Leyla Zana ve arkadaşlarının verdiği ilan haberini kullanmayan Sabah'a Radikal yazarı Hakkı Devrim tepki gösterdi. Devrim, Yavuz Baydar'ın savunmasını da tuhaf karşıladı.
Abone olRadikal yazarı Hakkı Devrim, Sabah ombudsmanı Yavuz Baydar'ın "Kürtler ilanı gün içindeki koşturmacada kaynamış" savunmasını eleştirdi. Gündemde, bizim Kürtler adına Fransız ve İngiliz gazetelerinde yayımlanan bildiri-ilan var. Hakkında çalakalem yazılıyor. Bir heyecan uyandırmak, suları bulandırmak üzere "imal" edilmiş bir haber bu. Yönetici mevkiinde olsam, masaya getirilen bu haberi nasıl karşılardım, diye sorarken kendi kendime, hadiseli bir istifa ile Milliyet'ten ayrıldıktan sonra okur temsilciliği işine başka gazetede devam eden Yavuz Baydar'ın bu konudaki yazısını okudum (Sabah, 13 aralık). Bu gazetede cuma günü, bizim Kürtler adına verilen ilan haberini görememekten şikâyetçi üç okura verdiği cevap inanılır gibi değildi: "Haber yazı işlerine geldi, diyor. Önemi, gündemi sarsıcı niteliği belliydi. diye Dış Haberler'e verildi. Ama öğleden sonranın telaşı içinde ne olduysa oldu, arada kaynadı gitti. Bu kadar basit." Genel Yayın Yönetmeni'nin üzüldüğünü de ilave etmiş. Doğrusu ben üzülmekle kalmazdım. Sen de nereden çıktın, diyecekler. O gün haberi Hürriyet'te görünce, her zamanki imtihan sualini gene sordum kendime: - Senin önüne gelseydi bu haber ne derdin, diye? Bu, bir toplumun veya topluluğun isteği olmaktan çok, siyasî hesaplarla icat ve imal edildiği besbelli bir haberdi. Amacı, doğrudan 17 Aralık kararında oy sahibi AB liderlerini etkilemek değil; Türk kamuoyundan gelecek tepkilerle, AB ülkelerinde Türkiye'yi zaten iyi gözle görmeyenleri biraz daha yüreklendirmek, cesaretlendirmek... olabilir.