tüy bitti yıllarca...
Sabah'ın Pensilvanya'daki teröristbaşı ile ilgili yayınları bitmek bilmedi yıllarca..
Demek ki...
Gerçeklerle yüzleşmek için, bu hainlerin canımızdan can alması gerekiyormuş.
Demek ki...
Recep Tayyip Erdoğan'a hak vermemiz için bu alçakların masum insanların üzerine bomba yağdırması gerekiyormuş...
Demek ki...
Sabah'ın hakkını teslim etmemiz için bu şerefsizlerin kafamıza silah dayaması gerekiyormuş...
Bir evlat... Üzerinde binbir emeği olan annesine kem söz söyleyebilir mi?
Bir evlat... Sütünü içtiği annesinin şirazeden çıkmasına nasıl mani olabilir?
"Annen şöyle böyle" denildiğinde o evlat ne diyebilir?
Mehmet Ali Ilıcak, hem eski patronum hem de dostumdur. Bir evlat olarak annesinin yaptığı yanlışları söylemekle mükellef..
Söylüyor mu?
Söylüyor.
Daha fazlasını yapamıyor, yapamaz...
Nazlı Ilıcak tetikçi de olsa, beynini başkasının esaretine teslim etse de Mehmet Ali Ilıcak'ın annesidir o... Mehmet Ali söyleyeceklerini twitter'dan ve bizim aracılığımızla söylüyor. Başka da elinden bir şey gelmiyor.
Mesajım twitter'daki teröristleredir.
Bırakın artık Mehmet Ali Ilıcak'ın yakasını.